Ekrem İmamoğlu: Beylikdüzü'nden İstanbul Büyükşehir'e
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, 2024 Mart ayında yapılacak yerel seçimde İBB Başkanlığı'na yeniden aday olacağı mesajını verirken muhalefet partilerine de İstanbul için yeniden bir araya gelme çağrısı yaptı.
İmamoğlu, İstanbul'daki basın toplantısında değişim çağrısının ardından kendisine yönelik eleştirilere de "Hayatım boyunca bir koltuğa değil bir misyona aday oldum… Makam ve koltuk üzerinden asla bir tartışmanın parçası olmadım, olmam" sözleriyle yanıt verdi.
Seçimlerin ardından CHP'de değişim bayrağı açan İmamoğlu'nun İstanbul Beylikdüzü'nden başlayan siyasi hayatının yeni durağının Ankara'da CHP Genel Başkanlığı olup olmayacağı son birkaç ayın en merak edilen konularından biri olmuştu.
Yerel seçimlere yola altılı masa ile devam edilip edilmeyeceği şimdilik belli değil. Ancak İmamoğlu, 2019'da tekrarlanan seçimle birlikte İBB'yi üçüncü kez kazanırsa siyasi geleceğine daha güçlü bir şekilde devam edecek.
Peki seçimlerin ardından tartışmaların odağına oturan Ekrem İmamoğlu kimdir? Neden siyasetin en çok tartışılan ismi haline geldi?
Seçim ve ardından gelen süreç
İmamoğlu, bugünkü basın toplantısında 14 Mayıs seçim yenilgisinin ardından seçmenlerin anlaşılamadığını, tüm muhalefet partilerinin ders çıkarması gerektiğini belirterek ayrıca "CHP artık seçim kaybedemez, kaybetmemeli. İkinci parti olmakla övünemez, övünmemeli" ifadelerini kullandı.
İmamoğlu'nun son dönemdeki çizgisi 14 Mayıs genel seçimi etrafında şekillendi.
Millet İttifakı'nın cumhurbaşkanı adayının belirlenmesi sürecinde adı çok sık gündeme gelen İmamoğlu, 3 Mart'ta Akşener'in masadan kalkması ve uzlaşıya kadar geçen üç günde kritik rol aldı. Akşener, Altılı Masa'nın 12'inci toplantısında, Kılıçdaroğlu'na karşı cumhurbaşkanı adayı olarak İmamoğlu ve Mansur Yavaş isimlerini önerdiğini açıkladı. Altılı masada kriz yaratan bu açıklamanın ardından iki başkan ise CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun çizgisinde olduklarını ilan etti.
İki parti üst düzey isimleri arasında yürütülen diplomasi ile krizin aşılması için orta çözüm bulundu ve İmamoğlu ile Yavaş cumhurbaşkanı yardımcısı adayları olarak gösterildiler.
Sancılı bir süreç bu formülle gerçekte olmasa bile yüzeyde aşılmış görünürken İmamoğlu, 9 Mart'ta yaptığı açıklamada "Tek duygum 14 Mayıs'ta seçimi kazandıracak insanlardan olmak. Bu sürecin en çalışkan neferi olacağım, bunu göreceksiniz" dedi. Bunun ardından da gerek tek başına gerekse zaman zaman diğer genel başkanlarla yaptığı il mitinglerinde yer aldı.
İmamoğlu, 7 Mayıs'ta Erzurum'daki mitingi sırasında ise saldırıya uğradı. Miting yarıda kesildi, hem miting için toplanan vatandaşlara hem de İmamoğlu'nun otobüsüne taşlar atıldı.
Seçim yenilgisinin ardından "değişim" çağrısı
İmamoğlu'nun siyasi hayatındaki önemli bir karar anı ise seçimden sonra geldi.
28 Mayıs'taki cumhurbaşkanlığı seçiminin hemen ardından İmamoğlu hem sosyal medyada paylaştığı videoda hem de İstanbul'un fethinin kutlamalarında yaptığı konuşmada CHP için lider de dahil olmak üzere "köklü değişim" çağrısı yaptı.
İBB Başkanı sonra da birkaç kez Ankara'ya gelerek Kılıçdaroğlu ile görüştü ve değişime yönelik taleplerini CHP liderine de aktardı. Ancak bu görüşmelerden İmamoğlu'nun beklediği şekilde Kılıçdaroğlu'ndan bir geri adım gelmedi.
İmamoğlu, Temmuz ayının başında değişim manifestonun yer aldığı "iktidaricindegisim.org" sitesini Twitter hesabından paylaştı. Manifestoda, toplumun muhalefetten değişim beklediği kaydedilerek "Bu ihtiyaç ortadayken hiçbir şey olmamış gibi davranmak, eski yanlışlarda ısrar etmek yenilgiden acı çeken milyonlarca vatandaşın duygularını anlamamaktır" denildi.
Zoom krizi ve "ihanet" suçlaması
Sıcak yaz ayları boyunca CHP'deki hararet hiç dinmedi, İmamoğlu ve onun gibi değişim isteyenlerin görüşmeleri devam etti.
Bu esnada Temmuz sonlarına doğru bir gece yarısı sosyal medyaya "ihanet" başlığı ile sızdırılan yaklaşık 15 dakikalık bir zoom videosu CHP'yi ve gündemi daha da karıştırdı.
Aralarında seçimden önce CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun yakın ekibinden bulunan bazı isimlerin de İmamoğlu ile birlikte yer aldığı toplantının katılımcıları sık sık bir araya gelindiğini doğrulayarak ve gizli ya da yanlış bir şey yapmadıklarını söylerken CHP yönetimi ise toplantıyı "etik" bulmadığını bildirdi.
İmamoğlu değişim girişimi kapsamında yaptığı görüşmelere CHP'nin "abileri" olarak bilinen eski genel başkanlarını da dahil etti. 31 Temmuz Pazartesi akşamı CHP'nin eski genel başkanları Altan Öymen ile Hikmet Çetin ve eski Sosyal Demokrat Halkçı Parti'nin (SHP) Genel Başkanı Murat Karayalçın'la akşam yemeğinde bir araya gelen İmamoğlu, Ağustos'un ikinci haftası ise Elazığ ve Kılıçdaroğlu'nun memleketi Tunceli'ye gitti.
Son günlerde verdiği mesajlar ise İmamoğlu'nun önce İstanbul'a yeniden aday olarak kazanmayı önceleyeceği yönündeydi.
Ekrem İmamoğlu'nun siyasetteki ilk yıllar
1970 yılında Trabzon'un Akçaabat ilçesinde doğan İmamoğlu, muhafazakâr değerlere sahip bir aileden geliyor. Trabzon Lisesi'nin ardından İstanbul Üniversitesi İngilizce İşletme Bölümü'nden mezun olan ve ardından yüksek lisans yapan İmamoğlu, 1992'den 2008”e kadar ailesinin inşaat şirketlerinde çalıştı.
İmamoğlu, babasının etkisiyle 1990'lı yılların başında bir yıl kadarlık bir süre ANAP gençlik kollarında görev aldı ancak kendi açıklamasına göre partiyi çok sevmeyerek ayrıldı. Babası ANAP'ta 1984-1987 yılları arasında Trabzon Merkez İlçe Başkanlığı yapan İmamoğlu'nun annesi ise CHP'ye gönül veren biriydi. Bu nedenle İmamoğlu'nun ilk gençlik yıllarının ardından istikameti CHP oldu.
Kurtuluş Savaşı gazisi dedesinin aşıladığı Atatürk sevgisiyle büyüyen İmamoğlu'na 2004'te yaşadığı Beylikdüzü'nden CHP için belediye başkan adaylığı teklifi edilirken erken olduğu düşüncesiyle kabul etmedi. İmamoğlu bundan dört yıl sonra 2008 yılında hem CHP'ye üye oldu hem de 2009 seçimlerinde belediye başkanı adayı olmak istedi, ancak bu kez de CHP aday göstermedi.
İmamoğlu siyasetten ve CHP'den kopmayarak 2009 yılında CHP'nin Beylikdüzü İlçe Başkanı oldu ve görevi sırasında partisinin ilçedeki oyunu artırmasıyla dikkat çekti. 2014 Türkiye yerel seçimlerine CHP'nin Beylikdüzü Belediye Başkan adayı olarak katılan İmamoğlu, partisinin bir önceki seçimde yüzde 30 olan oy oranını yüzde 50,8'e çıkararak Beylikdüzü Belediye Başkanı oldu.
İstanbul Büyükşehir süreci nasıl başladı?
İmamoğlu'nu Beylikdüzü'nden İstanbul Büyükşehir Belediye başkanlığına taşıyan süreç ise 2017'de başladı.
O dönemde İBB Başkanı olan Kadir Topbaş'ın 23 Eylül 2017'de istifa etmesinin ardından CHP tarafından bu pozisyona aday gösterildi, ancak belediye meclisinde AKP'nin çoğunluğu olduğu için Mevlüt Uysal seçildi.
Mart 2019 yerel seçimlerinde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun da girişimiyle henüz bu kadar fazla tanınmadığı bir dönemde İBB başkan adayı olarak gösterilen İmamoğlu, 3 ay içinde önemli bir performans sergileyerek AKP adayı Binali Yıldırım'ı sandıkta yenmeyi başardı.
Ancak AKP'nin itirazıyla seçimlerin yenilenmesi kararı alındı ve İmamoğlu'nun mazbatasının alınması süreci yaşandı. 23 Haziran'da yeniden yapılan seçimde ise İmamoğlu Yıldırım'ı daha büyük bir farkla yendi.
İstanbul'un 25 yıl aradan sonra kaybedilmesi "İstanbul'u alan Türkiye'yi alır" diyen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve AKP için büyük bir siyasi dönüm noktası oldu ve İmamoğlu'nun peşini yargı süreçleri ile karşı propagandalar hiç bırakmadı.
"Ahmak" davası ile gelen yargı süreci
İmamoğlu'nun seçilmesinin ardından yaptığı bir basın açıklaması siyasi hayatının bundan sonraki dönemine damga vurdu.
4 Kasım 2019'da Yüksek Seçim Kurulu üyelerine yönelik "ahmak" sözcüğünü kullandığı iddiası nedeniyle başlatılan yargı süreci 14 Mayıs 2023'te yapılan genel seçime gidilen süreçte kritik rol oynadı.
Pek çok ankette Kılıçdaroğlu'nun önünde görünmesine rağmen yargı süreci sonunda yasaklı hale gelebileceği gerekçesiyle cumhurbaşkanı adayı olarak gösterilmeyen İmamoğlu için yargı kararını Aralık 2022'de verdi ve hakkında 2 yıl 7 ay 15 gün hapis cezası ve TCK 53'üncü madde gereğince siyasi yasak kararı aldı. İmamoğlu, kararın ardından sosyal medya hesaplarından İstanbul halkını Saraçhane'ye davet etti.
Karar duruşması sırasında CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun Almanya'da bulunması ise eleştirilere neden oldu.
Kılıçdaroğlu ziyaretini yarıda keserek Türkiye'ye döndü. İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ise aynı akşam Kılıçdaroğlu'dan önce İmamoğlu'nun yanında yer aldı. Bu iki ittifak ortağı arasındaki önemli çatlaklardan biriydi.
Yargı kararı İmamoğlu'nun avukatı Kemal Polat tarafından temyize taşındı ve halen istinafta sonucu beklenmekte.
Abone Ol
İyi gazetecilik posta kutunda!
Güncel haberler, haftalık ekonomi bülteni ve Pazar derginiz Plus’ı email olarak almak için abone olun.