Elazığlı depremzedelerin aidat protestosu

Elazığlı depremzedelerin aidat protestosu
Elazığ’da 24 Ocak 2020'de meydana gelen 6.8 büyüklüğündeki depremin ardından sahiplerine teslim edilen TOKİ konutlarında yaşayan depremzedeler aidatlarını ö demekte güçlük çekiyor. Depremzedeler bir araya gelerek tepki gösterdi.

Elazığ'ın Mustafapaşa ilçesinde 2020 depreminden sonra yapılarak sahiplerine teslim edilen TOKİ konutlarında yaşayan vatandaşlar, 600 ila 720 TL arasında değişen aidatları yüksek bularak tepki gösterdi. TOKİ sakinleri, sitenin bahçesinde bir araya gelerek tepki gösterdi.

Birgül Çakmak, aidatların 600 TL olduğunu belirterek ödemekte zorlandığını söyledi. Aidatların yüksekliğine rağmen hiçbir sıkıntılarının giderilmediğini ifade eden Çakmak, "Aidatlar sıkıntılı. 600 lira aidat alıyorlar. Ne asansörler çalışıyor ne merdivenler temizleniyor. Bu aidatları nereye harcıyorlar? 3+1 evlerden 750, 2+1 evlerden 600 TL aidat alıyorlar. Bunun farkı ne? Gelip 3+1'i mi temizliyorlar. Hepsi bir koridor. 600 TL az para değil. Sırf bizim sitenin aidatı 80 bin lira tutuyor. Asansörler bozuk, merdiven başları kırık, her yer pis. Adam başı 600 TL’yi ne yapıyorlar? O hesabı bize versinler" dedi.

"Emlak yönetimi diye bir sistem çıkardılar, biz içinden çıkamıyoruz"

Salih Korkmaz ise TOKİ'lerde bulunan emlak yönetimi sistemini eleştirerek şunları söyledi:

"Mahallemizdeki sorunlar iç açıcı değil ama sayın vali, sayın belediye başkanı neden bunları göz önüne alarak vatandaşlara yardımcı olmuyor? Şu anda nasıl bir şeyin içine düştük biz de anlayamıyoruz. Biz deprem mağduruyuz. Bu deprem mağdurlarını buradaki evlerin içine kuralarla getirip içine koydular. Sonra emlak yönetimi dedikleri bir sistem koydular. Emlak yönetimindeki arkadaşlar kim olursa olsun, onlar aleyhinde de konuşmak istemiyoruz. Yalnız bu sistemi hiçbir vatandaş kaldıramaz. Buradaki sisteme göre bir aidat düzenleniyor. Bu sistemde metrekare olarak hesaplıyorlar. Nasıl yapıyorlar; 620, 640 TL, 3+1’lere de 740, 720 olarak düzenleniyor. Yani devlet içindeki bir sisteme oturttular bizi. Bu sistemin içinden çıkamıyoruz. Şu anda emlak yönetimindeki arkadaşlar burada. Yapılanmaya baktığımız zaman her gün burada emlak yönetimindeki arkadaşlarla bu sorunları tartışıyoruz. Sorunlar ortaya çıkıyor. Bu tartışmalar gittikçe çoğalıyor. Emlak yönetimi buradan alınan bilgilere göre, toplanan paraları, buradaki asansörler, kapılar, alttaki yapılar çözülmüyor. Bir de buradaki müteahhitlerle olan bir sistem var. O sistemde de altyapılarda eksiklikler vardı. Yani bir milyona yakın bir hesap vardı. Bu hesabı vatandaşın üstünden alamadılar. Bu yönetimler gittiği zaman buradaki müteahhitler bu işleri eksik bıraktı. Emlak yönetimi devraldı. Bu devir teslimde buradaki yapılanmalar oluklar asansörler yarım kaldı. Kapılar bozuk. Giren çıkan belli değil. Kaç tane ev soyuldu. Bu sistemi istemiyoruz. Biz kendi aramızda yönetim kuracağız. Kendimiz bir aidat belirleyeceğiz. Biz bu sistemi istiyoruz. Buradan çıkan arkadaşların da tazminatlarını bize yükleyecekler. Bize bir nüsha imzalattılar. 8 nüsha onlarda. Bize neyin ne olduğunu açıklamalarını istiyoruz."

"400 lira ev taksidi ödüyorum, aidatlar 750 lira oldu"

Nurettin Aydın da evi için 400 lira taksit öderken aidatların 750 liraya çıktığını söyledi. Aydın, "Ben burada oturuyorum. Ben taksitleri 400- 700 lira olarak ödüyorum. Aidatları 690 lira, 750 lira yapmışlar. Bu nasıl bir adalettir? Gelir gider belli değil. 2 senedir burada oturuyorum. Ne gelmiş ne gitmiş bilmiyoruz. Bir toplantı bile yapılmamış. Kendi kafalarına göre aidat belirliyorlar. Açıklama yapsınlar. Kimseye danışmadan kafalarına göre aidatları yükseltiyorlar. Ben evin taksitini 400-600 lira öderken aidatlar daha fazla. Bu nasıl adalet" dedi.

Yönetim kapıyı çalan hırsızla anlaşma yaptı, hala kapıların bedelini alamadı"

Sedat Güçlü ise şunları söyledi:

"Emlak yönetimi denen sistemde sözlü olarak bir şey ispatlayamıyoruz. Dünyanın hiçbir yerinde görülmemiştir ki kapıları çalan hırsız ile emlak yönetimi arasında protokol imzalanmasın. Yani kapıları çalan hırsız "ben çaldığım kapının maliyetini emlak yönetimine ödeyeceğim" diye bir beyanda bulunuyor, annesi de altına imza atıyor. Yani kapılarımız hala yok. Bahsettiğimiz kapı koca sitede elektrik şalterlerinin olduğu, internet kablolarının bulunduğu bir yerin kapısı. Orada herhangi bir kablonun kesilmesi durumunda burada yüzlerce insan elektriksiz, internetsiz kalacak. Onun haricinde bizlere yapılan park olsun, çimenler olsun, otoparklar olsun, bu konularla alakalı şikayetlerimizde bize denilen tek şey, "konuyla ilgili çalışmalar yapılıyor" şeklinde olmuştur ama yapılan hiçbir çalışma yok. Etraftaki çimenler, her şey görülüyor. Burada çocuklarımız için, ailelerimiz için yapılan hiçbir sosyal hizmetten faydalanamıyoruz. Bunları defalarca şehrin yetkili birimlerine, yetkili makamlarına dile getirdiğimiz halde sonuç alamadık. Bize dönüş yapılan tek konu "gerekli yerlerle, ilgili makamlarla görüşülmüştür" şeklinde. Sosyal tesisler ailelerin kullanması için yapılmıştır. Yalnız ortada ne bir çimenlik kaldı ne bir parkımız kaldı. Etrafta gördüğünüz spor aletlerine kadar her şey paramparça. Ne ilgileniliyor, ne yapılıyor. Bu konuda mağduruz."

"Bu sorun sadece burada değil tüm TOKİ’lerde var"

Mücahit Bayram ise yaşanan sorunun yapılan tüm TOKİ’lerde olduğunu söyleyerek, alınan yüksek aidatların karşılığında hizmet alamadıklarını söyledi. Bayram şu ifadeleri kullandı:

"Depremlerden sonra mahallemizde TOKİ’lerde sıkıntı var. Devletimiz sağ olsun bizlere ev yaptı. Tek sıkıntımız emlak yönetimi. Görüyorsunuz sıkıntı yaşanıyor. 700 aidat neyin açıklamasıdır. 3- 4 bin konut var burada. Müthiş bir para ediyor. Bu para nereye gidiyor? Bunların yarın sözleşmesi bittiği zaman içimizden birine teslim edecek. Eski sistemde olduğu gibi apartmanlarımızda bir yönetici diğerine devreder ama çalınan kapılar mı dersin, bozuk asansörler mi dersin? Ben geziyorum, elimi kolumu sallayarak girebiliyorum sitelere. Bunun düzeltilmesi lazım. Bir şeyler yapılmasını istiyoruz. Bu sistem böyle yürümez. Burada yaşayanların yüzde 70’i emekli, yüzde 20’si asgari ücretli. Geriye kalanlar memur. Gelmediler zaten. Lafa geldiğinde herkes konuşuyor. İcraata geldiği zaman kimse yok. Sesimizi çıkarmadığımız sürece biz böyle kalmaya mahkumuz. Birlik olalım bu işin altından kalkalım. İnşallah en kısa zamanda bu site yönetimi, emlak yönetimi denen beladan mahalleliler kurtulur. Sadece Mustafapaşa Mahallesi değil, tüm TOKİ’lerde bu sorunlar var. Gerçekten sorun büyük."

"2 yılda 3 kere yönetim değişti"

Halit Teker aidatların 315 liradan 715 liraya çıktığını ve yüzde yüz artış yapılmasına rağmen sorunlarının çözülemediğini belirterek şunları söyledi:

"Çimenler kurumuş, kapılar çalınmış. 2 yıldır oturuyoruz. 3 tane müdür değişti TOKİ tarafından neden değişiyor? Bir derdimizi söylediğimizde aynısını yeni gelen adama da söylüyoruz. Ne o gideriyor ne diğeri. Gelenler de birbirini suçluyor. O yapmadı diyor. Gelen adama söylüyorum. Yapmıyor. Benim kapının bir sorununun maliyeti 70 lira. 6 aydır çözülmüyor. Benim aidatım 315 liradan 715'e çıkarılmış. Bunun nedeni ne? Yüzde yüz artmış."

Ayhan Türken de sitede yaşayanların dar gelirli depremzedeler olduğunu ve bu yüksek aidatları ödemekte zorlandıklarını söyledi. Türken, sözlerine şöyle devam etti:

"Site yönetimi emlak yönetimi kafasına göre aidat belirledi. Aidatlar belirlenirken hiçbir site sakiniyle toplantı yapmadan direk bu kadar aidat vereceksiniz deniyor. Biz bunu kabul etmiyoruz. Biz de belirledikleri aidatlarla, panoya astıkları aidatlarda en yükseği 699 TL görünüyor. Bize gönderdikleri mesajda 720 lira görünüyor. Mesajlarla panodaki rakamlar tutmuyor. Biz bunların hiç birini kabul etmiyoruz. Öyle ev var devlete ödediği taksit 400 lira, aidat 700 lira. Biz bunları defalarca dile getirdik, kimse yardımcı olmadı. Devletimiz sağ olsun evlerimizi yaptı teslim etti ama müteahhidin yarım bıraktığı işler var. Biz muhatap bulamıyoruz. Valiliğe gittiğimizde valilikten bize; "biz artık TOKİ’nin sorunları ile ilgilenmiyoruz" diyorlar. Çevre ve Şehircilik'e dilekçe yazacaksınız diyorlar. Çevre Şehircilik'e yazdığımızda da bizi tatmin etmeyen cevaplar veriyorlar. Biz emlak yönetimine de böyle olmaz dediğimiz zaman bize verdikleri cevap; "işinize gelmiyorsa bizim yönetim şeklimiz böyle'. "İmza toplarsınız, yönetimi devir alırsınız" diyorlar. Biz yönetimi siz sorunları bitirdikten sonra devralırız. Devam eden sorunlarla burayı devralamayız. Çalınan 10 tane kapımız var. Siz daha 2 senedir hırsızdan şikayetinizi geri alıp o kapıları taktıramadınız. 50- 100 milyarlık kapıları biz gariban milletin neyine yüklenip kendimiz yaptıracağız. Buradaki AFAD, Çevre Şehircilik buradaki diğer TOKİ’lerin ev borçları açıklandı. Mustafapaşa Mahallesi’ndeki AFAD, TOKİ’lerin hiçbirinin ev borcu açıklanmadı. İnsanlar hala tedirgin. Ne borçları olduğunu bilmiyorlar. Çevre Şehircilik’in konutlarının fiyatı AFAD’a göre biraz fazla çıktı. Acaba bizim de aynı mı olacak, AFAD’takiler gibi mi olacak. Bekliyoruz. Daha önce de yetkililere kaç kere seslendik gelmediler." (DHA)

Gündem