EMEP Milletvekili Karaca: Meclis çatısı altında işçi ölümlerinden sorumlu olanlar var

EMEP Milletvekili Karaca: Meclis çatısı altında işçi ölümlerinden sorumlu olanlar var
EMEP Milletvekili Sevda Karaca, “Bu resme özellikle bu çatının altında, fabrikasında iş cinayetinde işçiler ölürken, vekil olur olmaz süren davaları bir kalemde kapatılanlar iyi baksın. Bu çatının altında, fabrikasında ölen işçinin ailesine zarfla iki bin lira gönderip, aile hakkını arayınca tehditle korkutmaya çalışanlar var” dedi.

Emek Partisi Gaziantep Milletvekili Sevda Karaca Demir ve İstanbul Milletvekili İskender Bayhan, TBMM’de basın toplantısı düzenledi.

Meclis’in çalışmaya başladığı 2 Haziran’dan bu yana, son 11 günde 62 iş cinayeti yaşandığını belirten Karaca, “İşçilerin ölülerine bile saatler, hatta günler sonra ulaşılabilen bir cinayet düzeneği kurulmuş durumda ülkede” dedi.

Karaca, MKE roket fabrikasında 5 işçinin yaşamını yitirdiği patlamayı hatırlatarak, “Bedenleri paramparça olan 5 işçiden ikisinin cenazeleri halen ailelerine teslim edilemedi. İşçilerin canını hiçe sayan, sadece kâra dayalı ilkel üretim koşulları, piyasaya terk edilen işçi sağlığı iş güvenliği önlemleri yüzünden bedenleri lime lime olan işçiler için adalet mücadelesi vereceğiz, bu cinayetlerin peşini bırakmayacağız” diye konuştu.

12 Haziran Dünya Çocuk İşçiliğiyle Mücadele Günü’ne de değinen Karaca, 888 çocuk işçinin AKP’li yıllarda hayatını kaybettiğini anımsattı.

Karaca, şöyle devam etti: “Ankara Altındağ'da çırak olarak çalıştığı oto tamir dükkanında üzerine yük asansörü düşmesi sonucu hayatını kaybeden 13 yaşındaki Harun Yıldız’ın ölümü, 3 saat sonra fark edildi… Harun, sayısı yaz aylarında 5 milyonu bulan çocuk işçilerden biriydi. Nice çocuk, devlet eliyle MESEM’lerde çocuk işçi haline getirilirken, Harun’la aynı akıbeti paylaşma ihtimali olan milyonlarca çocuk işçi şu an, bu dakikalarda boylarından büyük yüklerin altında eziliyorlar.”

“Bu çatının altında fabrikasında ölen işçinin ailesine zarfla iki bin lira gönderenler var”

Karaca, “İşte Türkiye Yüzyılı’nı inşa edeceğini söyleyen AKP-Cumhur İttifakının yeni iktidarının ilk 11 günündeki manzara bu. Bu resme özellikle bu çatının altında, fabrikasında iş cinayetinde işçiler ölürken, vekil olur olmaz süren davaları bir kalemde kapatılanlar iyi baksın. Bu çatının altında, fabrikasında ölen işçinin ailesine zarfla iki bin lira gönderip, aile hakkını arayınca tehditle korkutmaya çalışanlar var. Fabrikalarınızla, mülki amirlerinizle, özel hastanelerinizle, bürokrasinizle ve meclisinizle kurduğunuz cinayet düzeneklerinizi bozacağız. Bu iki işçinin adı Kadir Uçar ve Recep Sağlam, bu iki işçinin ölümünden sorumlu olanlar bu gözlere iyi baksın çünkü bu çatı altında onların gözleri hep üstlerinde olacak” diye konuştu.

“Can Atalay için mücadele edeceğiz”

Mazbatasını almasına rağmen hâlâ tahliye edilmeyen TİP Milletvekili Can Atalay’ın durumuna da değinen Karaca, “İktidarın yok sayma tutumu seçmen iradesine kadar genişlemiş durumda. 2 Haziran’dan bugüne, son 11 günde Türkiye’nin İkinci Yüzyılını başlattıklarını söyleyenler, demokrasi ve millet iradesinden bahsedenler, bütün engellemeleri, baskıları ve kurulan düzenekleri aşıp siyasi iradesini gösteren halkın vekillerini, seçilmişlerini parmaklıklar ardına göndermekten, parmaklıklar ardında tutmaktan geri durmuyor. Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş meclisin itibarından bahsediyor ama hukuksuzca cezaevinde tutulan Hatay Milletvekili Can Atalay’ın bugün neden mecliste olmadığına ilişkin tek bir laf etmiyor. Çiçeği burnunda Adalet Bakanı, kafasından hukuk uydurup Gezi davasının dokunulmazlık kapsamı dışında olduğunu söylüyor. Can Atalay gönderdiği mesajla ‘pek yakında kucaklaşacağız’ dedi, biz de Can’ın iradesini temsil ettiği Hatay halkıyla bir an önce kucaklaşması için ses yükseltmeye, mücadele etmeye devam edeceğiz” dedi.

“Kürt sorununun demokratik ve barışçıl çözümü için bir aradayız”

Karaca, Kürt siyasetçilere yönelik seçim öncesinde başlayan gözaltı ve tutuklamaların seçim sonrasında arttığını belirterek, “Bölgede HDP ve DBP’li siyasetçilere yönelik operasyonlar, seçilmiş belediye başkanlarının mesnetsiz gerekçelerle tutuklanması, görevden alındıktan sonra yerine kayyum atanan ve hukuksuz gerekçelerle tutuklanan Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Selçuk Mızraklı'nın yeniden yargılandığı davada tahliye talebinin yine hukuksuzca reddedilmesi, Halkların Demokratik Partisi’nin hazine yardımına tedbir konulması istemi iktidarın Kürt sorununda yok sayma tutumuna devam edeceğinin göstergeleri. HÜDAPAR gibi Hizbullah terör örgütüyle bağlantısı bilinen yarı paramiliter güçler devreye sokuldu. Tek başına bu bile iktidarın Kürt halkının faşizme karşı demokrasiden yana ortaya koyduğu siyasi iradeden ne kadar korktuğuna işaret ediyor. Her yerde ifade ettik, buradan bir kez daha ifade edelim; Kürt sorununun demokratik ve barışçıl çözümü için mücadeleyi büyüteceğiz” ifadelerini kullandı.

“Bu meclis sivil Anayasa yapamaz”

EMEP milletvekili Karaca, yeni anayasa tartışmalarına dair de değerlendirmelerde bulundu.

“Memleket böyle bir baskı ortamındayken yeni sivil, demokratik anayasa yapacaklarını söyleyenlere bir çift lafımız var. Bu meclis sivil anayasa filan yapamaz” diyen Karaca, şöyle devam etti:

“Domuz bağlarıyla aydınları katleden karanlık güçler, Kürt halkına ve kadınlara yönelik işkence suçlarının faillerinin devamcıları anayasa filan yapamaz… Sizin anayasa tartışmalarından beklentiniz idam yasağını kaldırmak, kadın haklarını yok etmek, çocukları evlilik adı altında istismara karşı savunmasız bırakmak, homofobik yaklaşımları, nefreti norm haline getirmek, başörtüsüne güvence diyerek kadınların kıyafetlerine karışmak, devlet tarafından belirlenen normlarla kadınları sınırlamak, işçilerin emekçilerin kazanılmış haklarının bir tekini bile bırakmamacasına yapacağınız düzenlemeler için kılıf uydurmak…

“Buna karşı tüm emekçilere çağrımızdır; gelin meclislerimizi işyerlerine kuralım, emekçi mahallelerine, üniversite amfilerine kuralım. Patronların emekçiler adına karar aldığı, kadın düşmanlarının kadınlar üzerinden hamaset yaptığı bu çarkı durduralım. Kendi hayatlarımıza karar verme iradesini tek adamın iki dudağının arasından söküp çıkaralım.”

“Sadece bu 11 günlük tablo, Emek ve Özgürlük İttifakında somutlanan mücadele dinamiklerinin ne kadar zaruri olduğunu bir kez daha gösterdi. Emek ve Özgürlük İttifakı’nın güçlenmesi, işçi ve emekçilerin, kadınların, gençlerin, ezilenlerin mücadelesinin dayanaklarının ve araçlarının artması için Emek Partisi olarak kararlıyız… Sadece meclis çatısı altında değil, yaşamın her alanında ortak mücadele kararlılığı, umudunu büyütmek için Emek ve Özgürlük İttifakı olarak daha somut bir mücadele gündemi oluşturmak için görüşme ve tartışmalarımıza devam ediyoruz.” (Kısa Dalga)

Gündem