Engin Altay: Dünya lideriyim diye caka satacağına köylerdeki yaşanan drama çözüm bulacaksın

Engin Altay: Dünya lideriyim diye caka satacağına köylerdeki yaşanan drama çözüm bulacaksın
CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, Kahramanmaraş merkezli iki büyük depremin ertesi günü sosyal medyaya erişim kısıtlaması getirilmesini, “O BTK Başkanı’nın yatacak yeri yok. Millet telefon ile yatıyor yatağa zaten. Enkaz altındaki adam, telefondan yardım isteyecek, isteyemedi ya. Onun da yatacak yeri yok” sözleriyle eleştirdi.

Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat'ta meydana gelen iki büyük depremin ardından 11 gün geçti. Bugün saat 9.00 itibariyle açıklanana resmi verilere göre; 36 bin 187 yurttaş yaşamını yitirdi; 108 bin 68 yurttaş ise yaralandı. Bazı kentlerde arama kurtarma çalışmaları sürerken, bazı kentlerde ise enkaz kaldırma çalışmaları başladı.

CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, TBMM'de basın toplantısı yaparak gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

Altay, CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Kahramanmaraş Milletvekili Ali Öztunç ile CHP Hatay Milletvekili İsmet Tokdemir'in bölgelerinde depreme karşı yapılan ve yapılması planlanan çalışmalara ilişkin 3 yıl önce verdikleri soru önergelerine yanıt verilmediğini söyledi.

AFAD'ın faaliyet raporundan verileri paylaşan Altay, "Merkez teşkilatında 549 dolu kadro var, 139 boş kadro var. Bu boş kadroların 89’u da mühendis ve teknik kadro. Taşra teşkilatında 2 bin 825 dolu kadrosu var. 749 boş kadrosu var. AFAD’ın… Mühendis, mimar, şehir plancısı, tekniker ve jeolog… Arama kurtarma teknikeri, 352 kişi boş Erdoğan, boş. AFAD’ın. Bütün bu işleri tek merkeze bağladığın AFAD’ın 352 arama kurtarma teknisyen kadrosunu niye doldurmadın kardeşim? Bunlar dolu olsa eminim, şimdi mucizelere seviniyoruz ya, onlarca, yüzlerce daha mucize yaşardık" dedi.

Altay’ın konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle:

6 Şubat 2023’te yaşadığımız felaketin üstünden 11 gün geçti. Bugün 16 Şubat 2023. Resmi rakamlara göre 36 bin 187 canımızı yitirdik. Tabi enkazlar altında hala çıkarılmaya bekleyen İnşallah canlı, hayat mücadelesi veren vatandaşlarımız, ki bugün de mucize yaşadık, içimize su serpiyor ve çıkarılmaya bekleyen çok sayıda ceset olduğunu da biliyoruz. Tabloyu ağırlaştıran, depremin büyüklüğü, yıkıcılığı değil. Deprem elbette çok büyük, çok yıkıcı bir deprem. Ama asıl tablonun ağırlaşmasının bir diğer sebebi de deprem kadar deprem öncesi hükümetin ihmali, deprem sonrası hükümetin beceriksizliğidir. Hiç kusura bakmasınlar.

Salgın riski

Karşılanan talepler var, karşılanmayan talepler var. Karşılanabilir olduğu halde karşılanmayan talepler var. İzansızlığın, hazırlıksızlığın, beceriksizliğin, koordinasyonsuzluğun dip yaptığı yerdeyiz. Millet perişan, üşüyor, aç, açık. Salgın hastalık riski de büyüyor. Altını çizerek söylüyorum. İnşallah bir salgın hastalık riski ile ilgili de hükümetin tedbirleri vardır.

Ahırlarda telef olmuş hayvanların kokusundan köylere girilmediğini biliyor musunuz?

Tek tük mucizeler göreceğiz ama enkaz altındaki binlerce insanımızın cesedi ile karşılaşacağız. Sonrasında beslenme meselelerimiz var. Gıda, hijyen meselelerimiz var. İş birliği, AFAD’a el uzatıyoruz. Bütün üstündeki şüphe ve şaibelere, üst yönetimindeki liyakatsizliğe rağmen gün polemik günü değil diyorum. CHP’lilerle yapmadığın iş birliğini AK Partili belediye ile yapıyorsan bu olmaz. A sivil toplumuyla yapmadığın iş birliğini B sivil toplumuyla yapıyorsan bu olmaz. Günah, günah. Vallahi günah. Vebali üstünüzde. Yukarıdan ne emir gelirse gelsin kardeşim. Belediye köye gidecek. Yollamıyorsunuz. Ahırlarda telef olmuş hayvanların kokusundan köylere girilmediğini biliyor musunuz? Et ve Süt Kurumu’na da buradan seslenmek istiyorum; randımanlı hayvanları satın alıyorlar, iyi güzel; adamın dört ineği var, ikisi randımanlı alıyor bunu, adamın evi başına çökmüş, hayvanlar hasbelkader kurtulmuş, ikisi cılız, randımanlı değil, ben bunu almam diyor. Adam da o iki cılız inek, dana için o köyden ayrılamıyor. Enkazın başından ayrılmıyor. O iki cılız danaya verecek yemi de yok.

O BTK başkanının yatacak yeri yok

Şanlıurfa’ya ekmek geldi. Nereden? Suriye’den. Vay vay vay… Şanlıurfa’da deprem var, Suriye’de de var. Ekmek geldi. Suriye hükümeti göndermedi. Gönderebilir. Ekmek de bizim Suriye’de kurduğumuz fırınlardan geldi. İşte depremin özeti budur. Sonra o ikinci gün Twitter’ı kapatmak, bant daraltmak neydi ya. O BTK Başkanının yatacak yeri yok. Millet telefon ile yatıyor yatağa zaten. Enkaz altındaki adam, telefondan yardım isteyecek, isteyemedi ya. Onun da yatacak yeri yok. Sonra bu hatadan dönüldü.

99 depreminde 6 saat sonra kurulan çadırda Tayyip bey fotoğraf vermişti

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, ‘Hatay’a 21 bin çadır kurduk’ dedi. Sevinelim mi üzülelim mi? Hatay’ın ihtiyacı 250 bin çadır. 11’inci gün ihtiyacın 10’da 1’ini bile sağlayamamışsın, televizyon karşısına çıkıyorsun, ‘Hatay’a 21 bin çadır kurduk’ diyorsun. Olmaz. Çadırların kuruluş şartlarının da çok olumsuz olduğuyla ilgili de bilgiler geliyor. Niye çadırı yok bu ülkenin? 99 depreminde 6 saat sonra kurulan çadırda Tayyip Bey fotoğraf vermişti. 6 saat sonra. Biz dördüncü gün çadır görmeye başladık. Şimdi burada bu sarayın ve şürekasının hiç kusuru yok mu?

Erdoğan doğru söylemiyorsun

Beyefendi tutmuş, pişkinliğin bu kadarı hakikaten olmaz. ‘Yıkılan binaların yüzde 98’i 1999 öncesi binalar’ demiş. Erdoğan, doğru söylemiyorsun. 99 öncesi yapılan ve yıkılan bina var da bu söylediğin doğru değil. Velev ki doğru diyelim, 99 öncesi yapıldı diyorsun, sen 2002’de iktidar oldun, 21 yıl geçti aradan, 6 defa imar affı çıkardın Erdoğan. Bu imar affını niye çıkardın demem ama şunu demek benim hakkım, hiç mühendislik hizmeti almamış, mühendisin eli değmemiş, zemin etüdü yapılmamış, jeoloji mühendisinin bakmadığı binalara nasıl sen af çıkardın Erdoğan? Hazineye üç beş kuruş girsin diye. Hazineyi boşaltıyorsun, beşli çeteye veriyorsun, hazine boşalınca millete salma yapıyorsun. ‘İmar barışı çıkaracağım, yüzde 2 ver.’ Yazık. Asıl sebep binanın 99’u, şu bu değil. 6 defa çıkardığın ve mühendislik çalışması görmemiş, zemin etüdü yapılmamış binalara yapı kayıt belgesi vermendir.

Bizim ilk üç gündeki beceriksizlik iddiamızı kabul ediyor

Erdoğan, ‘ilk günlerdeki eksiklik ve aksaklıklar kısa sürede önemli ölçüde giderildi…’ Ha bu şu işte; muhalefetin ilk üç gün ‘devlet yok’ iddiasının kanıtıdır bu. Bizim ilk üç gündeki beceriksizlik iddiamızı kabul ediyor. Çavuşoğlu ne diyor, ‘Elbette her şey mükemmel değil, ilk başta koordinasyonda eksik olabilir. Ama kısa süre içerisinde sistem oturdu…’ Oturmadı sayın Çavuşoğlu. Köyler kokuyor. Çavuşoğlu da diyor ki ‘sistem oturdu.’ Oturmaz olsun böyle oturacaksa bu sistem. Millet betonun üstünde kartonda yatıyorsa ve sen buna ‘Sistem oturdu’ diyorsan olmaz olsun böyle sistem. Ömer Çelik, ‘Tabi ki ulaşılamayan yerler, sıkıntılar, aksaklıklar söz konusu olmuştur.’ Olmamalı kardeşim. Ulaşılamayan yer olmamalıdır. Halil Rıfat Paşa’nın meşhur bir sözü vardır; ‘Gidemediğin yer senin değildir.’ Dünya lideriyim diye caka satacağına Maraş’ın, Hatay’ın köylerindeki yaşanan drama, devleti oraya yollayarak çözüm bulacaksın.

Merkez Bankası nisan ayında Hazine'ye aktaracağı kârı bağış olarak buraya gösterdi

Gönül isterdi ki dün akşamki kampanyada sivil katkı daha fazla olsaydı. Hepiniz izlediniz Merkez Bankası 30 milyar, Ziraat Bankası şu kadar, Halkbank bu kadar, Vakıfbank bu kadar… Ne yapmaya çalışıyorsunuz? Ey Merkez Bankası Nisan ayında genel kurulunu yapacaksın, usul öyle ve karını Hazine’ye aktaracaksın. Merkez Bankası Nisan ayında Hazine’ye aktaracağı karı bağış olarak buraya gösterdi. Devlet bu cebinden aldı, gösterdi bu cebine koydu ve bunu canlı yayında yaptınız ayıptır. Bunlar zaten olacak oradaki genel müdürün parası değil. ‘Bir milyon vereceğim, bir geçmiş olsun diyeyim’ diyor, ‘Yok Merkez Bankası başkanını bağlayacağız.’ ‘20 milyon vereceğim ama millete bir geçmiş olsun dileyim’ diyor. Yok. Böyle şey olur mu?

Merkez Bankası Başkanı (Şahap Kavcıoğlu) sana kanunla verilmiş bir görev var. Enflasyonu düşürme görevi var. Sen böyle caka satacağına, Hazine’ye 2 ay sonra aktaracağın parayı bağış olarak AFAD’a, Kızılay’a aktaracağına enflasyonu düşürsene. Hep söylüyorum, AK Parti’nin fıtratında milletin haliyle ve aklıyla alay etmek gibi bir özensizlik var. Dün akşam 5’li çetenin bonkörlüğünü de gözlerimiz yaşararak izledik. Adam işi garantiye almış Resmî Gazete’de 3 milyar muafiyet. Dün akşamki bonkör 5’li çetelerden birine 3 milyar muafiyet. Muafiyeti önden almış sonra televizyonda onu depreme bağışlamış. Oh ne ala, bende bağışlarım öyle.

İstifa etmesi gerekenlerin istifasını alın

Doğalgaz, elektrik, su, telefon, internet faturalarının tamamını silin. Bölgeden ayrılan ailelerin çocuklarının özel okul öncesi ilk, orta ve lise nakillerini hızla yapın. Ağır gidiyor 5 bin yapılmış şu ana kadar, 11 gün geçti. Üniversiteleri kapatma kararını derhal iptal edin, Kredi Yurtlar Kurumu yurtları yerine kamu misafirhanelerini ve otellerini kullanın ve harcamalarda şeffaf olun. Özellikle ilk 3 günde yaşanan ihmal ve sorumsuzluklarının faturasını ilgililere çıkarın. İstifa etmesi gerekenlerin istifasını alın. Bölgedeki sanayi kuruluşlarının faaliyete geçmesini sağlayacak tüm teşvik tedbirlerini alın. Bölge ıssızlaşmasın her şeye rağmen. Bölgede işten çıkartma yasağı getirin. Kimse işinden çıkarılamasın. Bölgedeki kamu çalışanlarının orada kalması için özendirici teşvik ve destekleri açıklayın. Çadır, konteyner vb. mallarda KDV’yi derhal yüzde 1’e indirin. Sadece AFAD’ın aldığı ya da Ak Parti’ye yakın STK’ların aldığı için değil, herkes için. (DHA)

Gündem