Erdoğan: Dijital faşizm tehdit unsuru haline gelmiştir

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, "Dijital faşizm, bugün milyarlarca insanın doğru ve tarafsız haber alma hakkını engelleyen bir tehdit unsuru haline gelmiştir" dedi. Erdoğan, "Bilhassa hiçbir otokontrolün, denetimin, kuralın, etik değerlerin olmadığı sosyal medya mecraları tüm toplumlar için ciddi riskler oluşturmaktadır" ifadelerini kullandı.

Erdoğan, 'Türk Devletleri Teşkilatı Medya ve Enformasyondan Sorumlu Bakanlar ve Üst Düzey Yetkililer 4. Toplantısı'na gönderdiği video mesajda, "Medya ve iletişim konuları, sosyal medya ile dezenformasyonla mücadele, siyasi ve sosyal bekamızın temini açısından hayati öneme sahiptir" dedi. "Karabağ savaşında dezenformasyon yapıldığını" söyleyen Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:

'MANİPÜLASYON ARACI'

"Yaşadığımız acı tecrübeler ışığında artık hepimiz şu gerçeği çok net biçimde görüyoruz. Demokrasilerde 4'üncü kuvvet olarak nitelenen medya, belli güçlerin belli küresel şirketlerin art niyetli çevrelerin elinde hakikatleri tahrif eden, gerçeğin üstünü örten bir manipülasyon aracına dönüşebilmektedir. Dijital faşizm, bugün milyarlarca insanın doğru ve tarafsız haber alma hakkını engelleyen bir tehdit unsuru haline gelmiştir. Bilhassa hiçbir otokontrolün, denetimin, kuralın, etik değerlerin olmadığı sosyal medya mecraları tüm toplumlar için ciddi riskler oluşturmaktadır."

'İLETİŞİM, EN AZ SAVUNMA KADAR STRATEJİK ÖNEM TAŞIYOR'

"Yalanın, iftiranın, çarpıtmanın kol gezdiği bu mecralarda hakikati aramak hakikate ulaşmak hakikatin savunucusu olmak çok daha büyük önem kazanmıştır" diyen Erdoğan, "İletişim konusunu bu bakımdan en az savunma, güvenlik ve sağlık gibi stratejik önemi haiz bir mesele olarak görüyorum" ifadelerini kullandı.

ALİ ERBAŞ: DİJİTAL SOSYALLEŞME AİLEYİ EROZYONA UĞRATTI

Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş'ın da, aynı gün düzenlenen 5'inci Aile Forumu'nun açılışında 'Dijital Dünyada Değerleriyle Aile Olmak' konulu konferans vererek, "Dijital sosyalleşme, aile kurumunu erozyona uğratıyor" demesi dikkat çekti.

Erbaş, "Fark edilme ve beğenilme dürtüsünün kontrolünde oluşturulan sanal kimliklerle insanlar, sadece sanrıdan ibaret sayılabilecek dijital sosyalleşme biçimlerine mahkum edilmekte. Örften, maruftan, kadim değerlerden ve yerleşik davranış kalıplarından kopuşu beraberinde getiren bu durum, aile kurumunu ve ailevi değerleri ciddi anlamda erozyona uğratmakta" dedi.

'DİJİTAL MECRALARDA BİREYSELLEŞME TEŞVİK EDİLİYOR'

Erbaş, "dijitalleşme ile ailenin dejenerasyon tehdidiyle karşı karşıya kaldığını" söyleyerek, "İletişimin ve kültürel etkileşimin küresel ölçekte yaşandığı bu çağda, geleneksel ve kültürel özgünlükler, farklılıklar ve değerler, alabildiğine sorgulanır hale gelmiştir. Bunun bir sonucu olarak birçok sosyal yapı gibi aile de ciddi yozlaşma, dejenerasyon tehdidiyle karşı karşıya kalmıştır" ifadelerini kullandı.

Erbaş, "Dijital dünyanın öne çıkardığı hayat tarzının, hazla, hızla ve hırsla tüketim anlayışı üzerine kurgulandığını görüyoruz. Nitekim dijital mecralarda, özgürlük söylemleriyle bir taraftan bireyselleşme teşvik edilirken diğer yandan da bireyselleşmenin önünde engel olarak görülen aile kurumu ötelenmekte ve itibarsızlaştırılmaya çalışılmakta" diyerek şöyle devam etti: "Dijital dünyanın imkan ve risklerinden haberdar olmak ve bu alanla ilişkilerimizi sürekli güncel tutmak zorundayız. Çağın gerçekliklerine bigane kalma gibi bir lüksümüz olamaz çünkü bizim insana, hayata ve dünyaya dair bir gelecek tasavvurumuz var. Bizlere düşen ailemizi, gençlerimizi, çocuklarımızı bu süreçte doğru yönlendirmek. Onların tasavvur, istikamet ve istikballerini etki altına alan dijital mecralarda daha dikkatli olmalarını temin etmek." (Kısa Dalga)