Erdoğan 'Hatay' sözlerini savundu, muhalefeti belediyelere kaynak ayırmamakla suçladı

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi’nde 'Deprem Konutları Kura ve Anahtar Teslim Töreni'nde konuştu.

Erdoğan, cumartesi günü Hatay'da yaptığı konuşmada "Merkezi yönetimle yerel yönetim el ele vermezse, dayanışma halinde olmazsa o şehre herhangi bir şey gelmez. Hatay'a geldi mi? Şu anda Hatay garip kaldı" sözlerine tepki gösteren muhalefeti hedef aldı.

Erdoğan Hatay ifadelerini şöyle savundu: "Birileri çıkmış Hatay’daki aday tanıtım toplantımızdaki söylediğimiz ifadelerin üzerinde tepiniyor. Halbuki yıllardır şu hakikati kamuoyunun dikkatine getiriyoruz. Hükümet olarak partilere bakmaksızın tüm belediyelerin kamudan aldığı payı eksiksiz gönderiyoruz. Muhalefetin elindeki şehirlerde normalde kendilerinin yapması gereken yatırımları vatandaşlarımız mağdur olmasın diye hayata biz geçirdik. Ellerindeki onca kaynağa rağmen hizmet üretemeyen muhalefet belediyelerinin sorunları ise basiretsizliktir. Bu belediyeleri yönetenlerin gözü başka yerlerde olduğu gibi bulundukları şehirleri istismar etmektedirler."

Erdoğan İstanbul'da Çağlayan Adliye Binası önünde gerçekleşen saldırıda yaralanan bir sivilin vefat ettiğini açıkladı.

"Milletimiz 6 Şubat depremlerinde bu imtihanı başarıyla vermiştir"

Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle:

"Deprem bölgesinde yıkılan binaların 99 öncesi inşaat standartlarında yapılmış olması, felaketin boyutunu daha fazla artırmıştır. Kahramanmaraş depremleri insanlık tarihinin en sarsıcı felaketleri olarak kayda geçti. Kaybettiğimiz 53 bin 537 kardeşimize Allah'tan rahmet diliyorum. Depremde kaybettiğimiz kardeşlerimizin aziz hatıralarını hep kalbimizde yaşatacağız. Milletimiz 6 Şubat depremlerinde bu imtihanı başarıyla vermiştir. Asrın felaketinin altından asrın dayanışması ile kalkmayı başardık.

"Vatandaşlarımızın fedakarlıklarını anlatacak söz bulmak kolay değil"

Depremin birinci yıl dönümünde enkazları kaldırmış, insanları hayata yeniden tutunmuş bir tabloya ulaştık. Bu elim tarihi afet ve milli dayanışma günü haline getirerek geleceğimizi daha güçlü, güvenli bir şekilde inşa etmenin yollarını arayacağız. Facianın ilk anından itibaren 85 milyon tek vücut olarak depremzedelerin etrafında kenetlenen her bir kardeşimize şükranlarımı sunuyorum. Kalbini parçalayan acısına, soğuğa çamura tüm olumsuzluklara meydan okuyarak, kendisinin ailesinin şehrine sahip çıkan vatandaşlarımızın fedakarlıklarını anlatacak söz bulmak kolay değil, Allah hepsinden razı olsun. Depremin yıkım etkisi oradan sınırlarımızı aşarak devam ediyordu. Depremin ardından binaların 39 bini yıkılmış, 69 bini acil yıkılacak 200 bini hasarlı bina ortaya çıkmıştır.

Deprem bölgesinde 650 bin personel görevlendirerek tüm hizmetlerin sürekli verilebilmesi için temin ettik. Enkaz altından kurtardığımız her can milletçe umudumuzu tazeledi. Sevk ettiğimiz 1 milyon çadırlar kırsaldakilerle birlikte 3 milyon kişinin acil barınma ihtiyacını çözdük. Ardından kurduğumuz 215 bin konteyner ile depremzedelerimize barınma imkanı sağladık.

"Ayrımcılık yapmadık yapmayız"

İBB adayımız o dönemdeki bakanımız Murat Kurum’un aynı dönemdeki İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun çalışan diğer personellerimizin tamamı, madenciler ve bölgedeki tüm vatandaşlarımızın fedakarlığını kim inkâr edebilir. Hayatımızın hiçbir döneminde milletimize hizmet ederken ayrımcılık yapmadık yapmayız. 21 yıldır boyunca olduğu gibi geçtiğimiz yılın Mayıs ayındaki seçimlerde sizlere vadim buydu. Şimdi Belediye Başkanlığı seçimlerinde sizlere vadimiz budur. Biz belediyelerimize eser ve hizmet vermeye hazırız. Birileri çıkmış Hatay’daki aday tanıtım toplantımızdaki söylediğimiz ifadelerin üzerinde tepiniyor. Halbuki yıllardır şu hakikati kamuoyunun dikkatine getiriyoruz. Hükümet olarak partilere bakmaksızın tüm belediyelerin kamudan aldığı payı eksiksiz gönderiyoruz. Muhalefetin elindeki şehirlerde normalde kendilerinin yapması gereken yatırımları vatandaşlarımız mağdur olmasın diye hayata biz geçirdik. Ellerindeki onca kaynağa rağmen hizmet üretemeyen muhalefet belediyelerinin sorunları ise basiretsizliktir. Bu belediyeleri yönetenlerin gözü başka yerlerde olduğu gibi bulundukları şehirleri istismar etmektedirler.

"Kendi eksiklerimizi inkar etmiyoruz"

Beceriksizlik, iş bilmezlik, kendilerine oy vermeyenlere hizmet götürmeyeceklerini ağızlarıyla söyleyenlerin son çırpınışlarını milletimiz görüyor. Türkiye Yüzyılı şehirleri diyoruz, bunları söylerken kendi eksiklerimizi inkar etmiyoruz. Söz verip geciktirdiğimiz, tespit ettiğimiz zamanında yapamadığımız hususlar elbet vardır. Ama önümüzdeki tüm tuzaklara rağmen gece gündüz çalışarak tüm alanlarda ülkemizi Cumhuriyet tarihinin en önemli yerine getirdik. Türkiye Yüzyılı vizyonumuzu hayata geçirdikten sonra emaneti huzurla yeni nesillere aktaracağız." (Kısa Dalga)