Erdoğan Kılıçdaroğlu'na "HDP'nin emir eri" dedi
AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, partisinin haftalık grup toplantısında konuştu.
Konuşmasında ekonomik gidişatın iyi olduğunu savunan Erdoğan, daha sonra muhalefete yüklendi.
Kendisine Irak ve Suriye topraklarına 2 yıl daha askeri operasyon yapma yetkisi veren tezkereye "Hayır" diyen CHP'yi HDP'ye biat etmekle suçlayan Erdoğan, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu için "HDP'nin emir eri" ifadesini kullandı.
Erdoğan'ın konuşması özetle şöyle:
"Yeşil İklim Fonu'ndan 3 milyar 157 milyon dolar kaynak için imzalar atıldı"
"Bir süredir müzakereleri yürütülen ülkemize Yeşil İklim Fonu'ndan 3 milyar 157 milyon dolar kaynak sağlanması ile ilgili mutabakat zaptının geçen günlerde imzalandığının müjdesini paylaşmak istiyorum.
Bir yandan yangınlarla, bir yandan sel baskınlarıyla boğuştuğumuz yılın ardından kuraklık tehdidi ile karşı karşıyayız. Ülkemizin önemli bir kısmı tarım üretimi için yağışa hala kavuşamadı. Dünyadaki ekonomik çalkantılar, ülkeleri gıda tedariği konusunda endişeye sevk etmektedir. Bu da stokları yükseltme eğilimine, küresel düzeyde fiyatların yükselişine sebep olmaktadır.
Türkiye olarak bu tablo karşısında tedbirlerimizi alıyoruz. Kendi çiftçimizi en güçlü şekilde destekliyoruz. Hükümetlerimiz döneminde verdiğimiz tarımsal destek fiyatları bugünkü fiyatlarla 396 milyar lirayı bulmuştur. Bu yıl, gübre desteğinde yüzde yüz artış yaparken, mazot maliyetinin yüzde ellisini karşılamayı sürdürdük. Arz açığımızın olduğu ürünlerin üretimi hususunda çiftçimizi daha çok destekliyoruz. Yağlı, tohumlu bitkilerin üretimi ve hayvancılık konusuna önem veriyoruz.
"CHP, HDP'ye boyun eğdi"
Dün, Meclis Genel Kurulu'nda Türkiye'nin Irak ve Suriye topraklarına terörle mücadele amacıyla sınır ötesi operasyonlar yapılması için Cumhurbaşkanı'na verilen yetkinin 2 yıl uzatılmasıyla ilgili bir tezkere oylandı. Bu tezkere ülkemize yönelik sınır ötesi terör tehditlerine karşı yıllardır devam eden rutin bir uygulamadır. Son 71 yılda, 76 ayrı tezkere Meclis'te görülmüş ve kabul edilmiştir. Suriye ve Irak'la ilgili tezkerenin amacı da terör koridoruna izin vermemek ve terör saldırılarını kaynağında kurutmaktır.
Son tezkere oylaması öncesi HDP yöneticileri çıktılar ve CHP'ye çağrı yaptılar. Bu çağrı da, HDP'nin içinde fiilen yer aldığı ama resmen varlığının inkar edildiği siyasi ittifakın devamı CHP'nin tezkereye destek olmaması şartına bağlanıyordu. Açıkça CHP tehdit ediliyordu. Böyle bir durumda onurlu bir parti ve liderin çıkıp da siz kim oluyorsunuz da bizi tehdit ediyorsunuz, biz politikamızı kendimiz belirleriz diyerek HDP'lilere ağızlarını payını vermesi bekleniyordu. Ama karşımızda artık böyle bir CHP mevcut değil. CHP yönetimi oylamaya saatler kala, oylamaya hayır diyeceklerini ilan etti. Biz bugüne kadar nasıl CHP'ye ve iplerini ellerine verdiği efendilerine rağmen ülkemizin güvenliğini sağlayacak adımları atmışsak, bundan sonra da atmayı sürdüreceğiz.
Türkiye'yi Suriye'den dışlamak isteyenlerin kullandığı ne kadar argüman, çirkeflik varsa hepsini de güya soru haline getirip önümüze koyuyorlar. Biz kimin kılıcını çaldığınızı biliyoruz da, siz kendinizi bu kadar belli etmeyin bari. Burada asıl önemli olan CHP’nin terör örgütünün oyuncağı HDP’ye teslim olması, biat etmesi, boyun eğmesidir. Yazık. Hem demokrasimiz adına, hem milli güvenliğimiz adına ne kadar üzüntü verici ne kadar hazin bir tablo. Kendilerine Mustafa Kemal'in askerleri diyenlerin, onlara 'Mustafa Kemal'in itleri' diyerek hakaret edenlerin dümen suyuna girdiğini görmek bizim bile ağrımıza gidiyor. Allah CHP'ye gönül veren vatandaşlarımızın sabrını artırsın. CHP yönetimi bu fotoğraftan rahatsızlık duymuyor anlaşılan.
CHP Genel Başkanı'nın askerliği çocuk oyuncağı ya da TV şovu sanan cehaletini de milletin takdirine bırakıyorum. Küresel ve bölgesel askeri iş birilikler, diplomatik iş birlikler, ülkenin menfaatleri hususunda atılacak adımlar konusunda fikri daha doğrusu böyle bir derdi olmayanla bu hususları konuşmak bile abestir. TSK'nın gücünün tamamının profesyonel askerlerden oluştuğunu bilmeyecek, sınır ötesi harekatların sokaktan toplanan rastgele kişilerle yapıldığını sanacak kadar cahil bir tiple karşı karşıyayız.
Bizim TSK'nın baş komutanı olduğumuz doğrudur, sorulması gereken soru Kılıçdaroğlu'nun nasıl olup da HDP'nin emir eri konumuna geldiğidir.
Türkiye'nin ve Türk milletinin aleyhinde ne malzeme varsa dört elle sarılanların, ülkenin menfaatleri söz konusu olduğunda böyle savrulmalar yaşamalarına artık şaşırmıyoruz. CHP ile HDP'nin perde arkasında zaten bildiğimiz ortaklığı bu tezkere oylaması vesilesi ile aleniyet kazanmıştır. Buna karşılık ittifakın diğer resmi ortağı İP, tezkereye evet oyu vererek CHP ve HDP'den farklı bir yol izledi. İyi Parti yönetimi ve vekillerin siyaset üstü milli bir konu olan Suriye ve Irak'taki terörle mücadele operasyonlarına imkan veren bu tezkereyi desteklemelerini memnuniyetle karşıladık.
"İlkeli duruşumuz Kılıçdaroğlu'nu rahatsız etmiş"
Geçen günlerde bir grup büyükelçinin ülkemizde yürüyen bir davaya yönelik yaptığı hadsiz açıklama konusunda sergilediğimiz ilkeli ve onurlu duruş Kılıçdaroğlu'nu rahatsız etmiş. SSK'yı batıran, kaset kumpası sayesinde genel başkan olan, partisindeki taciz, tecavüz, hırsızlık skandallarına sırtını dönen, girdiği her seçimi kaybettiği, böyle bir durumda gereğini yapacağını söylediği halde yerinden kıpırdamayan bir yüzsüzlük abidesinin böyle haysiyetli bir duruşu anlamasını ve desteklemesini zaten beklemiyoruz.
Büyükelçilerin ülkemize ve yargı kurumlarımıza yönelik ağır bir hakaret olarak gördüğümüz açıklamasının ardından kimin nerede durduğunu takip ettik. Bu tür hadiseleri aynı zamanda ülkemizdeki yerli ve milli duruş sahipleri ile müstemleke zihniyetlileri ayırt etmenin bir vesilesi olarak görüyoruz. Ülkemize ve yargımıza bühtan edilen ilk açıklamayı sevinçle karşılayıp, özür açıklaması karşısında hayal kırıklığına kapılanların bu topraklarla ne gönül bağı ne kök bağı yoktur, olamaz."
Abone Ol
İyi gazetecilik posta kutunda!
Güncel haberler, haftalık ekonomi bülteni ve Pazar derginiz Plus’ı email olarak almak için abone olun.