Erdoğan: Muhalefet ve bazı marjinal yapılar Taksim tartışmalarıyla 1 Mayıs'a gölge düşürmeye çalışıyor

Erdoğan: Muhalefet ve bazı marjinal yapılar Taksim tartışmalarıyla 1 Mayıs'a gölge düşürmeye çalışıyor
İktidarın Taksim'i 1 Mayıs'ta işçi emekçilere kapatma ısrarı sürerken Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan açıklama geldi: Erdoğan, "Son günlerde muhalefet ve bazı marjinal yapılar Taksim tartışmalarıyla 1 Mayıs'ın bayram havasına gölge düşürmeye çalışıyor" dedi.

1 Mayıs İşçi Bayramı mitingleriyle ilgili konuşan Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Son günlerde muhalefet ve bazı marjinal yapılar Taksim tartışmalarıyla 1 Mayıs'ın bayram havasına gölge düşürmeye çalışıyor. 55 ilimizdeki 103 etkinliğe izin verilmiştir. Müsaade edilenler dışında bir alanda miting düzenleme ısrarının iyi niyetli olmadığı açıktır" dedi.

"1 Mayıs, şiddetin ve kaosun olduğu bir gün olarak algılandı"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Beştepe'de düzenlenen "13. Çalışma Meclisi" yemeğinde konuşma yaptı.

"1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü'nü tebrik ediyorum. Bu vesileyle helal rızık peşinde koşan tüm işçi kardeşlerime selam ve sevgilerimi gönderiyorum" diyen Erdoğan, "Biliyorsunuz 1 Mayıs tarihi ülkemizde yıllarca gerilimin, kavganın, çatışma ve sokak olaylarının sembolü olarak görüldü. Bilhassa 1977 senesinde yaşanan faciadan dolayı her 1 Mayıs, uzun süre şiddetin ve kaosun olduğu bir gün olarak algılandı" ifadelerini kullandı.

1 Mayıs'ın 2009 yılında resmi tatil ilan edildiğini hatırlatan Erdoğan, şunları söyledi:

"Taksim Meydanı mitinge uygun değil"

"2008 yılında 1 Mayıs'ı Emek ve Dayanışma Günü olarak ve 2009 yılından itibaren de resmi tatil ilan ederek buna son verdik. Ayrıca 2010 yılında, 32 yıl sonra Taksim'i kutlamalara açan yine biz olduk. Buna rağmen son günlerde muhalefet ve bazı marjinal yapılar Taksim tartışmalarıyla 1 Mayıs'ın bayram havasına gölge düşürmeye çalışıyor. Sembolik törenler haricinde Taksim Meydanı'nın mitinge uygun bir altyapıya sahip olmadığı herkesin malumu iken bu konudaki dayatmaları masum bulmadığımızı ifade etmek isterim."

"İstanbul'da 40 ayrı yer ve güzergah belirlenmiştir"

"İstanbul'da miting, gösteri ve yürüyüş güzergahları bellidir. Geniş çaplı buluşmalar için her iki yakada da miting alanları mevcuttur. Gerekli tedbirler ve izinler alındığı sürece herkes gösterisini, mitingini, anma programını ve protestosunu buralarda özgürce yapabilir. İstanbul'da yapılacak kutlamalar için 40 ayrı yer ve güzergah belirlenmiştir."

"Sadece İstanbul değil, 55 ilimizde 103 etkinliğe izin verilmiştir. Müsaade edilenler dışında bir alanda yürüyüş ve miting düzenleme ısrarının iyi niyetli olmadığı açıktır. Günaşırı çağrılarla 1 Mayıs'ı propaganda aracına dönüştürmek isteyen terör örgütlerine istismar zemini sunulmamalıdır. Sendikalarımızı ve siyasi partilerimizi 1 Mayıs atmosferine zarar verecek adımlardan uzak durmaya davet ediyorum."

"İşçilerimizin her sıkıntısını kendi sıkıntımız bildik"

"İETT'de işçi olarak çalışmanın kazandırdığı tecrübeden siyasi hayatım boyunca hep istifade ettim. Belediye başkanı, başbakan ve cumhurbaşkanı sıfatıyla ülkemize hizmet sorumluluğumuzu üstlendiğimizde nereden geldiğimizi asla unutmadık. İşçilerimizin her sıkıntısını kendi sıkıntımız bildik.

Asgari ücrette tarihi artışları işçi ve işverenlerimizin azami mutabakatını sağlayarak gerçekleştirdik. Net asgari ücreti 2024'te 17 bin 2 liraya yükselttik. Böylece 2023 Temmuz ayına göre yüzde 49, Ocak ayına göre yüzde 100 artış oldu.

2016 yılında başlattığımız asgari ücret desteğini 2024 yılında 700 liraya yükselttik. Asgari ücrete kadar olan kazançlar için vergi muafiyeti getirdik."

"İstihdam sayımız 32 milyon 423 bine yükseldi. Son veriler göre işsizlik oranı yüzde 8,7 seviyesinde gerçekleşti.

Son 1 yılda iş gücü sayısı 775 bin kişi, istihdam sayısı 1 milyon 156 bin kişi arttı. Gelecekte işsizlik oranının daha da artacağına inanıyorum."

"En önemli sorununun işçi bulamama olduğu görülüyor"

"Farklı sektör temsilcileriyle bir araya geldiğimizde, en önemli sorununun işçi bulamama olduğu görülüyor. Özellikle emek yoğun iş kollarında ara eleman sıkıntısı yaşanıyor. Esnafımız, zanaatkarlarımız, ustalarımız yanlarında çalıştıracak çırak bulamamaktan şikayetçi.

Öyle ki deprem sonrasında iyice hareketlenen inşaat sektöründeki işçi ve usta eksikliği nedeniyle çalışmalar olması gerekenden daha yavaş ilerliyor. Firmalarımızın en büyük endişe kaynağı kalifiye eleman kıtlığıdır. Mesleki eğitim sistemimizin yeniden gözden geçirilmesi dahil daha kalıcı çözümler bulmamız gerekiyor."

"Ücretler ve istihdamın yanı sıra sendikal haklar ve özgürlükler alanında da son 21 yılda tarihi nitelikte adımlar attık. Sendika ve toplu iş sözleşmesi kanunuyla darbecilerin yaptığı yasayı 29 yıl sonra değiştirmek bize nasip oldu. Ağızlarını her açtıklarında 12 Eylül darbecilerinin hazırladığı yasalardan şikayet edenlerin değiştirmedikleri yasaları biz değiştirdik. Memurların toplu sözleşme hakkında anayasal hak getirerek toplu sözleşme hakkını verdik. 2013 yılında 1 milyon olan sendikalı işçi sayısını bugün itibariyle 2,5 milyona yükselttik. Son 21 yılda burada saymaya kalksak saatler sürecek daha pek çok düzenlemeyi, reformu başarıyla hayata geçirdik."

"Çalışma hayatı taraflarını birbirine düşmanmış gibi gösteriliyor"

"Ülkemizde ve dünyada maalesef çalışma hayatı taraflarını birbirine düşmanmış gibi gösteriliyor. İşçinin ücretinin alın teri kurulmadan verildiği katma değerden aldığı hak ettiği payı aldığı kültür ve medeniyet kodlarımıza daha uygun bir sistem olduğu açıktır. Ne işçi ezilecek ne de işveren mağdur edilecek. Çalışma hayatının tüm tarafları aynı gemide olduklarının bilinciyle sorumluluk duygusu ile hareket edilecek. İşçinin hakkını alamadığını düşündüğü, sermaye sahibinin kendini güvende hissetmediği, zenginin fakirin halini umursamadığı bir tablodan hiçbirimize fayda gelmez. "

"29 insan hiç can vermemiş gibi hak adalet özgürlük demeye pişkince devam ettiler"

"Her meseleye siyasetin penceresinden bakanlar olduğunu görüyoruz. Aynı ideolojik kabileden olunca terör eylemleri ve iş cinayetleri bile önemsiz hale gelebiliyor. Milletçe 2 büyük acı yaşadık. Ruhsatı sıkıntılı bir gece kulübündeki yangında maalesef 29 emekçi kardeşimiz hayatını kaybetti. Bu iş cinayeti karşısında sendikalar, STK'lar hiçbirinin sesi dahi çıkmadı. İhmallerin adresi muhalefet ve belediyelerine çıkınca lal oldular. 29 insan hiç can vermemiş gibi hak adalet özgürlük demeye pişkince devam ettiler.

Aynı aymazlığa bayramın ikinci günü yaşanan teleferik faciasında da şahit olduk. Sorumlulardan hesap sorulmasını bir yana bıraktım, ellerinden gelse böyle bir rezaleti yaşatanları baş tacı edeceklerdi. Sırf aynı ideolojik kaynaklardan beslendikleri için terör örgütünün eylemlerini bile görmezden geldiler. Skandallara biz vicdan penceresinden bakıyoruz." (Kısa Dalga)

Abone Ol

İyi gazetecilik posta kutunda!
Güncel haberler, haftalık ekonomi bülteni ve Pazar derginiz Plus’ı email olarak almak için abone olun.

Gündem