Erdoğan'ın Hamas açıklaması tartışma yarattı: Terör kavramı bir maymuncuk
AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın bugünkü grup toplantısında "Ey İsrail, sen bir örgüt olabilirsin. Çünkü bu batının sana borcu çok. Ama Türkiye'nin sana borcu yok. Hamas bir terör örgütü değil, topraklarını ve vatandaşlarını koruma mücadelesi veren bir kurtuluş ve bir mücahitler grubudur" sözleri tepki topladı.
Çok sayıda aydın, yazar Erdoğan bu sözleri üzerinden "terör" kavramını gündeme getirdi.
"Bunlar bir arada olacak şeyler değil"
Akademisyen Fatih Yaşlı "Hem bunları söyleyip hem de batıdan barış masası kurulması ve Filistin için garantörlük talebinde bulunuyor, bunlar bir arada olacak şeyler değil" yorumunda bulundu.
"Terör kavramı muhalifleri bastırmak için kullanılan bir maymuncuk"
Kamuoyunun Burdur Cezaevine yönelik operasyonda kolunu kaybetmesiyle tanıdığı, sonradan KHK ile devlet memurluğundan ihraç edilen, eski HDP PM üyesi Veli Saçılık, Erdoğan'ın sözlerine ilişkin " “Terör” kavramı egemen devletlerin elinde muhalifleri bastırmak için kullanılan bir maymuncuktur. Silahlı hiçbir örgüt terör uygulamakta devletlerin eline su dökemez. Suriye’de kafa kesen cihatçılara “ılımlı muhalif” diyenlerin, kuşun kanadını incitmemiş bizlere “azılı terörist” demeleri ikiyüzlülüğü ortaya seriyor" dedi.
"Demek ki davanızda haklıysanız sivil öldürebiliyorsunuz"
Gazeteci Ozan Gündoğdu ise "Demek ki, terör örgütü ifadesi bir hakikatin değil, bir algılama biçiminin tezahürüymüş. Hamas, bir mücadele yöntemi olarak "Terörü" kullanıyor mu? Hem de ne biçim! Ama terör örgütü değil. Neden? Çünkü davaları haklı... Demek ki davanızda haklıysanız sivil öldürebiliyorsunuz" yorumunda bulundu.
"Türkiye'nin kendi tezleri bakımından zor sonuçları olabilir"
Akademisyen Prof. Dr. Ahmet Kasım Han bir takipçisinin "Taraf olduk mu sizce?" sorusuna "Henüz çizgiyi geçmedik ama büyük bir adım…" yanıtını verdi.
Han şunları kaydetti:
"Filistinlilerin yanında olmak başka bir şey Hamas’ın yanında olmak başka…
Ve Türkiye için de kendi genel güvenlik tezleri bakımından idaresi zor sonuçları olmasından korkarım…
Onun ötesinde İsrail’de tepki yaratacaktır; bunu çok sorun etmemeyi tercih edebiliriz. Ama onlar ederse büyük ölçüde arabuluculuk rolünde ana aktör olamayız.
Kollektif Batı’ya yönelik eleştiri çok önemli deği; not ederler ama muhatap belli değil. Kimse üzerine alınmaz. Üstelik NATO üyesi olduğu için Türkiye kurumsal olarak o kollektif Batı’nın bir parçası. İsveç’in NATO üyeliği olayından da anlaşılacağı gibi bunu riske atmak isteğinde de değil. Kollektif Batı bir özne olduğu kadar öznelikten uzaktır… Dolayısıyla bu eleştirinin uluslararası siyasetteki anlamı bizde, özellikle kimlik tartışmaları bakımından, iç siyasetteki anlamı ölçütünde yüksek değil." (Kısa Dalga)
