Öldürdükten sonra ‘zorlama hapsi': Erkek öldürürken hukuk arkadan geldi!

Öldürdükten sonra ‘zorlama hapsi': Erkek öldürürken hukuk arkadan geldi!
Eşi tarafından öldürülen Hülya Şellavcı Yeğin cinayetinde, tedbir için katil zanlısı eşi Kaffar Yeğin’e istenen 30 günlük “zorlama hapsi”nin olaydan sonra verildiği ortaya çıktı. Ölen kadının damadı, “artık önlenecek bir şiddet kalmadığı”ndan, cezanın kaldırılması için başvurdu.

İzmir’de eşi Kaffar Yeğin tarafından öldürülen Hülya Şellavcı Yeğin cinayetinde, şiddetin önlenmesi amacıyla tedbir için istenen 30 günlük “zorlama hapsi”nin olaydan sonra verildiği ortaya çıktı. Ölen kadının damadı, “artık önlenecek bir şiddet kalmadığı”ndan, cezanın kaldırılması için başvurdu.

İzmir’de Işıkkent Ayakkabıcılar Sitesi'nde ayakkabı nakış atölyesi bulunan 2 çocuk annesi Hülya Şellavcı Yeğin'e ulaşmayan yakınları, 22 Ekim'de iş yerine gitti. Burada saat 00.30 sıralarında kanlar içinde bulunan Yeğin'in, tabanca ile vurularak öldürüldüğü belirlendi. Polis, şüpheli olarak kadının boşanma davası açtığı ikinci eşi Kaffar Yeğin'i yakalamak için çalışma başlattı. Hülya Şellavcı Yeğin'in, 6 ay önce evlendiği Kaffar Yeğin hakkında tehdit edildiği gerekçesiyle 4 kez suç duyurusunda bulunduğu ve uzaklaştırma kararı aldırdığı ortaya çıktı. Şüpheli eş aranırken, İzmir 16. Aile Mahkemesi'nden Yeğin için zorlama hapis kararı çıktı. Sanığın tedbir kararını 4 kez ihlal etmesi nedeniyle 30 gün zorlama hapis ile cezalandırılmasına karar verildi.

HAKİM VE POLİSLER İÇİN ŞİKAYET

Hülya Şellavcı Yeğin'in damadı avukat Ensar Aktürk, uzaklaştırma kararının birçok kez ihlal edildiğini, bu nedenle zorlama hapis talebinde bulunduklarını, ancak kararın kayınvalidesi öldürüldükten sonra çıktığını söyledi. Cinayet şüpheli olarak aranan Kaffar Yeğin'in, Hülya Şellavcı Yeğin'in öldürüldüğü atölyeye yakın görüntüleri de ortaya çıktı. Görüntülerde kot pantolon ile ceket giyen ve elinde bir paket bulunan Kaffar Yeğin'in, Hülya Şellavcı Yeğin'in ölü bulunmasından 5,5 saat önce atölyeye yakın noktadan hızlıca uzaklaştığı görülüyor.

Avukat Ensar Aktürk, kayınvalidesinin ölümünde yargı mensuplarının ihmali olduğu gerekçesiyle Hakimler ve Savcılar Kurulu'na (HSK) şikayette bulundu. Aktürk, aynı gerekçeyle Karabağlar Aile İçi Şiddet Büro Amirliği'nde görevli memurlar için de İçişleri Bakanlığı ile Emniyet Genel Müdürlüğü'nde şikayetçi oldu.

“ARTIK ÖNLENECEK ŞİDDET KALMADI!”

Avukat Ensar Aktürk, 25 Ekim tarihli 30 günlük tazyik hapsi kararının kaldırılması için de İzmir 17. Aile Mahkemesi'ne itirazda bulundu. Gerekçede; şiddete uğrama tehlikesi olan sağlıklı bir kadının artık olmadığı, önlenecek bir şiddet veya şiddet tehdidinin de artık kalmaması nedeniyle kararın hukuka aykırılığı dile getirildi.

İtiraza ilişkin konuşan Aktürk, "6284 Sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun'un amacı; şiddet mağdurunu korumaktır. Şiddete uğrayan kişi, öldürüldükten sonra korumaya değer bir yarar kalmamıştır. Hülya Şellavcı Yeğin'in ölümünden sonra verilen tazyik hapsi kararı, cinayette ihmali olan kurumların sorumluluklarından kurtulma çabasından ibaret olup, zamanında verilmeyen, şimdiyse hukuka aykırı verilen bu kararının kaldırılması; maktulün çocuklarının resmen alay edilen acısını biraz rahatlatacaktır. Bu nedenle hukuka aykırı, hukuk dünyası için komik, çocukları yakınları için de trajikomik bu kararın kaldırılmasını istiyoruz" dedi. (DHA)

Gündem