"Eşitsizlik Virüsü" raporu: Dünyanın en zengin 10 kişisi pandemide servetlerini yarım trilyon dolar artırdı

"Eşitsizlik Virüsü" raporu: Dünyanın en zengin 10 kişisi pandemide servetlerini yarım trilyon dolar artırdı
Uluslararası sivil toplum kuruluşu Oxfam, “Eşitsizlik Virüsü” raporunda, dünyanın en zengin 10 erkeğinin pandeminin başından beri servetlerini yarım trilyon dolar artırdığı belirtildi. Rapora göre en zengin 1000 kişi Covid-19 döneminde yaşadıkları maddi kayıpları 9 ayda tamamen telafi ederken, dünyanın en yoksulları için salgının ekonomik etkilerini atlatmak 10 yıldan daha uzun bir süre alabilir.

Uluslararası sivil toplum kuruluşu Oxfam, “Eşitsizlik Virüsü” başlıklı raporunda Dünya’nın en zengin 10 erkeğinin pandeminin başından beri servetlerini yarım trilyon dolan artırdığı belirtildi. 
Oxfam’ın, 25 Ocak’ta (bugün) Dünya Ekonomik Forumu’nun düzenlediği “Davos Gündemi”nin açılış gününde yayımlanacak olan raporuna göre, dünya üzerindeki en zengin 1000 kişi Covid-19 döneminde yaşadıkları maddi kayıpları 9 ayda tamamen telafi ederken, dünyanın en yoksulları için salgının ekonomik etkilerini atlatmak 10 yıldan daha uzun bir süre alabilir. 
Rapora göre, çoğunlukla beyaz erkeklerden oluşan dünyanın en zengin 1000 milyarderinin servetinin salgın öncesi seviyelere ulaşmasından 14 kat daha uzun sürecek. 
Oxfam’ın yürüttüğü ve 79 ülkeden 295 iktisatçının katıldığı yeni bir küresel araştırmanın sonuçlarına göre ise, Jeffrey Sachs, Jayati Ghosh ve Gabriel Zucman’ın da aralarında olduğu katılımcıların yüzde 87’si salgın sonrasında kendi ülkelerinde gelir eşitsizliğinin “artacağını” ya da “ciddi oranda artacağını” tahmin ediyor. 

Dünyanın en zenginleri için ekonomik durgunluk sona erdi. Dünyanın en zengin 10 erkeği, pandeminin başından bu yana toplam servetlerini yarım trilyon dolar arttırdılar; bu rakam herkesin Covid-19 aşısına erişmesini ve kimsenin salgın nedeniyle yoksulluğa sürüklenmemesini sağlamak için fazlasıyla yeterli. Aynı zamanda salgın son 90 yılın en kötü işsizlik krizini başlattı: Yüz milyonlarca insan ya işsiz ya da yeterli gelir elde edemediği işlerde çalışıyor. 

En çok etkilenenler kadınlar oldu. Küresel olarak kadınlar, pandemiden en çok etkilenen düşük ücretli ve güvencesiz işlerde erkeklere oranla daha fazla çalışıyorlar. Bu sektörlerde çalışan kadınların ve erkeklerin oranı eşit olsaydı, bugün 112 milyon kadın işini ve gelirini kaybetme riskiyle karşı karşıya olmayacaktı. Aynı zamanda, kadınlar küresel sağlık hizmetleri ve sosyal hizmet çalışanlarının yaklaşık yüzde 70’ini oluşturuyor – bu işler, yaşamsal önemde olmasına rağmen düşük ücretli işler ve bu işlerde çalışanların Covid-19’a yakalanma riski daha yüksek. 

Eşitsizlik hayatlara mâl oluyor. Brezilya’da Afrika kökenli kişilerin Covid-19 sebebiyle ölme olasılığı beyazlara göre yüzde 40 daha yüksek. ABD’de siyahların ve Latinlerin Covid-19 ölüm oranları Beyazlarla eşit olsaydı, bugün yaklaşık 22 bin siyah ve Latin hayatta olacaktı. Kayıtlar, İngiltere’nin en yoksul bölgelerindeki Covid-19 ölüm oranlarının en zengin bölgelerindeki ölüm oranına kıyasla iki kat daha fazla olduğunu; Fransa, Hindistan ve İspanya gibi ülkelerin yoksul bölgelerinde Covid-19 bulaş ve ölüm oranlarının diğer bölgelere oranla daha yüksek olduğunu gösteriyor. 

Covid-19’un ekonomik etkilerini iyileştirmenin anahtarı daha adil ekonomiler. Salgın sırasında en çok kâr eden 32 küresel şirkete getirilecek geçici bir kâr vergisi, 2020’de 104 milyar dolarlık bir kaynak yaratabilirdi. Bu rakam tüm çalışanlara işsizlik yardımı ve düşük ve orta gelirli ülkelerdeki çocuklar ve yaşlılara mali destek vermek için yeterli olabilirdi. 

Pandeminin Türkiye’ye etkisi 

Pandemi Türkiye’de de hayatın her alanındaki mevcut eşitsizlikleri derinleştirdi:

Gelir eşitsizliği artıyor. Dünya Bankası’nın Türkiye Ekonomik İzleme Raporu’na göre, Türkiye’de 1,2 milyon insan salgın sebebiyle yoksulluğa sürüklenebilir. Oysa Türkiye’deki 21 milyarderin serveti Mart ayından bu yana 19 milyar TL arttı. Bu tutar, Türkiye’de pandemi nedeniyle yoksulluğa düşme riski altındaki 1,2 milyon kişiye 7 ay boyunca aylık 2.261TL’lik nakit destek verilmesine eş. 

Türkiye’deki gelir farkları: Bir hemşirenin, bir genel müdürün bir yıllık maaşını kazanması için 41 yıl çalışması gerekiyor. Bir genel müdürün ise bir hemşirenin bir yıllık maaşını kazanması için 8 gün çalışması yeterli. Türkiye’de pandemi nedeniyle işsizlikte de artış olacağı öngörülüyor. Dünya Bankası’nın Temmuz 2020’de yayımladığı rapora göre çalışanların sadece yüzde 10’u evden çalışma imkanına sahip ve 7 milyon çalışan pandeminin ekonomi üzerindeki etkilerinden dolayı işlerini kaybetme riski ile karşı karşıya. 

Kadınlar pandemiden daha fazla etkileniyor. TEPAV’ın Mayıs 2020’de yürüttüğü bir anket çalışması, ankete katılan çalışanların yüzde 32’sinin pandemiden sonra iş durumlarında bir değişiklik olmadığını, ama bu oranın kadın çalışanlar için yüzde 7,4 olduğunu gösteriyor. 

BM Kadın Birimi tarafından yayımlanan Nisan 2020 tarihli araştırma ise, ücretsiz izne çıkarılan kadınların oranının erkeklerden daha yüksek olduğunu gösteriyor (kadınların yüzde 18,4’ü ücretsiz izne çıkarılırken erkeklerin yüzde 14,2’si ücretsiz izne çıkarıldı). 

Ağustos 2020 tarihli UNDP araştırmasına göre, salgın sırasında kadınların ücretsiz bakım emeği yüklerinde 1,6 saatlik bir artış görülürken, erkekler için bu süre yalnızca 0,8 saat. 

BM Kadın Birimi’ne göre, doktorların %50’si, sağlık personelinin %70’i ve ebelerin %100’ü kadınlardan oluşuyor; bu da kadınların Covid-19’a yakalanma riskinin daha fazla olduğunu gösteriyor.

Eğitime erişimdeki mevcut eşitsizlikler giderek kötüleşiyor. 2020 OECD İstihdam Görünümü raporu, Türkiye’deki hanelerin yarısından azının bilgisayara erişimi olduğunu ortaya koydu. OECD’nin Ağustos 2020 tarihli raporu ise, Türkiye’de yoksul hanelerde yaşayan ergenlik çağındaki çocukların yalnızca yüzde 27’sinin uzaktan eğitime erişebildiğini gösterdi. 

Pandemi en çok yoksulları etkiliyor. Türk Tabipleri Birliği tarafından Aralık 2020 tarihinde yayımlanan Covid-19 Pandemisi 9. Ay Değerlendirme Raporuna göre, Hayat Eve Sığar mobil uygulaması verileri, sosyoekonomik sınıf, daha iyi barınma olanaklarına erişim ve yeşil alanlara erişimin kişilerin Covid-19 virüsüne yakalanma olasılığını etkilediğini gösteriyor.

Sağlık