ESKİ MİT MÜSTEŞAR YARDIMCISI ÖNEŞ: "TÜRKİYE, SEDAT PEKER'İN İADESİNİ İSTEMİYOR"

ESKİ MİT MÜSTEŞAR YARDIMCISI ÖNEŞ: "TÜRKİYE, SEDAT PEKER'İN İADESİNİ İSTEMİYOR"
Sedat Peker’in, kaçmak için tercih ettiği Birleşik Arap Emirlikleri'nin Türkiye ile ilişkileri, Mısır’daki “Sisi Darbesinden sonra iyice bozulmuştu. Birleşik Arap Emirlikleri ile Türkiye arasında suçluların iadesi için bir anlaşma da bulunmuyor.

Organize suç örgütü lideri Sedat Peker’in, internet sitesinden yayınladığı videosunda Birleşik Arap Emirlikleri’nde, Dubai’de olduğunu söylemesi; uluslar arası hukuk, diplomatik ilişkiler ve Dubai’nin özel konumu nedeniyle anlam kazandı. Mısır’da 2013’teki “Sisi Darbesi”nden sonra Türkiye ile ilişkileri iyice bozulan Birleşik Arap Emirlikleri ile Türkiye arasında suçluların iadesi için bir anlaşma bulunmuyor.

Sedat Peker’in internet sitesinde yayınladığı videoda masasının üzerinde duran “Baba” kitabından, arka planda yer alan televizyondaki Alparslan Türkeş görüntülerine kadar her detay “mesaj” olarak değerlendirildi. Türkiye’den, önce Karadağ’a oradan da Kuzey Makedonya’ya geçtiği bilinen Peker aslında asıl mesajı; bulunduğu ülkeyi, yeri söyleyerek verdi. Kendisinin Birleşik Arap Emirlikleri’ndeki Dubai Emirliği’nde olduğunu ve Türkiye’ye dönmeyeceğini söyledi.

MİT Eski Müsteşar Yardımcısı Cevat Öneş, Türkiye’nin, Birleşik Arap Emirlikleri’nin “müttefiki” Mısır ile ilişkilerini normalleştirmek için heyetler seviyesinde ve Dışişleri Bakanları düzeyinde görüşmeler yaptığı bir döneme denk düşürdüğü bu açıklamasını Kısa Dalga'ya değerlendirdi.

“DEMEK Kİ ORASI GÜVENLİ BÖLGE”

Suç örgütü lideri Peker’in önce Balkanlar’a gittiği yönünde bilginin bulunduğunu hatırlatan Öneş, “Sizce Peker Birleşik Arap Emirlikleri’nde olduğunun altını neden çizmiş olabilir?” şeklindeki sorumuza, “Birleşik Arap Emirlikleri ile ilişkilerimiz malum. Hükümetimizin politikalarını değiştirerek bu ilişkileri geliştirme gayretleri var. Orası demek ki Sedat Peker için güvenli bir bölge. Güvenli bölge olduğu için orada yerleşmiştir. Sedat Peker’in Balkanlardaki ilişkileri geçmişten biliniyor. Orada yerleştiği yerden Dubai’yi seçmişse orayı Balkanlara nazaran daha güvenli buluyor. Kendisi demek ki Balkanlar yerine Dubai’yi tercih etmiş şu anda” yanıtını verdi.

Dubai’nin “serbest bölge” olarak farklılığına da dikkat çeken Öneş, bu bölgedeki karapara trafiğine de işaret ederken şunları söyledi:

“Ayrıca Dubai, tip mafyatik ilişkilerin, karapara meselelerinin çok rahat yürütülebildiği, saklandığı bir alan aynı zamanda. Tabi ki Sedat Peker ile yerel güçler arasındaki ilişkinin mahiyeti ile bağlantılı bir olay. Sadece mafyatik ilişkiler açısından değil, yabancı güçlerin farklı servislerin de rahat hareket edebildiği bir alan. Konuya bu yönüyle de bakmak gerekir.” 

İADE ANLAŞMASI YOK

Türkiye’nin, hakkında “kırmızı bülten çıkarılmasını” talep ettiği Sedat Peker’in Türkiye’ye getirilmesi için ne gibi girişimlerde bulunduğu açıklanmadı ancak Peker’in “gidilecek yer” olarak Birleşik Arap Emirlikleri’ni seçmesi, “suçluların iadesi” bakımından da anlamlı bulundu.

Türkiye ile Birleşik Arap Emirlikleri arasında suçluların iadesi veya adli yardımlaşma yapılabilmelerine hukuki zemin hazırlayacak ikili bir anlaşması bulunmuyor. Her iki ülkede ortak bir uluslar arası sözleşmeye de taraf değiller. Bu nedenle suç örgütü soruşturmasını yürüten İstanbul Anadolu Başsavcılığı, Adalet Bakanlığı ve Dışişleri Bakanlığı kanalıyla bir iade talebinde bulunsa da Birleşik Arap Emirlikleri’nin bu talebe olumlu yanıt vermesinin güç olduğuna işaret ediliyor.

MİT Eski Müsteşar Yardımcısı Cevat Öneş bu duruma da dikkat çekerken, “İade sözleşmesinin olmamasının dışında Türkiye ile Birleşik Arap Emirlikleri arasındaki güven sorunu önemli. Burada suçluları iade anlaşması olsun olmasın çok önemli değil. Olduğu taktirde de mutlaka iade ederler diye bir şey yok. Sadece Türkiye ile Birleşik Arap Emirlikleri arasındaki güven sorunu ile bağlantılı görüyorum ben bu durumu” değerlendirmesini yaptı.

Öneş, iç siyasi tartışmalar ve ilişkiler nedeniyle Türkiye’nin Peker’in iadesini sağlama konusunda samimi gayret göstermeyeceği endişesini de “Türkiye almak ister mi istemez mi ona da bakmak lazım. Ben, şu ortamda almak istediğini sanmıyorum” sözleriyle dile getirdi.

BAE’NİN DERDİ MÜSLÜMAN KARDEŞLER

“Suçluların iadesi” konusu yakın zamanda Türkiye ile Birleşik Arap Emirlikleri arasında karşılıklı diplomatik “test” konusu da oldu.

15 Temmuz darbe giriminin ardından FETÖ’cü bazı generaller bu ülkeye kaçmıştı. Birleşik Arap Emirlikleri bu FETÖ’cüleri Türkiye’ye geri göndermişti. Birleşik Arap Emirlikleri Dışişleri Bakanlığı yetkilisi Abdullah Sultan El Nuaimi “Aynı hassasiyeti bize karşı faaliyet gösteren teröristler için Türkiye’den bekliyoruz” açıklamasını yapmıştı.

Körfez ülkelerinin Katar’a ambargoyu kaldırmasının ardından Türk işadamlarının bölgede yatırım yapabilmesi olanağı doğunca Birleşik Arap Emirlikleri’nden dikkat çeken bir açıklama gelmişti. Birleşik Arap Emirlikleri Dışişlerinden Sorumlu Devlet Bakanı Enver Gardaş, SkyNews televizyonuna yaptığı açıklamada, “Ankara’nın Müslüman Kardeşler’in ana destekçisi olmasından vazgeçmesini istiyoruz” diyerek bu yatırımlar için üstü kapalı şart koşmuştu.

Özel Haber