Fatih Erbakan, Anayasa'daki laiklik maddesinde değişiklik istedi

Cumhurbaşkanlığı seçiminde Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ı destekleyen Yeniden Refah Partisi, kendi logosuyla girdiği Meclis seçimlerinde dört vekil kazanmıştı.

CNN Türk'teki yayında yeni anayasa çalışmalarına değinen Erbakan, Anayasa'nın değiştirilmesiyle ilgili Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın bir teklifi ve iradesinin bulunduğunu ifade etti.

Erbakan şöyle devam etti: "Bu noktada geniş katılımlı bir şekilde Meclis'te olan olmayan siyasi partilerin de katkı sağlamasıyla, sivil toplum kuruluşların da toplumun her kesiminden sürece dahil olmasıyla, kısacası 'Ben yaptım, oldu' anlayışıyla değil yerli, milli, sivil ve hakkı üstün tutan, insan haklarına saygılı, özellikle 'laiklik' kelimesinin anlamının maksadının açık şekilde yazıldığı bir anayasanın yapılması faydalı olacaktır."

'Köklü değişim' istedi

Erbakan, bu noktada kendilerinin de desteği olacağını belirterek mevcut Anayasa'nın 'darbe ürünü' olduğunu, sonraki düzeltmelerde 'yamalı bohça'ya döndüğünü kaydetti.

Yeniden Refah Partisi lideri, sözlerini şöyle sürdürdü: "Köklü bir değişikliğin yapılması son derece faydalı olacaktır. Bu noktada dediğim gibi bizim de desteğimiz tabi ki olur.

Laiklik kelimesi Türkçe bir kelime değil. Bu her kesim tarafından farklı algılanmasına yol açıyor. Baskıcı bir politika olarak uygulandı. Laiklik herkesin dinini yaşamasına saygı duymak demektir, devletin bunlara saygı duyması demektir. Laiklik din düşmanlığı değildir. Kavram yanlış yorumlandı, bunun önüne geçilmeli. Dünya artık Mars'a Ay'a gitmiş, böyle bir dönemde biz 'Sakallı insan şuraya giremez... Başı örtülü insan buraya girmez...'

'Yeniden yaşanmaması için...'

Osmanlı zamanında her dinden insan barış içinde yaşamız. Bizim inancımız bunu gerektiriyor. Kelime zaten yabancı, 28 Şubat sürecinde yaşananlar... Bunların tekrar yaşanmaması için bunun bir tanımı yapılmalı.

AK Parti iktidarının 21 yıldır iktidarda olması, bugün böyle bir şey yaşanmıyor. İktidar değiştikten sonra tekrardan böyle bir sıkıntı yaşanmasın. Devlet kimsenin inancına karışmaz. Herkes kendi inancının gerektirdiğini yapabilir. Diyanet İşleri Başkanlığı'nın varlığı önemli. Siyasi bir çizgiye girmemesi de gerekir. Birçok eleştiriyi de haksız buluyoruz. Bütçesiyle ilgili..." (Kısa Dalga)