Gazeteciler Cemiyeti: SGK’nın ilan bedelini 5 kat yükseltmesi yerel medya için tehdit
Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nazmi Bilgin, “Kamuda Tasarruf ve Verimlilik Paketi” kapsamında Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın kamu kurum ve kuruluşlarının aldığı gazete sayısını kısıtlanmasını eleştirdi. SGK’nın da ilan yayımlama zorunluluğu getiren rayiç bedeli beş kat artırmasının ciddi endişe yarattığını vurgulayan Bilgin, yazılı açıklamasında şunları kaydetti:
“Son dönemde Maliye Bakanlığı tarafından açıklanan ‘Kamuda Tasarruf ve Verimlilik Paketi’, kamu harcamalarında tasarruf sağlamak amacıyla çeşitli kısıtlamalar getiriyor. Ancak bu paketin en dikkat çekici ve tartışma yaratan yönlerinden biri, basına yönelik uygulamalarda kendini gösteriyor. Son olarak Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK), basın kuruluşlarının ilan gelirlerini doğrudan etkileyecek bir düzenlemeye imza attı. İlan yayımlama zorunluluğu getiren rayiç bedelin 500 bin liradan 2,5 milyon liraya çıkarılması, yerel medya için ciddi bir tehdit oluşturuyor. Bu durum çok ciddi bir endişe kaynağıdır.
“Yerel basın ayakta kalma mücadelesi veriyor”
Yerel medya kuruluşları, özellikle pandemi sürecinden bu yana ekonomik anlamda büyük zorluklar yaşadı. Zaten sınırlı olan gelir kaynakları, ekonomik kriz ve reklam bütçelerindeki daralmalarla iyice azalırken, SGK’nın yeni düzenlemesi bu kuruluşlar için bir darbe daha anlamına geliyor. İlan gelirlerinin büyük bölümünü kaybetme riski taşıyan yerel medya, bu gelişmelerle birlikte ayakta kalma mücadelesi veriyor. Rayiç bedelin bu denli yüksek bir oranda artırılması, birçok küçük ve orta ölçekli yerel basın kuruluşunun ilan yayımlayamaz hale gelmesine neden olabilir.
"Aksamalara yol açabilir”
Bu gelişme, sadece basın kuruluşlarının ekonomisini değil, aynı zamanda halkın haber alma hakkını da olumsuz etkiliyor. Basın, demokrasinin dördüncü kuvveti olarak kabul edilir ve kamuoyunu bilgilendirme, denetleme ve eleştirme görevini yerine getirir. Ekonomik zorluklar nedeniyle basının zayıflaması, bu görevlerin yerine getirilmesinde aksamalara yol açabilir. Ayrıca, yerel medyanın zayıflaması, yerel haberlerin yaygınlaşmasında ve kamuoyunun yerel konularda bilgi sahibi olmasında büyük eksiklikler yaratacaktır.”
“Demokratik yapıyı da zayıflatma riski taşıyor”
“Tasarruf tedbirlerinin medya üzerinden yapılması, kısa vadede devlet harcamalarında bazı düşüşler sağlamış gibi yansıtılabilir” ifadelerini kullanan Bilgin, yerel basının ekonomik sürdürülebilirliğinin önemine dikkat çekti ve sözlerini şöyle sürdürdü:
“Maliye Bakanlığı ve ilgili kurumların tasarruf tedbirlerini planlarken, basın sektörünün mevcut ekonomik koşullarını ve halkın haber alma hakkını göz önünde bulundurması gerekmektedir. Ekonomik krize karşı alınacak önlemler, toplumun temel ihtiyaçlarını ve haklarını koruyacak şekilde dengelenmelidir. Basına yönelik bu tür düzenlemeler, sadece yerel medyayı değil, aynı zamanda demokratik yapıyı da zayıflatma riski taşımaktadır. Bu nedenle, basın kuruluşlarının ilan gelirlerine yönelik bu tür sınırlamaların yeniden değerlendirilmesi, basının sürdürülebilirliği ve halkın haber alma hakkının korunması açısından elzemdir.
Yerel medyanın desteklenmesi, hem demokrasinin hem de toplumun sağlıklı işleyişi için gereklidir. Tasarruf ve verimlilik adına atılacak adımlar, bu temel ilkeler göz önünde bulundurularak atılmalı, yerel basının ekonomik sürdürülebilirliği sağlanmalıdır. Aksi takdirde, yerel medya kuruluşlarının kapanması veya işlevini yitirmesi, toplumun bilgi edinme hakkına ciddi zararlar verecektir. Yerel basının kapanması, sadece haber alma özgürlüğünü sınırlamakla kalmaz, aynı zamanda yerel ekonomiyi de olumsuz etkiler. Yerel basın kuruluşları, bölgedeki küçük işletmelerin reklam ve ilan vermesi için önemli platformlardır. Bu nedenle, yerel medyanın ekonomik olarak zayıflaması, bölgedeki ticari faaliyetlerin de olumsuz etkilenmesine neden olabilir.” (ANKA)
Abone Ol
İyi gazetecilik posta kutunda!
Güncel haberler, haftalık ekonomi bülteni ve Pazar derginiz Plus’ı email olarak almak için abone olun.