Gazeteciler için gözaltı süresi dört gün uzatıldı

Gazeteciler için gözaltı süresi dört gün uzatıldı
Diyarbakır'da gözaltına alınan 21 kişinin gözaltı süresi dört gün uzatıldı. Gazeteci, yazar ve aydınların aralarında bulunduğu isimler gazetecilerin serbest bırakılması çağrısı yaptı.

Diyarbakır’da aralarında Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG) Eşbaşkanı Serdar Altan, Jinnews Müdürü Safiye Alagaş, Mezopotamya Ajansı editörü Aziz Oruç’un da bulunduğu 20’si gazeteci olmak üzere 21 kişinin gözaltı süresi 16 Haziran'a kadar uzatıldı.

Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan operasyon kapsamında gözaltına alınanların gözaltı süresinin uzatılmasına, aynı soruşturma kapsamında hakkında yakalama kararı bulunanların yakalanması ve gazetecilerin çalıştıkları yapım şirketlerinde aramanın devam etmesi gerekçe gösterildi. Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü’nde tekli hücrede tutulan gazetecilerin dosyalarındaki kısıtlılık kararı ise sürüyor.

'GAZETECİLİK BOĞULAMAZ'

DİSK Basın İş, Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS), Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG) ve Mezopotamya Kadın Gazeteciler Platformu basın açıklaması düzenledi.

DİSK Basın İş’in Taksim’de bulunan şube binasında yapılan açıklamaya Evrensel Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Fatih Polat, DİSK Basın-İş Genel Başkanı Faruk Eren, TGS İstanbul Şube Sekreteri Çağrı Sarı, Gazeteci Tuğrul Eryılmaz, HDP Milletvekili Züleyha Gülüm, İstanbul İl Başkanı Ferhat Encü ve çok sayıda gazeteci katıldı.

Basın açıklamasının yapıldığı salona, “Nefes alamıyoruz gazetecilik boğulamaz” pankartı asıldı. Burada yapılan açıklamada, “Saray iktidarı seçime sadece kendi medyasıyla girmek istiyor. Daha önce başarılamadığı gibi, bu kez de başarılamayacak. Gazetecilik yapmaya her koşulda devam edeceğiz. Bütün gazetecileri, meslek örgütlerini mesleklerine sahip çıkmaya, dayanışmaya çağırıyoruz. Arkadaşlarımız derhal serbest bırakılsın” denildi.

'GAZETECİLERE YÖNELİK ŞİDDET, BASKI ARTIYOR'

Basın meslek örgütleri adına ortak açıklamayı DİSK Basın-İş Genel Başkanı Faruk Eren gerçekleştirdi. Eren geçtiğimiz yıl yapılan “Nefes alamıyoruz, gazetecilik boğulamaz” eylemini hatırlatarak “O günden bu yana gazetecilere yönelik şiddet, gazetecileri kriminalize etme politikası ne yazık ki daha da arttı.” dedi. Gezi eylemlerinin yıldönümü çok sayıda gazetecinin gözaltına alındığını ve şiddet gördüğünü belirten Eren “Tüm bunlar yaşanırken Diyarbakır’dan 21 meslektaşımızın apar topar gözaltına alındığı haberini aldık. Meslektaşlarımız dört gündür gerekçesiz gözaltında tutuluyor. Kendilerine hiçbir suçlama yöneltilmedi. Gözaltı yöntemi yasalara aykırı. Bilgisayarlarına, gazetecilik materyallerine usulsüzce el konuldu” dedi.

'BU BASKILAR HERKESİN KAPISINI ÇALACAK'

İktidarın, yayınlarından rahatsız olduğu televizyon kanallarına yönelik RTÜK cezalarının da sansürün boyutunu gözler önüne serdiğini söyleyen Eren, “Bugün Kürt gazetecilere yönelik haksız, hukuksuz gözaltılara yeteri kadar tepki gösterilmezse bu baskıların herkesin kapısını çalacağı açıktır. İktidar çıkarmak istediği sosyal medya yasası ile gözaltılar ile basını tamamen susturmaya çalışıyor. Toplumun haber alma hakkı tamamen yok edilmek isteniyor. Saray iktidarı seçime sadece kendi medyasıyla girmek istiyor. Daha önce başarılamadığı gibi, bu kez de başarılamayacak. Gazetecilik yapmaya her koşulda devam edeceğiz. Bütün gazetecileri, meslek örgütlerini mesleklerine sahip çıkmaya, dayanışmaya çağırıyoruz. Arkadaşlarımız derhal serbest bırakılsın” ifadelerini kullandı.

ÇAĞRI SARI: KÜRT GAZETECİLER BASKILAR KARŞISINDA SUSMADI

Ortak açıklamanın ardından TGS İstanbul Şube Sekreteri Çağrı Sarı söz aldı. Sarı, gözaltına alınan gazetecilerin gözaltı sürelerinin uzatılması, avukatlara ve basın meslek örgütlerine bilgi verilmemesine karşı tepki gösterdi. Sarı şöyle devam etti:

“İçeride neyle suçlandıklarını Anadolu Ajansı gibi yayın kuruluşlarından öğrenmek zorunda kaldığımız bir Türkiye gerçeği var. Bu da bize Türkiye'nin basın özgürlüğü konusunda ipucu sunan bir nedendir. Türkiye’de özellikle Kürt illerinde gazetecilik yapmak her daim devletin bir baskısıyla karşılaşma nedeniydi zaten.

Bugün açısından bölgede bu kadar baskının arttığı, HDP’nin kapatılma süreçlerinin yaşandığı, sınır ötesi operasyonun tartışıldığı, Diyarbakır surlarında insan kemiklerinin çıktığı, kayyum yolsuzluklarının ortaya çıkarılması sürecinde gazetecilerin halka bilgi ulaştırmasının önünü kapatmak, gerçeği gizlemeye çalışmak bu şekilde gazeteciliği hizaya getirmeye çalışıldığını biz biliyoruz. Onlarca yıldır Kürt gazeteciler bu baskılar karşısında susmadılar. Bu baskıların mesleğimizi yapmaya engel olacağını düşünmüyorum.”

‘SAHİP ÇIKACAĞINIZ ŞEY MESLEĞİNİZDİR’

Yeni Yaşam Gazetesi Editörü Zana Kaya da, baskı mekanizmasının önce Kürtlere uygulandığını sonra tüm Türkiye'ye yayıldığını söyledi. Kürt gazetecilerle yan yana durmanın önemine işaret eden Kaya, “Halkın haber alma kanallarının tamamı kapatılıyor, sahip çıkacağınız kendi mesleğimiz kendi onurumuz. Bir de özgür basın onurun kalesidir. Onunla dayanışmak size onur kazandırır. Bu baskılara karşı birlikte, ortak karşı durmalıyız. Özgür basın geleneği her koşulda ayakta durmayı bilir, bizim çağrımız kendi mesleğimize sahip çıkmak. Bu mesleğin yapılma koşulları ortadan kaldırılıyor, sahip çıkacağınız şey mesleğinizdir” dedi.

40 AYDINDAN İMZA

Aralarında aydın, yazar, gazetecilerin bulunduğu 40 isim gözaltılara tepki göstererek, “Basına yönelik iktidar baskısını kınıyor, karşı tavır almaya davet ediyoruz!” başlıklı bir açıklama yayınladılar. Açıklamada şöyle denildi:

“Basına yönelik iktidar baskısını kınıyor, karşı tavır almaya davet ediyoruz! AKP-MHP Rejimi, seçim yaklaştıkça basın ve özellikle Kürt gazeteciler üzerindeki baskısını artırıyor. Haber yapmaktan başka hiçbir suçları olmayan Mezopotamya Ajansı ve Jinnews muhabiri 21 gazetecinin evlerine yapılan baskınla gözaltına alınıp, saatlerce kelepçeli bir şekilde tutulması, sadece demokrasinin olmazsa olmazı basın özgürlüğünün ihlali değil, temel insan haklarının da ayaklar altına alınması anlamına gelir.

Giderek totaliterleşen rejim kendisi gibi düşünmeyene ve gerçeği duyuranlara karşı nefretini artırmakta” denilen açıklamada, şu ifadeler yer aldı: “Sosyal medya yasasıyla birlikte değerlendirildiğinde bu baskı ve gözdağının temel hedefi, halkın haber alma hakkını engellemek kadar, seçimde yapılması planlanan hilelerin de bir altyapı hazırlığıdır. Özellikle Kürt coğrafyasından insan hakları ve seçim ihlallerine ilişkin bilgi ve haber akışını engelleme hedeflenmektedir.

Başta ana muhalefet olmak üzere siyasi partilerin ve sivil toplum kuruluşlarının bu baskı karşısında sessiz kalması, her zaman olduğu üzere Kürtlere yönelik baskı ve zulmü görmezden gelmesi, aslında kendi ayaklarına kurşun sıkmaları anlamına gelmektedir. Özgür ve bağımsız basının olmadığı bir ortamda özgür ve adil seçim olacağını zannetmek açık bir safdilliktir. Kökeni, inancı, dili ne olursa olsun gazetecilere yönelik susturma çabalarına hep birlikte direnmek ve tepki vermek gerekir. Bugün susanların yarın şikayet hakkı olmayacaktır. Gazetecilere yönelik bu baskıyı şiddetle kınıyor ve herkesi iktidarın bu baskısına karşı tavır almaya ve arkadaşlarımıza destek vermeye davet ediyoruz.”

İMZACILAR

Açıklama imzacıları şöyle: Abdullah Çetin – Gazeteci, Ali Çatakçın – Yazar, Alin Ozinian – Gazeteci, Amberin Zaman – Gazeteci, Aris Nalcı – Gazeteci, Ayşe Hür – Araştırmacı Yazar, Ayşe Yıldırım – Gazeteci, Can Dündar – Gazeteci, Celal Başlangıç – Gazeteci, Cengiz Aktar – Akademisyen, Dünya Doğan – Hukukçu, Elif Yıldırım- Şair, Yazar, Erdoğan Aydın – Gazeteci Yazar, Ergun Babahan – Gazeteci, Erk Acarer – Gazeteci, Erol Köroğlu – Akademisyen, Ertuğrul Mavioğlu – Gazeteci, Fuat Ateş – Gazeteci, Hasan Töre – Siyasetçi, Hayko Bağdat – Gazeteci, Hüseyin Levent Köker – Akademisyen, İsmail Özen – Sporcu, Latife Akyüz – Akademisyen, Leyla Uyar – Gazeteci, Mahir Sayın – Siyasetçi, Mehmet Ali Çankaya – AABK Örgütlenme Sorumlusu, Murat Çakır – Yazar, Neşe Özgen – Akademisyen, Nevra Akdemir – Akademisyen, Nikos Michailidis – Akademisyen, Ohannes Kılıçdağı – Akademisyen, Osman Okkan – Gazeteci, Ragıp Duran – Gazeteci, Selim Eskiizmirliler – Akademisyen, Şehbal Şenyurt – Yönetmen-Yazar, Tuncay Yılmaz – Siyasetçi,Ümit Kıvanç – Gazeteci, Yavuz Baydar – Gazeteci, Yektan Türkyılmaz – Akademisyen, Yiğit Aksakoğlu – Sivil Toplumcu. (Kısa Dalga)

Gündem