Gazeteciler kamera önünde darp edildi, mahkeme 'Somut delil yok' dedi

Gazeteciler kamera önünde darp edildi, mahkeme 'Somut delil yok' dedi
Rûdaw Temsilcisi Maşallah Dekak ve Mehmet Kanevi 12 Ocak 2024'te kameralar önünde sözlü ve fiziki saldırıya uğradı. Mahkeme saldırıda bulunan kişi hakkında, “somut delil” bulunmadığı gerekçesiyle takipsizlik kararı verdi.

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan’ın Diyarbakır’daki temaslarının haber takibini yapan Rûdaw TV Diyarbakır Temsilcisi Maşallah Dekak ile kameraman Mehmet Kanevi, 12 Ocak’ta kameraların önünde sözlü ve fiziki saldırıya uğradı.

Saldırı anı kameralara yansırken, saldırgan M.K. gazetecilere, “Burası Diyarbakır'dır, burada Kürtçe konuşamazsınız. Burası Türkiye Cumhuriyeti’dir. O mikrofnu g. sokarım” diyerek tehdit etti. Çevrede bulunan gazeteciler ve yurttaşların ara girmesiyle saldırgan olay yerinden uzaklaştırıldı.

Gazeteciler hem müşteki hem şüpheli olarak yer aldı

Dekak’ın ve Kanevi’nin şikâyeti üzerine gözaltına alınan saldırgan M.K. ifadesi alındıktan sonra serbest bırakıldı.

MLSA'dan Deniz Tekin'in haberine göre, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı M.K. hakkında “tehdit” ve “hakaret” suçlamasıyla başlattığı soruşturmayı tamamlayarak, takipsizlik kararı verdi. Kararda, saldırıya uğrayan gazeteciler hem müşteki hem de şüpheli olarak yer aldı.

"Kürtçe cevap verdi, Türkçe konuş dedim"

Şüpheli M.K. ifadesinde, gazetecilere saldırmadığını, tehdit etmediğini ileri sürerek, şunları söyledi: “Namazımı kıldıktan sonra cami çıkışında Rûdaw TV çalışanlarını gördüm. Emin olmak için muhabire ‘Rudaw mı?’ dedim, O da başını sallayarak onayladı. Bunun üzerine bu şahsa ‘Diyarbakır'ı Kürdistan’ın başkenti Amed diye tanıtıyorsunuz. Burası Türkiye Cumhuriyeti’ deyince bu şahıs Kürtçe bana ‘git işine bak’ dedi. Ben de ona Türkçe konuş, dedim. Bana ‘ben Türkçe bilmiyorum’ dedi. Tanımadığım ismini bilmediğim muhabirden davacı ve şikâyetçiyim.”

"Somut delil yok"

Savcı hem gazeteciler hem da sanık hakkında takipsizlik kararı verdi. Kararın gerekçesinde şu ifadeler yer verildi: “Cumhuriyet Başsavcılığımızca yapılan soruşturma neticesinde müşteki şüphelilerin iddiaları ve dosyada bulunan tüm bilgi ve belgeler birlikte değerlendirildiğinde, müşteki şüphelilerin soyut iddiaları dışında söz konusu iddiaları destekler mahiyette dosyada somut delil elde edilemediği, müşteki şüpheliler hakkında iddia edilen suçlama ile ilgili kamu davası açılabilmesi için gerekli olan yeterli şüphe oluşturacak maddi delil bulunmadığı dosyada bulunan tüm delillerin değerlendirilmesinden anlaşılmakla”

Dekak: Karara itiraz edeceğiz

Haber takibi sırasında saldırıya uğrayan gazeteci Maşallah Dekak, “Bize yaptığı hakaret ve saldırı kameralar önünde oldu ve bunu milyonlarca insan izledi. Birçok gazeteci olaya şahit. Gazetecilerin araya girmesiyle saldırgan olay yerinden uzaklaştı. Bize Kürtçe konuştuğumuz için saldıran bu kişi halkı kin ve düşmanlığa tahrik suçunu da işledi. Gazetecilik görevimizi yapmamızı engellemeye çalıştı. Bu dosyanın takipçisi olacağız. Avukatım karara karşı gerekli itirazları yapacak” dedi.

"Karar saldırıyı meşrulaştırmakla aynı anlamı taşımakta"

Güneydoğu Gazeteciler Cemiyeti (GGC) yazılı açıklama yaparak, gazetecilere saldıran kişi hakkında takipsizlik kararı verilmesine tepki gösterdi.

Açıklamada şu ifadelere yer aldı:

“Basın özgürlüğü ile düşünce ve ifade hürriyetine yönelik yapıldığı aşikâr olan bu saldırıya ilişkin takipsizlik kararını kınıyoruz, tanımıyoruz. Meslektaşlarımıza yapılan saldırı, hakaret ve tehditler kamera görüntülerinde açık bir şekilde görülürken, ‘delil yetersizliği’ gibi komik bir gerekçeyle takipsizlik kararı verme, bize göre provakatif olan bu saldırıyı meşrulaştırmakla aynı anlamı taşımaktadır. Bu karar meslektaşlarımızın sokakta çalıştıkları sırada uğrayacakları muhtemel her türlü saldırıya zemin hazırlayacak, saldırganları cesaretlendirecektir. Dün olduğu gibi bugün de saldırıya uğrayan meslektaşlarımızın yanındayız. Hukuki anlamda itiraz süreçlerini de yakından takip edeceğimizi tekrar ifade ediyoruz.” (Kısa Dalga)

Gündem