Yüzde 85 görme engelli mahpus Selver Yıldırım’a raporlara rağmen güneş gözlüğü verilmiyor

Yüzde 85 görme engelli mahpus Selver Yıldırım’a raporlara rağmen güneş gözlüğü verilmiyor
Görme engelli mahkum Selver Yıldırım’ın durumunu TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu'na taşındı. DEM Parti'li Altın, Yıldırım'ın görme kaybının ilerlememesi için güneş gözlüğü kullanması gerektiğini ancak cezaevi yönetiminin hekim raporları olmasına rağmen gözlüğü ve okumasına yardımcı olmak için reçete edilen büyüteci kendisine ‘güvenlik’ gerekçesiyle vermediğini belirtti.

DEM Parti Mardin Milletvekili Beritan Güneş Altın, 28 yıldır cezaevinde olan Selver Yıldırım’ın yüzde 85 oranında görme kaybı yaşamasını ve tedavisinde yaşanan aksaklıkları TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu Başkanlığı gündemine taşıdı.

Milletvekili Beritan Güneş Altın, komisyon başkanlığına sunduğu dilekçede şu ifadelere yer verdi:

“28 yıldır birçok cezaevinde kalmış olan hasta mahpus Selver Yıldırım, zamanında cezaevlerinde sağlık hizmetlerinden etkin yararlandırılmamasından, tedavisinin geciktirilmesinden, kimi hekimlerin keyfi uygulamalarından dolayı 2014 yılında başlayan göz ağrıları ve görme kaybı ilerlemiş, hastalığına 7 yıl gibi bir süre sonra ancak teşhis koyulabilmiştir. Yıldırım tüm bu sebeplerden an itibariyle yüzde 85 oranında görme kaybı yaşamaktadır.

Selver Yıldırım’ın Elbistan’dan başlayan Antep ve Ankara’ya kadar uzanan tedavi olamama/tedavisinin geciktirilmesi hikayesi ise birçok hasta mahpusun hikayesi ile benzerlikler göstermekle birlikte yaşanan hak ihlallerini de çok açık şekilde gözler önüne sermektedir.

Kendisinin ve avukatlarının yaptıkları aktarımlara göre; Yıldırım, Elbistan Cezaevinde kalırken çok kez sevk edildiği Elbistan Devlet Hastanesi’nde Yusuf Güneş isimli hekimin tıp etiğine aykırı şekilde kelepçeli muayene dayatmasını kabul etmemesinden ötürü yıllarca tedavi olamamıştır. 7 yıl gibi uzun bir sürenin ardından Maraş Sütçü İmam Üniversitesi Hastanesi’nde gözlerinde ‘sıvı sızıntısı’ olduğuna dair teşhis koyulan Yıldırım’ın, lazerli tedavisi ‘lazer bozuk’ gerekçesiyle yapılmamış, Elbistan’da yapılması söylenmiştir. Ancak ilçe hastanelerinde bu sistem olmamasından dolayı yine tedavi olamamıştır. Ciddi bir görme kaybı yaşamasına sebep olan tüm bu sürecin ardından Antep’e sevk edilmeden önce cezaevi revirinde Ali Balkan isimli hekimin kendisine yalnızca sıradan bir göz damlası vererek hastalığının ilerlemesine adeta göz yumduğu da belirtilmiştir. Antep’te ise ‘lazer fabrikaları kapatıldı’ gibi bir sebeple yine tedavisi yapılamayan Yıldırım’a yalnızca birkaç iğne yapılmış ve burada aylarca tek başına tutulmuştur.

Son olarak Sincan Kadın Kapalı Cezaevi’ne sevk edilen mahpusun tedavisine Bilkent Şehir Hastanesi’nde başlanmasına rağmen hangi aralıklarla lazer işleminin yapılacağına dair bilgi almak isteyen mahpus, Fatma Sema Atakan isimli hekimin ‘İstemiyorsan yaptırma, zamanımı alıyorsun!’ benzeri ifadeleriyle ve tıp etiğine de aykırı şekilde politik mahpus olmasından ötürü ayrımcı yaklaşımlarıyla karşılaşmıştır.

Yıldırım’ın görme kaybının ilerlememesi için ışıktan korunması yani güneş gözlüğü kullanması gerekmekte ancak Sincan Kadın Kapalı Cezaevi yönetimi, buna dair hekim tarafından yazılan raporlar da olmasına rağmen gözlüğü ve okumasına yardımcı olmak için reçete edilen büyüteci kendisine ‘güvenlik’ gerekçesiyle vermemektedir.

Bu bağlamda, İnsan Hakları İnceleme Komisyonu’nun Selver Yıldırım’ın ve hasta mahpusların maruz kaldıkları hak ihlallerine ve sağlık hizmetlerine erişememelerine dair acil bir toplantı yapmasını, yaşanan mağduriyetlerin çözümüne ve yapısal değişikliklere dair gerekli çalışmaların yapılmasını arz ve talep ederim.” (Kısa Dalga)

Gündem