Hakan Atilla konuştu: Savcılar hükümet sorularını başka raunda saklamış olabilirler

Hakan Atilla konuştu: Savcılar hükümet sorularını başka raunda saklamış olabilirler
ABD’deki Halkbank davasında yargılanıp, aldığı cezanın infazından sonra Türkiye’ye gelen Hakan Atilla, ABD’deki dava sırasında savcıların hükümete yönelik neden soru sormadığına ilişkin, “Onu başka raunda saklamış olabilirler” değerlendirmesinde bulundu.

Hakan Atilla’ya göre ABD savcıları, hükümetle ilgili neden soru sormadı?

‘Onu başka raunda saklamış olabilirler’

ABD’deki Halkbank davasında yargılanıp, aldığı cezanın infazından sonra Türkiye’ye gelen Hakan Atilla, ABD’deki dava sırasında savcıların hükümete yönelik neden soru sormadığına ilişkin, “Onu başka raunda saklamış olabilirler” değerlendirmesinde bulundu.

Türkiye’deki hükümet üyelerinin de rüşvet aldığı iddialarının konuşulduğu Halkbank davasında hüküm giyip tahliye olduktan sonra Türkiye’ye gelen Hakan Atilla, dava sırasında savcıların bu iddiaları neden sormadıklarına ilişkin, “Onu başka bir raunda saklamış olabileceklerini düşünüyorum. Çünkü savcıların öncelikli derdi o davayı kazanmak. O noktada o ilişkileri afişe edip onun üzerine bir senaryo yazması çok anlamlı değil” değerlendirmesini yaptı.

Halkbank'ın eski genel müdür yardımcısı olan ve 'Reza Zarrab dosyası' kapsamında ABD’de yaklaşık 2,5 yıl tutuklu kaldıktan sonra 2019’da tahliye edilen Hakan Atilla, T24'ten Cansu Çamlıbel'in sorularını yanıtladı.

Türkiye’ye gelişi sırasında dönemin Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı olan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın damadı Berat Albayrak tarafından karşılanmış olmasını değerlendirirken, “O görevi nedeniyle karşılamayı uygun bulmuş diye düşünüyorum. Sonuçta ekonomiden sorumlu bakandı o zaman. Bazen de tam tersini düşüyorum. Ben geliyorum, kimse yok. O da tuhaf olmaz mıydı?" diye konuştu

Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Borsa İstanbul’daki görevinden önce bir kez görüştüğünü anlatan Atilla, Çambıbel’in, ABD’deki dava sırasında davanın tanığı haline gelen Rıza Zarrab’a savcıların, ‘AKP hükümetinden ne talimat aldın’ gibi net bir soru sorulmadıklarını hatırlatması üzerine şu ifadeleri kullandı:

“Onu başka bir raunda saklamış olabileceklerini düşünüyorum. Çünkü savcıların öncelikli derdi o davayı kazanmak. O noktada o ilişkileri afişe edip onun üzerine bir senaryo yazması çok anlamlı değil.”

Atilla, bu değerlendirmelerinin dayanağını da şöyle açıkladı:

“Birincisi, ben zaten Zarrab’ın dinletilen o telefon konuşmalarında söylediklerinin doğru olduğunu düşünmüyorum. Konuşmadığı, muhatap olmadığı insanları muhatap olmuş gibi anlatmış olabilir. Ya da farklı konuşmaları insanların duymak istediği gibi anlatabilir. Zarrab’ın kendi kendine bir başkasına anlattığı hikâye üzerinden öyle olduğunu varsaymak bana göre mantıklı değil. Zarrab bilfiil o kişiyle konuşmuyorsa, bir başkasıyla yaptığı konuşmadaki abartılı aktarımı hiçbir anlam ifade etmiyor benim açımdan. Ama dinletilen şey bir bakanla konuşma olsaydı, o başka bir şey olurdu tabii.”

Babacan değerlendirmesi: Demek ki görevini yapmıyordu

Hakan Atilla, Halkbank ile ilgili iddialar döneminde bakanlık görevini yürüten DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan’a ilişkin sorulara da özetle şu yanıtları verdi:

"Ben her konuya vakıf olduğunu düşünüyorum. Eğer vakıf değilse zaten görevini tam yerine getiremiyordu demek ki. Ekonomiden sorumlu bakan olarak milyarlarca dolarlık işlem hacimlerinin veya yapılan ticaretin veya Amerika ile yapılan istişarelerin farkında olmaması anlamlı değil. Babacan’ın yapılan ticarete vakıf olması Reza Zarrab’ın kendi aklıyla kurduğu işlettiği sistemin bir parçası olacağı anlamına gelmez. Banka da onun bir parçası değil. Ama Zarrab’ın kendi yaptığı dizayn çerçevesinde kimlerle nasıl ilişkiler kurduğu, kimlerle nasıl yakınlaşıp yakınlaşm ABD'ye gelemesin diye eşimin pasaportuna el koydu'

‘Ebru Gündeş’i özellikle gündeme getirmedik’ iddiası

Hakan Atilla, kitabındaki anlatımları da hatırlatılıp, "Ebru Gündeş’le ilgili mahkemede gündeme getirilebilecek bir konu vardı ama siz buna girmeme kararı aldınız. Doğru mu?" sorusu üzerine de şu yanıtı verdi:

"Evet. Kişilerin karakterleriyle ilgili bir tahlil yapılabilmesiyle ilgili jüride bir fikir oluşturabilmesi için bazen avukatlar bu tarz detayları kullanabiliyorlar. Kişilik erozyonuna uğradıklarını gösterebilecek veriler, konuşmalar vesaire temin edilip sunulabilirdi. Konuyla ilgili olmayan insanların hayatları bizi ilgilendirmiyor. Zarrab’ın karakteri ve yaşam tarzına dair olumsuz bir tablo yaratabilirsiniz ama o etik veya doğru mudur? Bana göre doğru bir şey değildi o yüzden de kullanmadık."

T24’te yer alan röportajın tamamı

Gündem