Hakkari'ye giden minibüste sohbet, kentten seçim izlenimi: Demirtaş kimi demişse, oyumuzu ona vereceğiz

Hakkari'ye giden minibüste sohbet, kentten seçim izlenimi: Demirtaş kimi demişse, oyumuzu ona vereceğiz
Gazeteci Kadir Cesur Hakkari'den seçim izlenimi yazısında minibüs yolculuğunda konunun işsizlik, hayat pahalılığıyla başlayıp seçimlere geldiğini aktardı. Kentte cumhurbaşkanlığı seçimlerini konuştuğu yurttaşın "Selo kimi demişse, oyumuzu ona vereceğiz" dediğini söyledi.

Gazete Duvar'dan Kadir Cesur Hakkari'den seçim izlenimlerini paylaştı.

Hakkari’de seçim atmosferi kentin uzadıkça uzayan yolundan itibaren anlaşılmaya başlıyor" diyen Cesur "Van’dan Hakkari’ye doğru hareket eden bir minibüsün içinde konuşulan ilk konu, bilet fiyatları oluyor" ifadelerini kullandı.

Cesur'un izlenimleri şu şekilde;

Minibüsteki, orta yaşlı bir yolcu “130 TL’ye bilet mi olur? Allah kabul etmesin” diyerek yol boyunca sürecek olan tartışmalardan yalnızca birini başlatmış oldu. Şoför ise daha önce bu sitemle sıkça karşılaştığını belirten bir yüz ifadesiyle, “Azdır bile” demekle yetindi.

'İnşallah seçimden sonra tamamlanır'

Van ile Hakkari arası, karayolu ile yaklaşık 200 kilometre. Sırasıyla Van’ın Gürpınar ve Başkale ilçelerinden geçtikten sonra, Hakkari il sınırı başlıyor. Yolculuk esnasında her ne ile karşılaştıysak, konu dönüp dolaşıp 14 Mayıs’ta yapılacak seçimlere geldi. Dağların arasında yaklaşık 3 buçuk saat süren yolculukta, bir türlü bitmek bilmeyen Güzeldere Tüneli için tek temenni de ‘İnşallah seçimden sonra tamamlanır’ oldu.

'Berçelen’da 500 hayvan bulamazsınız'

Hakkari sokakları, gündüz saatlerinde bile tıktım tıklım oluyor. Sokaktaki kalabalık, işsizliğin durumunu ortaya koymaya yetiyor. Nitekim, insanlar en çok da işsizlikten dert yanıyor. Son zamanlarda, Hakkari’de kurulan madenler, genç nüfus için bir ekmek kapısı olarak görülüyor. Doğaya verdiği tahribat ise, tek amacı geçinmek olan insanlar için pek bir anlam ifade etmiyor. Fabrikaların, sanayinin, sınır ticaretinin olmadığı Hakkari’de, güvenlik gerekçesi ile yaylaların yasaklı olması da tarım ve hayvancılığı bitirme noktasına gelmiş. Berçelan Yaylası’nda her yıl en az 50 bin küçük baş hayvanın otlatıldığını söyleyen bir yurttaş, “Şimdi giderseniz Berçelan’da 500 hayvan bulamazsınız” diyor.

İşsizlik, yayla yasakları, kuraklık, doktor sayısının yetersizliği, eğitim-öğretimdeki eksiklikler, konut yetersizliği ve daha birçok neden, Hakkariliyi göç etmeye mecbur bırakıyor. Göçün önemli bir kısmı Van’a gerçekleştiriyor. Bu sebeple, Van’ın da içinde artık küçük bir Hakkari olduğunu söylemek pek de yanlış olmaz. Van’da da hayata tutunamayınca, ülkenin batısına ya da yurt dışına giden Hakkarililerin büyük bir kısmı da artık geri dönmeyi düşünmediğini belirtiyor.

'Selo kimi demişse, oyumuzu ona vereceğiz'

“Cumhurbaşkanı adayınız kim?” diye sorduğumuz Hakkarililerin oldukça büyük bir çoğunluğu “Selahattin Demirtaş” cevabını veriyor. Elbette, kendileri de Demirtaş’ın tutuklu olduğunu ve cumhurbaşkanlığı yarışında aday olmadığını biliyor ama buna rağmen verdikleri cevap yine de “Demirtaş” oluyor. Demirtaş’ın aday olmadığını belirttiğimizde ise “O halde Selo kimi demişse, oyumuzu ona vereceğiz” diyen seçmen, Kılıçdaroğlu’nu işaret ediyor. (Kısa Dalga)

Gündem