Hatay Barosu, depremde hipotermiye bağlı ölümlerin peşini bırakmıyor: Gerekirse 8 bin dosya tek tek taranmalı

Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat’ta meydana gelen depremlerde resmi açıklamalara göre 50 bin 500 kişi yaşamını yitirirken, cenazelere matbu ölüm belgesi düzenlenmişti. Arama kurtarma çalışmalarına yetişilememesi nedeniyle çok sayıda kişinin de hipotermiden hayatını kaybettiği düşünülüyor.

Hatay Barosu, hipotermiden ölümlerin belirlenmesi için başlattığı hukuki mücadeleyi yakından takip ediyor.

soL Haber'den Özkan Öztaş’a konuşan Hatay Barosu Başkanı Avukat Cihat Açıkalın, "Deprem sürecinde havalar soğuktu ve birçok kişinin havaların soğuk olmasından ötürü hayatını kaybettiğini biliyoruz. Bu bilgiler yakınlarını kaybedenlerde de var. Birçok depremzede enkaz altında kurtarılmayı beklerken hipotermiye bağlı nedenlerle hayatını kaybetti" dedi.

Hipotermi kaynaklı ölümlerin yargı süreci için dilekçelerini depremin üçüncü günü savcılığa teslim ettiklerini anlatan Açıkalın, "Üçüncü gün vakit kaybetmeden bu iddiaları ve varsa alınmayan önlemleri soruşturmak adına dilekçelerimizi teslim ettik. Süreci hızlıca yürüttük. Hatta depremin dördüncü gününe girerken suç duyurumuz işleme alınmış oldu. Türkiye Barolar Birliği de ayrıca bir suç duyurusunda bulundu. Tüm bu süreçlerde yaşanan ihmallerin araştırılması ve sorumluların soruşturulması için elimizden geleni yapacağız" diye konuştu.

“Gerekirse 8 bin 260 dosya tek tek taranmalı”

Hatay Başsavcılığı'nda, depremin yaşandığı ilk günden bu yana konusu ve kapsamı deprem ile alakalı 8 bin 260 deprem soruşturması bulunduğunu anlatan Açıkalın, gerekirse tüm bu dosyaları tarayarak hipotermi iddialarının araştırılması ve yaşanan ihmallerin soruşturulması için üzerlerine düşen görevi yerine getireceklerini söyledi.

Avukat Cihat Açıkalın, deprem sürecinde yaşanan ihmallerin ve hukuki sorunların bir daha yaşanmaması ve yaşananlardan ders çıkarılması için mücadele edeceklerini belirtti.

“Hipotermi neredeyse kaçınılmaz”

Türk Tabipleri Birliği (TTB) İkinci Başkanı Dr. Ali İhsan Ökten ise deprem sürecinde yaşanan can kayıplarının ne kadarının hipotermiden kaynaklandığına dair herhangi bir resmi tutanak olmadığına dikkat çekti.

"Hava eksi derecelerin altına düşmüştü birçok yerde. Adana ve Hatay'da da hava 2-3 derecelerde ve yağmurlu, nemliydi. Dolayısıyla hipotermi olma ihtimalinin çok yüksek olduğu iklim şartlarında yaşandı bu deprem. Birçok yurttaşımızın kurtarılmayı beklerken, kendilerine zamanında ulaşılamadığı için hipotermiye bağlı nedenlerle hayatını kaybettiği hem teknik olarak bir gerçek hem de depremde yakınlarını kaybedenlerin bir bölümünün ortak beyanı. Bu durumu bilimsel olarak ispat etmek için otopsi yapılması gerekirdi. Ancak on binlerce olan can kaybında bunu yapmanın olanağının zor olduğunu da ifade etmeliyim."

Ökten, "Hipotermi matematiksel olarak gerçek. Havaların bu kadar soğuk olduğu bir ortamda vücut ısısı önce 35 derecenin altına düşer. Kişi önce ciddi bir titreme yaşar. Ardından titremenin de geçmesiyle yavaş yavaş bilinç kaybı olur. Sonra da ölüm meydana gelir. Özellikle de enkaz altında bekleyen bir kişinin hareketsiz oluşu da bu süreci hızlandıran faktörler arasında yer alıyor. Hareketsiz kalan, yerinden kıpırdayamayan bir bireyin hipotermi olması neredeyse kaçınılmazdır."

Dr. Ali İhsan Ökten, hipotermiye bağlı can kayıplarının esasında yetkililerin enkaz altında kalan yurttaşlara zamanında müdahale edememesinin ispatı ve başka bir ifadesi olduğunu söyledi.

Geriye dönük belgeleme mümkün değil

Adli Tıp Uzmanları ve antropologlar, otopsi açısından hipoterminin geriye dönük belgelenmesinin mümkün olmadığını ifade ediyor.

Geriye dönük eldeki tek dayanak, soruşturma dosyaları ve şikayet dilekçeleri kalıyor. Süreci, görgü tanıklarını ifadesi, yakınlarını kaybedenlerin beyanı ve Hatay Barosu'na bağlı avukatların çalışmaları belirleyecek. (Kısa Dalga)