HDP: Beyaz Torosların yerini siyah Transporter'lar aldı

HDP: Beyaz Torosların yerini siyah Transporter'lar aldı
“Bugün Meclis’te el kaldırmaya hazırlanan darbecilerin dün Meclis’te tanklarla yürüyen darbecilerden farkı yoktur” denilen HDP açıklamasında İnsan Hakları Eylem Planı "mizah" olarak nitelendirilerek parti gençliğinin 1990’ların beyaz Toroslarının yerini alan siyah transporter’larla kaçırıldığı ifade edildi.


HDP, “Bugün Meclis’te el kaldırmaya hazırlanan darbecilerin dün Meclis’te tanklarla yürüyen darbecilerden farkı yoktur” diyerek parti gençliğinin 1990’ların beyaz Toroslarının yerini alan siyah transporter’larla kaçırıldığını ifade etti.

HDP Merkez Yürütme Kurulu’nun hafta sonu yaptığı toplantının sonuç bildirgesinde, “Bugün Meclis’te el kaldırmaya hazırlanan darbecilerin dün Meclis’te tanklarla yürüyen darbecilerden farkı yoktur. Cumhurbaşkanı’nın sözüm ona adalet reformu kapsamında bundan böyle gözaltıların mesai saatleri içinde yapılacağına dair mizahi açıklamalarını, HDP gençliği acı bir tebessümle karşılıyor. O bu tuhaf vaatlerini sıralarken, HDP gençliği, 1990’ların “beyaz Toroslar”ının yerini alan siyah transporter’larla kaçırılıyor” denildi.

HDP’den yapılan açıklamada şunlar ifade edildi:

“4 Kasım 2016’da partimize yapılan dokunulmazlık darbesine karşı kararlı ve direngen duruşumuz bugün de aynı kararlılıkla sürmektedir ve sürecektir. AKP-MHP iktidarı, bu kararlı duruştan bir ders çıkaramamış olacak ki, parti kapatma söylemlerinden tutalım, dokunulmazlıkların kaldırılmasına, milletvekilliklerinin gaspı ve kadın temsiliyetine darbe vurulmasına; rehin alma siyasetinden uyduruk fezlekeler düzenlemeye kadar türlü hile, oyun ve yalana başvurmaktadır. Bugün mecliste el kaldırmaya hazırlanan darbecilerin dün meclise tanklarla yürüyen darbecilerden farkı yoktur.

Yürütmeye ve iktidara bağlı, taraflı yargının hazırladığı fezlekeler ve çıkarılan yargı kararları ile Meclis’te siyasal darbe hazırlığı yapanların planlarını boşa çıkarmak ve demokrasiye alan açmak için üzerimize düşen ciddi sorumluluğun bilincindeyiz. Saraylarda hazırlanan siyasal darbe planlarını Meclis’te etkisiz hale getirmek, Türkiye halklarının demokratik geleceği için siyasal ve toplumsal muhalefetin de tarihi sorumluluğudur.

Halkın TBMM’ye gönderdiği her bir milletvekilinin demokrasi sınavından başarıyla geçmesinin yolu, HDP’nin demokratik siyasetten tasfiye edilmesi planlarının karşısında durmaktır. Seçilmiş iradeye, Kürt halkının ve Türkiye demokrasi mücadelesinin siyasal iradesine yönelik hazırlanan fezleke oyunları bir demokrasi ayıbıdır ve amasız fakatsız reddedilmelidir. Geçmiş hataların tekrarı Türkiye’ye kaybettirecektir. Bölgesel barışın tesisi için çalışacağız.

Kadınların ve gençlerin partisiyiz

İktidarın HDP’ye yönelik saldırıları, partimizin çığır açan, göz kamaştıran ve ezberleri bozan kazanımlarını hedef alıyor. İktidar blokunun kadın düşmanlığı her şeyden önce HDP’nin kendisini bir kadın partisi olarak dosta düşmana kabul ettirmiş olmasına katlanamıyor; başta eş başkanımız Pervin Buldan olmak üzere TBMM’de kadının eşit temsilinin ana kaynağı olan HDP’nin kadın vekillerinin dokunulmazlıklarına göz dikiyor. Kadınlara itibar suikastı düzenliyor, savaş politikalarının başarısızlığını temize çekmek için önceki dönem Kadın Meclisi sözcümüz Dilan Dirayet Taşdemir’i kriminalize etmeye çabalıyor. Ne yaparlarsa yapsınlar, HDP TBMM’de ve dışarıda, erkek adaletin ve erkek siyasetin karşısında kadınların özgürlük ve haklarının yıkılmaz kalesi olmaya devam edecek, HDP’li kadınlar 8 Mart Dünya Kadınlar gününde her eğilimden kadınlarla birlikte sokaklarda özgürlük bayrağını yükseltecektir.

HDP, genç bir partidir, gençlerin partisidir; çalışan, emekçi ve öğrenci gençliğin göz bebeğidir, gençler de HDP’nin hayat kaynağıdır. İktidar bu hayat kaynağına göz dikmiştir. Cumhurbaşkanı’nın sözüm ona “adalet reformu” kapsamında bundan böyle göz altıların mesai saatleri içinde yapılacağına dair mizahi açıklamalarını, HDP gençliği acı bir tebessümle karşılıyor. O bu tuhaf vaatlerini sıralarken, HDP gençliği, 1990’ların “beyaz Toroslar”ının yerini alan siyah transporter’larla kaçırılıyor, HDP sempatilerinin bedelini ‘dehşete uğratılarak’, ‘ajanlaşma’ya zorlanarak ödemeye zorlanıyorlar. HDP gençleri yalnız bırakmıyor ve bırakmayacak.

Onların cesaret ve güvenine layık olmaya, öğrencilerin özgür, özerk ve demokratik üniversite mücadelesini Boğaziçi’nde ve direnişin olduğu her yerde sahiplemenye devam edeceğiz; inşaatlarda, imalathanelerde, kargo, hizmet ya da sağlık sektöründe çalışan gençlerin emeklerinin hakkı için, özgürlük ve barış için verdikleri mücadeleyi TBMM’ye taşımayı görevimiz bileceğiz.”

 

 

Gündem