HDP'li Saruhan Oluç açıkladı: Kılıçdaroğlu'nun ziyaretinde masada hangi konular olacak?

HDP'li Saruhan Oluç açıkladı: Kılıçdaroğlu'nun ziyaretinde masada hangi konular olacak?
HDP Grup Başkanvekili Saruhan Oluç, altılı masayla bakanlık pazarlığı olmadığını yinelerken "Evet, pazarlık yok ama bir parti olarak biz ülkeyi çok iyi yöneteceğimizi düşünüyoruz. Bu iddiadayız. Dolayısıyla elbette ki cumhurbaşkanı da olmak isteriz. Bakan da olmak isteriz. Bunların hepsini yaparız. Bunu kimse gayrimeşru bir talep olarak değerlendiremez. Çok meşrudur. Ve bu meşruiyeti de biz seçmenimizden alıyoruz" dedi.

Seçimlere iki ay kalırken, muhalefetteki adaylık düğümü de CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun ortak aday krizi aşılmıştı. Gözler seçimlerde kilit konumda bulunan HDP'ye çevrildi. Kılıçdaroğlu, HDP'yi ziyaret edeceğini açıkladı.

İYi Parti lideri Meral Akşener, CHP’nin HDP ile görüşebileceğini ancak masaya getiremeyeceğini söylemişti. Eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş da Akşener'e yazdığı açık mektuba “HDP'li seçmen olarak benim oyumu istiyor musunuz? “ diye sormuştu.

İYİ Partili Bahadır Erdem, Demirtaş'ın Meral Akşener'e yazdığı mektup hakkında konuştu. Erdem, "Bizim kesin olan çizgilerimiz var. Milletin çizgisi olduğuna inandığımız için biz onu ortaya koyuyoruz" ifadelerini kullandı.

Gazete Duvar'dan Ceren Bayar'a konuşan HDP Grup Başkanvekili Saruhan Oluç tüm bu gelişmeleri değerlendirirken HDP’nin ne bakanlık pazarlığı yaptığını ne de Altılı Masa’ya dahil olmak gibi bir niyeti olduğunu söyledi. Oluç'un açıklamaları özetle şöyle:

Kılıçdaroğlu'nun ziyaretinde gündem


HDP’nin 2021’in Eylül ayında açıkladığı 11 maddelik tutum belgesi gündeme gelecek. Bu 11 başlık hangi konularda ne tür yasal değişiklikler yapılması gerekir ve ne tür önlemler alınması gerekir, bunları içeriyordu. Biz 'güçlü demokrasi' diyoruz. Adalet mekanizmasının yeniden değerlendirilmesi ve bağımsız ve tarafsız bir yargının oluşturulması gibi birçok madde var.

Millet İttifakı’nın belgelerinde, mutabakat metinlerinde bir eksik var; o da Kürt sorununun demokratik barışçı çözümü. Kürt sorunundaki demokratik barışçı çözümü önemsiyoruz. En azından bu sorunun çözümü için Ankara'da, Meclis’te hangi adımlar atılabilir, neler konuşulabilir? Hem yasal hem anayasal açıdan ne tür düzenlemeler yapılabilir?

Türkiye'de yargı bağımsızlığı tesis edilecekse ve gerçekten evrensel hukuk ilkelerine bağlı bir yargı işleyecekse zaten şu anda cezaevinde siyasi tutuklu kalmaması gerekir. Kayyım meselesi de çok önemli. Bu tür şeylerin hepsini konuşuruz, değerlendiririz.

Biz şu anda kimseyle bir pazarlık yapmıyoruz. Bakanlık, cumhurbaşkanı yardımcılığı gibi bir pazarlık içinde değiliz. Olsak bunu açıkça söyleriz zaten. Buna da 'pazarlık' demeyiz. Çirkin bir kavram.

15 milyondan fazla Kürt'ün yaşadığı bir memleketteyiz biz değil mi? Ve sözde eşit yurttaş Kürtler. Sorduğunuz zaman ‘tabii eşit yurttaş’ diyorlar. Değil, biz biliyoruz. Yani mesela bir Kürt vali olamaz mı? Bir Kürt kaymakam olamaz mı? Bir Kürt Anayasa Mahkemesi Başkanı olamaz mı, bakan olamaz mı? Cumhurbaşkanı olamaz mı? Cumhurbaşkanı yardımcısı olamaz mı? Aslında burada tartışılan HDP ve bakanlık meselesi Kürtlere yönelik bir tutum. HDP değil burada söz konusu olan. HDP üzerinden aslında ‘Kürtlere eşit yurttaş olarak bakmıyoruz’ diyor bu çevreler. Yani ‘bu devletin içindeki çeşitli kademelerde Kürt olanların yer almasına izin vermeyeceğiz’ diye tartışıyorlar..

HDP seçimlerden birinci parti çıksa ne yapacaksınız? Bu tartışmayı akılla yapmak gerekiyor.

Evet, pazarlık yok ama bir parti olarak biz ülkeyi çok iyi yöneteceğimizi düşünüyoruz. Bu iddiadayız. Dolayısıyla elbette ki cumhurbaşkanı da olmak isteriz. Bakan da olmak isteriz. Bunların hepsini yaparız. Bunu kimse gayrimeşru bir talep olarak değerlendiremez. Çok meşrudur. Ve bu meşruiyeti de biz seçmenimizden alıyoruz. Şu anda yedi milyondan fazla oyumuzun olduğunu biliyoruz ve bu insanlar vergi ödüyorlar. Talepleri var, özlemleri var, beklentileri var. Türkiye'de yaşayan ve bir siyasi partiye oy veren her yurttaş gibi Kürtlerin de idari yapıda ve yürütmede temsil edilme hakları var.

(Abdullah Öcalan'dan bir mektup gelirse...) Öcalan'ın yerel seçimlerde yaşananların ardından o tür bir adım atacağı kanaatinde değilim. O zaman da zaten doğrudan ‘şunu yapın, bunu yapın’ gibi bir mektubu olmamıştı. O yüzden ben öyle bir durumla karşılaşılacağını zannetmiyorum. Ama iktidar bu tür yollara başvurma heveslisi olursa biz elbette ki gereken değerlendirmeyi yaparız ama öyle bir beklentimiz yok. Eğer böyle bir beklentimiz olsaydı, bir korkumuz, tedirginliğimiz olsaydı biz kaç aydır ‘tecrit sona erdirilsin’ diyoruz. Bir tedirginliğimiz olsa bu konuda böyle davranmayız. Çok rahatız bu konuda. HDP kendi politikalarını üretir. Elbette ki her türlü öneriye, tartışmaya, değerlendirmeye açıktır. Ama kendi politikalarını üretir."

Politika