Hititlerin sonunu kuraklık mı getirdi?

Hititlerin sonunu kuraklık mı getirdi?
Antik çağın Orta Doğu'daki en güçlü imparatorluklarından Hititlerin çöküş nedenini inceleyen yeni bir araştırma 500 yıllık saltanatın sonunun gelmesinde olağan dışı kuraklığın etkisine ışık tutuyor.

Milattan Önce (MÖ) 1650-1200 yılları arasında hüküm süren Hitit İmparatorluğu altın çağlarını yaşadığı dönemde Anadolu'da güçlü bir uygarlık kurmuştu.

O dönemde orta, güney ve güneydoğu Anadolu ile birlikte Levant'ın ve Suriye'nin kuzeyini kontrol altında tutuyordu.

Bugünün Çorum ili sınırlarındaki başkent Hattuşa, yüzyıllar boyunca Hitit siyasi ve dini politikalarında merkezi konumda oldu.

Ancak beş asırlık imparatorluk MÖ1200 dolaylarında oldukça ani ve dramatik bir şekilde çöktü.

Hitit kralı II. Şuppiluliuma MÖ 1207 civarında iktidara geldi ve çok sayıda zafer kazandı.

Ancak tarihte ondan sonra kayda geçen bir başka Hitit kralı olmadı.

Mısır hükümdarı 3. Ramses dönemine ait bir yazıtta (MÖ 1188-1177'ler), Hititlerin Mısır'a saldırmadan önce 'denizden gelenler' tarafından sürülerek yok edildiği belirtiliyor.

Hititlerin başkenti Hattuşa'nın da deniz kavimleri ya da Anadolu'daki akıncıların saldırılarıyla yıkıldığı düşünülüyordu.

Ancak yeni araştırmalar, şehrin kraliyet yönetimi tarafından bu işgallerden önce boşaltılmış olduğunu ortaya koydu.

Hititlerin en iyi bilinen düşmanlarından Kaşkaların akınları, iç ve dış çatışmalar ya da salgınlar gibi zorluklara dayanan, inançlarının ve bürokrasilerinin merkezi olan Hattuşa'yı neden terk ettikleri tarihçiler için önemli bir soru işareti olarak kaldı.

BBC Türkçe'den Merve Kara-Kaşka'nın sorularını yanıtlayan Cornell Üniversitesi'nde Klasik Arkeoloji Sanatı ve Bilimi Profesörü ve araştırmanın baş yazarı Sturt Manning, iklimin bunda bir faktör olabileceğinin daha önce düşünüldüğünü ancak iklimdeki uzun dönemli, seyrek değişikliklerin imparatorlukları çöküşe götürmesinin olası görülemeyeceğini belirtiyor:

"Bunun yerine geçmişten günümüze tarım ve hayvancılıkla geçinen birçok insan topluluğunu olumsuz etkileyen şey, art arda devam eden ya da gittikçe genişleyen, beklenmedik kriz yıllarıdır.

"Yarı kurak bir ortam bu tür zorlukları şiddetlendirebilir. Bu nedenle, bölgedeki iklimi yüksek çözünürlükte araştırmaya çalıştık: Bu da iklimi yıllık ölçekte ele almak anlamına geliyordu."

Antik ardıç ağaçlarının yaş halkalarını incelediler

Prof. Sturt Manning ve araştırma ekibi, Hititlerin çöküş döneminde iklimin etkisini daha geniş bir perspektiften görmek için ağaçların yaş halkalarını inceledi.

Araştırmacılar bugün Ankara'ya yaklaşık 100 km uzaklıkta bulunan Gordion'daki Midas Höyüğünde korunmuş durumdaki ardıç ağaçlarından elde edilen yaş halkalarının yıllara göre nasıl değiştiğini araştırdı.

Ardıç ağaçlarının MÖ 1200 dönemlerinde yetiştiği biliniyordu.

Prof. Manning, bu ağaçların halka aralıklarının daralmasının, suya erişimlerinin azaldığı ve kuraklık koşullarının şiddetlendiği anlamına geldiğini söylüyor ve ekliyor:

"Ağaç halkalarının kararlı karbon izotop analizini de yaparak bu öngörümüzü kontrol ettik: Daha kuru koşullarda, ağaçların yapraklarındaki gözenekler (stomalar) su tasarrufu yapmaya yatkındır ve böyle zamanlarda ağaç yaş halkalarındaki karbon 12'nin karbon 13'e oranı değişir."

Araştırmacılar bu çalışmaların sonucunda Hititlerin bir yıllık kurak dönemlere alışkın olduğunu ve buna uyum sağladıklarını buldular.

Ancak üst üste şiddetli kurak mevsimlerinin ve buna bağlı kuraklıkların yaşanması sadece birkaç yüzyılda bir gerçekleşen bir olaydı.

Ve araştırmacılara göre bunun tek örneği MÖ 1198-1996 civarında yaşanmıştı.

Prof. Manning, "Üst üste 3 yıl devam eden olağanüstü ve beklenmedik kuraklık yaşanmasının, halihazırda çok zorlu geçen bu dönemde Hattuşa ve İmparatorluğunu varoluşsal bir krize sürüklemiş olması muhtemel" diyor.

Hititler kuraklığa nasıl yanıt verdi?

Yazının devamı için tıklayınız.

Teknoloji