İHD Eşbaşkanı Öztürk Türkdoğan'a 'Ermeni soykırımı' davası

İHD Eşbaşkanı Öztürk Türkdoğan'a 'Ermeni soykırımı' davası
İnsan Hakları Derneği (İHD) Eş Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan hakkında 'Türkiye Cumhuriyeti Devletini alenen aşağılamak' suçlamasıyla dava açıldı.

İHD Eş Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan’a açılan davada suçlamaya, 'ihbar üzerine tespit edildiği' belirtilen, 24 Nisan 2017 tarihinde derneğin internet sitesinde yayımlanan 'Adalet ve Hakikat İçin Ermeni Soykırımı’nın İnkârına Son!' başlıklı açıklama delil olarak gösterildi.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, söz konusu açıklama için Türkdoğan hakkında 'Türk milletini ve Türkiye Cumhuriyeti Devletini alenen aşağılama' iddiasıyla soruşturma izni istedi. Bakanlık ise suçlama konusu ifadeler kapsamında 'Türkiye Cumhuriyeti Devletini alenen aşağılama' suçlamasından soruşturma izni verdi.

Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği'nden (MLSA) Sibel Yükler'in haberine göre 30 Aralık 2021 tarihinde hazırlanan sekiz sayfalık iddianamenin dört sayfasında, uluslararası sözleşmelerin ifade özgürlüğünü garanti altına alan ilgili maddelerine ve AİHM’in ifade özgürlüğü konusundaki yerleşik içtihadına yer verildi. Savcı, suçlama konusu açıklamanın aynı bağlamda değerlendirilemeyeceği iddia etti.

AİHM Büyük Daire’nin 15 Ekim 2015 tarihli 'Perinçek v. İsviçre' kararına atıfta bulunan iddianame savcısı, “1948 yılından önceki herhangi bir tarihte yaşanmış hiçbir acı nedeniyle bir millete ve topluluğa karşı soykırım suçlaması yöneltilemez” diyerek, sarf edilen sözlerin 'Türk milleti ve Türkiye Cumhuriyeti Devletini tarih önünde zan altına bıraktığını' öne sürdü.

Faaliyetlerine yer verildi

İHD faaliyetlerine gönderme yapılan iddianamede, 'Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına göre kurulmuş bir sivil toplum örgütünün Türk milletinin, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin menfaatlerinin aleyhine çalışmalar yapmasının düşünülemez olduğu' belirtildi.

Soruşturma izninin aksine ısrarla 'Türk milletini aşağılama' vurgusu yapılan iddianamede, 'açıklama ve iddiaların Türk milletini tarih önünde ve uluslararası toplumda küçük düşüren nitelikte olduğunu, Türkiye Cumhuriyeti Devletini ve Türk milletini alenen aşağılayıcı mahiyette olduğu, ifade hürriyetinin sınırlarının aşıldığı' iddiasıyla Öztürk Türkdoğan’ın cezalandırılması talep edildi.

İddianame Ankara 24'üncü Asliye Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi.

Bilirkişi: Yetkimiz yok

İddianame savcısı, daha önce de İHD’nin 29 Haziran 2018 tarihli açıklamasını gerekçe göstererek, Türkdoğan hakkında “kamu görevlisine hakaret” suçlamasından dava açmıştı. Bu dosyayı da baz alan savcı, iddianameyi hazırlarken İHD hakkında “Dernekler Kanuna Muhalefet” incelemesi için bilirkişi görevlendirerek, TCK 125/3a ve TCK 301 suçlarından ayrıca değerlendirme istedi.

Derneğin 2016-2020 yılları arasındaki faaliyetlerini inceleyen bilirkişi, savcılığa gönderdiği raporda söz konusu suçlamalardan değerlendirme yetkilerinin olmadığını belirtti.

'Buraya özgü bir pratik'

Türkdoğan, davaların siyasi konjonktüre göre açıldığını belirterek “Ermeni Soykırımı gerçekleştiğinde Türkiye Cumhuriyeti Devleti yoktu. Yine soykırım gerçekleştiğinde, bu soykırımı dönemin iktidarda bulunan hükümeti gerçekleştirmiştir. AİHM içtihatlarından bahsedip sonuçta cezalandırma talep etmek olsa olsa Türkiye gibi anti demokratik ülkelere özgü bir pratiktir” dedi.

Türkiye’nin Taner Akçam ve diğerleri grup davalarında, ifade özgürlüğü bağlamında TCK 301. madde bakımından Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’nin izlemesinde olduğunu hatırlatan Türkdoğan, “Bir cumhuriyet savcısının bunu bilmeden böylesi yaman çelişkilerle dolu bir dava açması hukuk bilgisinin azlığından ziyade, siyasi iktidarın baskısı altında böyle bir davayı açtığını göstermektedir” diye konuştu.

Türkdoğan, “AİHM Büyük Daire’nin Perinçek v. İsviçre kararı, Ermeni Soykırımı ile ilgili hiçbir şekilde ceza verilemeyeceğini kesin olarak hükme bağlamıştır. Herhalde bunu da sağlayanlardan biri de Perinçek’tir” dedi. (Kısa Dalga)

Gündem