İkizköylüler tarihi kilise ve caminin yıkılmasını protesto etti

MELİS ANTER

Muğla İkizköy'de kesilmek istenen 700 dönümlük ormanı korumak için mücadele eden köylüler, bugün de maden ocağı için kamulaştırılan 16 ev, tarihi cami ve bir kilisenin yıkımını protesto etti.

Muğla’nın Milas ilçesine bağlı İkizköy sınırları içerisinde maden ocağı için kesilmek istenen 700 dönümlük ormanlık alanı korumak amacıyla yaklaşık 4 aydır mücadele veren ve nöbet tutan köylüler bugün de İkizköy’e 600 metre uzaklıktaki Işıkdere Mahallesi’nde maden ocağı için üç yıl önce kamulaştırılan ve boşaltılan 16 ev, tarihi cami ve bir kilisenin yıkımına iş makinaları ile başlanmasını protesto etti.

Yaklaşık 300 yıllık yerleşim yeri ve 4 bin yıllık antik mezarların bulunduğu bölgenin maden ocağı uğruna feda edildiğini belirten İkizköy Çevre koruma Platformu sözcüsü Çevre Mühendisi Deniz Gümüşel, "Burada onlarca medeniyet yaşandı. Son dönemlerde ise eski bir Yahudi yerleşimi olan İkizköy Işıkdere'de hali hazırda devam eden arkeolojik kazılar var. Bizans dönemine ait bir kilise, çok sayıda mezar ve yağhane gibi bazı buluntulara ulaşıldı. Şimdi bu tarihi, gözümüzün önünde maden uğruna yok ediyorlar ne yazık ki dur diyende yok" diye konuştu.

"IŞIKDERE ACİLEN ARKEOLOJİK SİT ALANI İLAN EDİLMELİ"

Bölgedeki kazıların şu an kurtarma kazısı adı altında Yeniköy Kemerköy Elektrik Üretim ve Ticaret A.Ş. sponsorluğunda yürütüldüğünü belirten Gümüşel, "İkizköy ve çevre köylerin doğa koruma derneği olan KARDOK’un, alanın arkeolojik sit alanı ilan edilmesi için Muğla Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu'na karşı açtığı bir dava ise henüz sonuçlanmadı. Burada caminin ve kilisenin yıkımını engellemeye çalıştık ancak köylüler ve bizler kamulaştırılan alan olduğu için içeriye alınmadık. Tarih göz göre göre yok oluyor. Avukatımız aracılığı ile acil olarak idare mahkemesine müracaat ederek, faaliyetin durulmasını ve tarihin korunmasını istedik. Ne kadar hızlı karar verilirse tarihi o kadar korumuş oluruz. Bugün caminin yıkımına başladılar. Işıkdere acil olarak arkeolojik sit alanı ilan edilmeli" dedi.

TÜM UYARILARA RAĞMEN CAMİYİ YERLE BİR ETTİLER

Köylülerin gönüllü avukatı İsmail Hakkı Atal yaptığı basın açıklamasında "Para için yapmayacakları yıkmayacakları yer yok, gözleri dönmüş, oysaki bunları bildiğimiz için aylar öncesinden yasal süreçleri başlatmıştık, beklemediler" diye konuştu. Tarih ve arkeolojik alanın korunması için veriler yasal süreci anlattı.

Atal, "Gözünü parsa hırsı bürümüş termik santralci Limak şirketi camiyi yıktı. Termikçiler şeytani yüzlerini somutlaştırdı. Gözünü para hırsı bürümüş termik santralciler bu uğurda Allah, kitap, cami, kutsal mabet, insan hayatı, doğal, ekolojik denge, arkeolojik eser tanımıyorlar" dedi.

"AÇILMIŞ DAVALARI SONUÇSUZ BIRAKMAK İÇİN OLDUBİTTİYE GETİRİYORLAR"

Atal, açılmış davaları sonuçsuz bırakmak için işi oldubittiye getirdiklerini belirterek şunları paylaştı:

"Daha önce Muğla İdare Mahkemesi’nde açtığımız 2 davadan ( Orman kesim izninin iptali ve maden sahasının genişletilmesi iptal ) Yürütmeyi durdurma kararı çıkması ihtimalini gören termikçiler, yazın 17 Temmuz'da ilk önce ormanı ormancılara kestirmeye çalışmışlar , sonra 18 Ağustos'ta da Denizli'den orman yangınları için gönüllü gelen köylüleri kandırarak Akbelen ormanında 100 ağacımızı kestirmişti.

Daha sonra hem maden genişlemesinin iptali ve hem de orman kesim iptali davalarımızdan Yürütmeyi Durdurma kararı çıkmıştı. Açtığımız 3. dava ise, maden sahasında kalan ve üzerinde arkeolojik şehir kalıntısı bulunan İkizköy Işıkdere mahallesinde 62-63-64 -673-674-675-676 ve 677 parsellerin Kültür ve Tabiat Varlıkları Kanunun amir hükümleri gereğince Korunması Gereken Kültür varlığı olarak tescili amacıyla Kültür ve Turizm Bakanlığı aleyhinde açmış olduğumuz Muğla 3. İdare Mahkemesi’nin 2021 /1023 E. sayılı dosyasıdır. Bu dosyada kanunsuz ve hukuksuz yıkımı durdurması için Muğla 3. İdare Mahkemesi’nden acele yürütmenin durdurulmasını talep ettik. Termik santralciler İkizköy’de cami yıkarak şeytani yüzlerini somutlaştırmışlardır. Mücadelemizi sürdüreceğiz." (ANKA)