Kısa Dalga yazarı İbrahim Ekinci değerlendirdi: İktisatçılar liste dışı, göreve hazırlanıyorlar

Partiler milletvekili aday listelerini YSK’ya verdiler. İktidar olmaya aday görünen Millet İttifakı’nın kadroları arasındaki iktisatçı ve ekonomistlerin önemli bir kısmı aday gösterilmedi. Millet İttifakı aynı zamanda bir koalisyon öngördüğü için yeni dönemde hükümeti kurmaları halinde her partiden aday gösterilmeyen iktisatçılar görev alabilecekler. Listeler buna hazırlığın ipuçlarını da veriyor.

Millet ittifakı

Millet İttifakı’nın en büyük partisi CHP içindeki en tanınmış iktisatçı Faik Öztrak’tır. 2001 krizinden çıkış programının baş mimarıdır. Ancak kendisi vekil adayı olunca ekonomide bakanlığın diğer ittifak üyelerinden birinde olabileceği ihtimali güçlendi. Selin Sayek Böke iktisatçıdır ve aday da gösterilmedi. Kendisi için önemli bir sorumluluk düşünüldüğü kesindir ama son dönemlerde siyasetin diğer alanlarında daha aktif göründü. KÖİ projelerinin kamulaştırılmasına ilişkin çıkışı hatırlardadır ve bu alanda muhalefetin cesaret eşiğini yükselten bir süreci tetiklemiştir. Yeni dönemde ekonominin başına getirilebilir mi? Aslında bir iktidara karakter yapıştıran en önemli alanın ekonomi olduğu düşünülürse, daha emek yanlısı politikalar için bu uygun da olabilirdi.

CHP’nin iktisatçılarından İlhan Kesici adaydır. Tarım konusunda bilgili ve çok emek veren isimlerden Orhan Sarıbal, Ömer Fethi Gürer aday gösterildiler. Bu iki isim Tarım Bakanlığına hazırlanıyor izlenimi vardı. Enerji politikaları uzmanı Ahmet Akın aday gösterilmedi. Yeni dönemde Enerji Bakanlığı için şansı olabilir. Geriye benim hatırlayabildiğim… Bülent Kuşoğlu, Aykut Erdoğdu, Akif Hamza Çebi ve Abdullatif Şener kalıyor. Aday gösterilmediler. Yeni dönemde ekonomi alanında sorumluluk üstlenebilirler.

Kılıçdaroğlu’nun seçim, ittifak çalışmaları döneminde sık sık Ali Babacan’ın ekonomi konusundaki başarılarına atıf yapması yeni dönemde ekonomi yönetiminin Deva’ya bırakılacağı izlenimi doğurmuştu. Ancak ittifakta CB yardımcısı olacağından bu mümkün görünmüyor.

DEVA Partisi’nde Genel Başkan Ali Babacan dışında (benim hatırlayabildiğim) üç önemli iktisatçı daha var. İbrahim Çanakçı, Ömer Rıfat Gencal ve Burak Dalgın. İbrahim Çanakçı, muhtemelen önemli bir görev alacak ve bu görev muhtemelen Hazine olacak gibi geliyor bana. Burak Dalgın ise CHP listelerinde aday gösterildi.

Gelecek Partisi’nde de benim hatırlayabildiğim iki tanınmış iktisatçı var. Kerim Rota ve Serkan Özcan. Bu iki isim dışında bir de Tuncay Dinç var. Her üçü de aday gösterilmedi. Yeni dönemde Rota ile Özcan’ın önemli sorumluluklar alacaklarına kesin gözüyle bakıyorum.

Gelelim İyi Parti’ye. Ekonomi Politikaları Başkanı Bilge Yılmaz aday değil. Göreve hazırlanıyor. Ümit Özlale ve Erhan Usta aday. Durmuş Yılmaz, eski Merkez Bankası Başkanı, itibarlı bir isim. Görev alır mı bilmiyorum. Vekil adayı olmuştu. Temayül yoklamasına girmişti. Buradan hareketle bürokraside görev almaya niyetli olmadığını çıkarıyorum. Ancak aday listelerinde de ismini göremedim. Eski TÜİK Başkanı Birol Aydemir, DEVA’dan ayrılarak İyi Parti’ye geçmişti. Yeni dönemde görev alması beklenebilir ve bu görev TÜİK de olabilir. Eski Hazine Müsteşarı Ayfer Yılmaz da aday yapılmadı.

Bütün bu gelişmeler ekonomiye Bilge Yılmaz’ın hazırlandığı izlenimini güçlendiriyor. Bu izlenimi veren tek olgu liste değil. Geçtiğimiz günlerde Yılmaz, Halk TV’de dikkat çekici açıklamalar yaptı. Millet İttifakı’nda ekonomi için DEVA’nın adı öne çıkarken Bilge Yılmaz adının gündeme gelmesinin iki parti arasında bir gerilim yarattığı söylentileri sorulunca, “Benim yönümden öyle bir gerilim yok” dedi. İki parti arasında ekonomi konusunda bir dilazar olduğunu anladım. Özellikle de Babacan’ın CB yardımcısı olacağının netleşmesi bu ihtimali güçlendirdi.

Yılmaz aynı programda Merkez Bankası Başkanı pozisyonu dahil bütün kilit makamları isim isim çalıştığını söyledi. Bir iki kez, “elbette kimin bakan olacağına seçimden sonra karar verilecek” dedi ama konuşmasından bu konuda tam mutabakat yoksa dahi buna yakın bir yerde olunduğunu çıkardım. Kerim Rota ile çok iyi anlaştığını, kadro konusunda çalıştıklarını söyledi, Şöyle dedi:

“Diğer partilerle görüşüyorum. Her konuda anlaştık. Biz şu istiyoruz, siz daha yetkinsiniz bravo diyorum. Zaten o kimseler bir kısmı birlikte çalışacağımızı açıkladı. Çalışacağım kadroları seçmek hakkım. MB başkanına gelecek insan tertemiz tril tril olmalı. Kadrolaşmaya müsaade edemezsiniz. Bunlara müsaade etmeyiz. Bunlara dikkat ediyorum. Onun dışında ben herkesle çalışırım. Ekonomi bakanlığına talibim, eğer herkes anlaşırsa benim görevim belli. Bakanlık görevi bana verilirse ben kimlerle çalışacağımı biliyorum. Diğer partilerden de arkadaşlarla görüşüyorum, biz anlaştık, göreve geleceğiz. Başkasına görev verilirse, ona da kadro isterse öneririz. Yarın tek başına İyi Parti iktidar olacak gibi hazırlanıyorum. Herkes tüm kadroları dolduracak gibi hazırlanmalı. Kerim beyle arada bir konuşuyoruz, tartışıyoruz. Ben bakan olursam Kerim Bey’in hangi görevi alması gerektiği konusunda hemfikiriz. Eğer başka biri görev alırsa onlar görevi dağıtır. Kerim Bey bakan olursa ben kerim beyle birlikte çalışırım.”

Yılmaz bakan olursa, bankacı olduğunu dikkate alırsak acaba Kerim Rota için Merkez Bankası Başkanlığı mı düşünülüyor sorusu akla geliyor. Gelecek Partisi’nde Serkan Özcan da merkez bankacı, yetkin ve çalışkan bir isim. Bu arada Merkez Bankası Başkanlığı için Prof. Dr. Hakan Kara adının da çok dolaştığını da hatırlamalıyız.

Bu tabloda Bilge Yılmaz’ın motive olduğu, istediği, bakanlık için diğer ittifak partilerinden bir kısmının desteğini de aldığı sonucu çıkıyor. Bekleyip göreceğiz. Yine de CHP’nin bu önemli bakanlığı diğer partilere bırakmasının olabilirliği bana zor görünse de listelerinde diğer partilere 70’e yakın isme yer açan düsturun (“Meselemiz büyüktür, ittifakı ayakta tut, fedakarlığın büyüğünü sen yap”) burada da çalışabileceğini düşünmeliyiz.

Cumhur’un kadrosu yok

Cumhur İttifakı, “ittifakın diğer üyelerinin desteğinde AKP hükümeti” biçimindeki yapısını sürdürecek gibi görünüyor. Bu durumda ekonominin sorumluluğunu da en başta “ekonomist” CB üstlenecek. Bakanlıklar, başkanlıklar düzeyinde kimlerin görev alabileceği hem belirsiz hem de “gidecekleri” kabullenilmiş gibi pek tartışılmıyor. Bir tek eski bakan Mehmet Şimşek hareketliliği oldu. Şimşek görev kabul etmedi. Sonunda adı yeni dönemde bakan olmasa da işin içinde olacak“mış” gibi geçiyor ama gazeteci Fatih Altaylı’nın aldığı bilgiye göre aslında o da sözkonusu değil. Her zamanki gibi yine algı peşindeler. AKP’nin elinde kadro da yok aslında. Naci Ağbal özel sektöre geçti. Nurettin Canikli, Lütfi Elvan gibi isimler görev aldılar, alındılar vs. Cumhurbaşkanı’nın danışman kadrosundaki Cemil Ertem, Yiğit Bulut gibi isimlere sıra gelebilir mi, bilmiyorum. AKP’de ekonomi çevrelerinde saygı uyandıracak, itibar görecek ekonomi kadrosu görünmüyor.