İmamoğlu: Tam yol ileri derken arkaya bakarsa o koltuğa oturamaz

İmamoğlu: Tam yol ileri derken arkaya bakarsa o koltuğa oturamaz
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu Murat Kurum'u işaret etti: "Tam yol ileri derken acaba o ne der diye arkaya bakarsa o koltuğa oturamaz"

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, KİPTAŞ kentsel dönüşüm projesi hak sahipleri daire eşleşme kura töreninde konuştu.

İmamoğlu, AKP’nin İstanbul adayı Murat Kurum’u işaret ederek “İstanbul’un yönetim koltuğu önemlidir. O koltukta oturan milletini dinleyecek tam yol ileri diyecek. Tam yol ileri derken acaba o ne der diye arkaya bakarsa o koltuğa oturamaz” dedi.

İmamoğlu konuşmasının satır başları şu şekilde:

"Dün hepimiz evine ulaşan acı haberle sarsıldık. Bu ülkenin pırıl pırıl askerlerini şehit vermek hepimizi üzüyor. Yöneticilerin esas görevi vatandaşların başına gelebilecek bu tür belaları def etmektir. Hep birlikte milletimizi zora sokan, sıkıntıya sokan ne varsa, milletimize bu sıkıntı yaşatan ne varsa bertaraf etmeliyiz. Terör belasına karşı doğru çözümlerle, tek bir şehit vermeden bir Türkiye var etmeliyiz. Millet İstanbul’a ihanet edeni sevmez. O bakımdan biz bu tarz imamlaşmalara asla göz yummadık yummayacağız

Biz yaşamamızı bu işe vakfettik kendimizi de İstanbul’a mühürledik. Biz bu şehre hizmet edeceğiz, bu milletin evlatlarına hizmet edeceğiz.

Bakınız bu şehri ortak akılla temsilciye değil, birinden izin alarak hareket edecek kişilere değil 16 milyon insandan talimat alana oy verin kardeşim. İstanbul’un yönetim koltuğu önemlidir. O koltukta oturan milletini dinleyecek tam yol ileri diyecek. Tam yol ileri diyecek. Tam yol ileri derken acaba o ne der diye arkaya bakarsa o koltuğa oturamaz."

'Deprem bu memleket için bir beka sorunudur'


Türkiye’miz adına bir beka sorununun daha çözümü için buradayız. Deprem de bu memleket için bir beka sorunudur. Bakın daha bir yılını doldurmak üzere olan 6 Şubat depremi, on binlerce diye tarifleyebileceğimiz sayısını söylemekten öyle geri durduğumuz, söylediğimizde işimizi yakan insanımızı kaybettiğimiz bir depremi yaşadık. O insanlar kendilerini huzurlu hissetmek istedikleri yuvalarında gece uyurken hayatlarını kaybettiler. Nice çocuklar, kadınlar, gençler, evlatlar, büyükler hep beraber her birini toprağa verdik. Ve hala acısı o bölgede var. Çözüm bekleyen derin sorunlarla milyonlarca insanımız yüzleşmekte. İstanbul’daki deprem meselesi de beka meselesidir. Çünkü aynen doğu, güneydoğuda yaşadığımız deprem gibi buradaki deprem de büyük bir tehdit olarak kapıda beklemektedir. Bu konuya çözüm bulmak zorundayız. Milletimizle birlikte, yani sizlerle aynen böyle. Bir arada olarak bir arada konuşarak nasıl kurumlarımızla bizler büyükşehir, ilçe belediyeleri, bakanlık, devletimizin bütün kurumları. Tabii ki finans kuruluşlarıyla, yüklenici firmalarla, sektör bileşenleriyle… Yani bu iş bütünlükçü bir hareket istiyor. Niçin beka sorunu biliyor musunuz? İstanbul ve çevresinin bu ülkenin gayri safi milli hasılasının yüzde 60’ını ürettiğini unutmayalım. Yani İstanbul aslında belli bölgelere, belli yörelere, bir yerde olan bir depreme ya da bir afete koşar, yetişir, çözüm de bulur. Ama İstanbul’a çözüm bulmak kolay değildir. O bakımdan en az hasarla, en hafif haliyle inşallah Allah’ımıza dua ediyoruz. Hep birlikte çalışarak başaracağımıza da inanıyoruz.

Şili yapmış, Peru yapmış, Arjantin yapmış, biz yapamayacağız, olmaz. Utanç duymalıyız. Bu işi elimize, yüzümüze, gözümüze bulaştırmayalım. Birlikte konuşalım, birlikte çözüm bulalım. Hep beraber yapalım.

'Dediler ki biz İstanbul’a ihanet ettik. İstanbul’a ihanet edeni sevmez'

Biz 2019’dan bu yana inanın bir mesela çok önemli bir adım attık. Bizim yönetimimizde bir şahsın ya da bir şirketin ya da bir grubun özel çıkarı uğruna bir tek parselde, bir tek yerde, özel imar artışına müsaade etmedik. Böyle bir teklifi meclise asla getirmedik. Bu önemli bir şey. O Büyükşehir Belediyesinin koridorlarını ben siyaset yaşamım ve belediye başkanlığı dönemlerinden dolayı yaklaşık 15 yıldır bilirim.. Bu tür parsel bazında bir kişinin bir grubun imar artışı meselesinde oralarda bu işin nasıl takip edildiğini ve adımlar atıldığını bilirim. Biz yapmadık, yaptırmadık, yaptırmayacağız. Şehre bir bütün bakmazsak bu millet nasıl yaşayacak, mahalleler nasıl oluşacak, evler nasıl bir araya gelecek; okulları, sağlık ocakları, hastaneleri nasıl tasarlanacak meselesine bir bütün bakmayı başaramazsak bu kadim şehri, Fatih Sultan Mehmet’in, Mustafa Kemal Atatürk’ün bize emaneti İstanbul’a ihanet ederiz. Zaten bizden önce yönetenler çıktı. Dediler ki biz İstanbul’a ihanet ettik. Onun için millet İstanbul’a ihanet edeni sevmez. (Kısa Dalga)

Gündem