İmamoğlu'ndan Hürriyet'e tepki: Bu gemi uçarak mı gelip buraya kondu?

İmamoğlu'ndan Hürriyet'e tepki: Bu gemi uçarak mı gelip buraya kondu?
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Paşabahçe Vapuru'nun yeniden faaliyete geçişine ilişkin Hürriyet Gazetesi'nin yaptığı habere sert tepki gösterdi.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) iştiraki Şehir Hatları, 1952 üretimi 70 yaşındaki Paşabahçe Vapuru’nu, 566 yıllık Haliç Tersanesi’nde restore etti. Paşabahçe Vapuru, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun katıldığı bir törenle, 2010 yılından bu yana ayrı kaldığı İstanbul’a kavuştu.

İmamoğlu, törendeki konuşmasında "Bu marifet iltifata tabidir. Ben de bu marifetimizi gören ve neredeyse tam sayfa haber yapan bir gazeteye teşekkür etmek istiyorum" dedi. İmamoğlu şöyle devam etti:

" Tam sayfa haber yapan ve benim arkadaşlarım bana yolladığında ismini söylemekte sıkıntı görmüyorum. Bu gazeteyi Hürriyet Gazetesi'ni ben bir sayfayı altı yedi kez taradım genel başkanım. Ve ne yazık ki içinde ne İstanbul Büyükşehir Belediyesi var ne şehir hatlarının şirket adı var ne genel müdürü var ne bir şey var.

Bir an acaba gemi uçarak gelip buraya kondu mu diye düşündüm. Kendi kendini restore etmiş mi diye düşündüm. Biraz gülmekte de fayda var ama çok önemli değil. Bu süreci tamamlayan, hayata geçiren kurumdan bahsetmemeyi bile başarabilen bir aklın gerçekten bu ülkeye verecek hiçbir faydası kalmamış demektir. Hiçbir değerine sahip çıkamazlar. Aynı şeyi Yerebatan Sarnıcı’nda da yaptılar.

Çok tesadüftür genel başkanım. Yine bu sayfanın hemen yan sayfasında şöyle açtığınızda o bir sayfada her gün televizyonlarda görmeye alıştığımız ve her gün televizyonlarda, gazetelerde görüp dinlemeye alıştığımız birinin tek sayfada altı fotoğrafını da görebilirsiniz bu arada. Dolayısıyla gerçekten bu aklın, bu ülkeye, bu şehre, bu ülkenin insanlarına, çocuklarına, maneviyatına verecek tek bir şeyin aldığını artık düşünmüyorum."

ekran-resmi-2022-08-14-06-52-48.png

HALİÇ TERSANESİNDE HİÇ KİMSENİN HİÇBİR HAREKETTE BULUNMADIĞINI GÖRMEK HEPİMİZİ ÜZMÜŞTÜ

12 yıl önce denizden koparılıp emekli edilmeye çalışılan denizden koparılan bir vapuru hayata döndürmenin bu güzel anında birlikteyiz. Paşabahçe Vapuru 1952 yılında bu şehrin hayatına girmiş ve çok sevilmişti. Hakkında şarkılar, türküler, yaşamın izleri az önce ekranda gördüğümüz bu vapurda doğan bir çocuk anılarıyla çok güçlü bir İstanbul hatırasından bahsediyoruz. İstanbul'da deniz sevgisinin belki de simgelerinden birisiydi. Yönetime geldiğimizde terk edilmiş, çürümeye bırakılmış bir tersanenin tekrar hayata dönmesini sağlamak da aslında yolculuğumuzun önemli bir bölümündeydi. Tabi burada şunu söyleyebilirim.

Paşabahçe vapurunun süreçte olmadığını görmek ve aynı zamanda Haliç tersanesinde hiç kimsenin hiçbir harekette bulunmadığını görmek hepimizi üzmüştü. Her zaman bahsettiğim gibi bazen insanların neye proje dediğini ve İstanbul için neyin hayırlı olduğu noktasındaki düşüncelerin aslında ne kadar sığ ve ne kadar az insanın görüşü ve düşüncesi olduğunun da bugün bir ispatını size sunmak istiyoruz. Kamuya ait değerleri işe yaramaz eskimiş gibi göstereceksin. Hatta bir adım ileri gideceksin. Kamu şirketini zarar ettireceksin.

Sonra da zarardan kurtulmak için de özelleştiriyoruz çatısı altında başka kişiler ya da faaliyetlerle süreci dönüştüreceksiniz. Ama kesinlikle bu sürecin bize hiçbir faydası yok kamuya da yok, topluma da yok, insanımıza da yok, geleceğimize de yok. Bu bağlamda bizler açıkçası farklı bir sürecin adımını attığımızın farkında olan bir yönetim, farklı bir anlayışın değerli yol arkadaşım Sinem Hanım'ın dediği gibi farklı bir anlayışın inşası gibi sürece baktığımızdan ötürü gerçekten İstanbul'da denizde ulaşımın payını arttırmak güçlü bir şehir hatları işletmemiz olsun, tarihin derinliklerinden gelen neredeyse 200 yıla yakın bir yaşama doğru yaklaşan şehir hatları ve vapur hikayesinin burada yine yüzyıllar boyu devam etmesini sağlama noktasında dinamik bir tersanemiz olsun diyebileceğimize herhalde gidenler düşünmemiştir.

Paşabahçe Gemisi'nin dönüşü çok kıymetli, çok değerli. Toplum tarafından bu değerin hissedilmesi de önemli. Şunu da ifade edelim bu gördüğünüz tersanenin hem bu yapılarıyla, hem imalathaneleriyle, hem havuzlarıyla beraber korunması, aynı zamanda büyük bir bölümünün de İstanbul'un kültür sanat yaşamına hitap edecek bir biçimde belki de İstanbul'un en kıymetli sanat galerilerine dönüşmek üzere olduğunu ve bu sonbaharda da bunları da bitireceğimizi ben İstanbullulara müjdelemek istiyorum." (ANKA)

Gündem