İSİG raporu: Tarımda son 10 yılda en az 1803 işçi iş cinayetlerinde yaşamını yitirdi

İSİG raporu: Tarımda son 10 yılda en az 1803 işçi iş cinayetlerinde yaşamını yitirdi
İSİG, “Agrobay işçilerinin 38 günlük direnişinin özü budur: ‘Yaşamak İçin...’” dedi.

İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG) Meclisi, 38 gündür işe dönme ve tazimatlarını ve diğer haklarını alma mücadelesi veren Agorbay işçilerinin direnişini selamlarken, tarım işkolunda yaşanan iş cinayetlerine dikkat çekti.

Tarım iş kolunda son on yılda en az 1803 işçinin çalışırken hayatını kaybettiğini belirten İSİG, “Agrobay işçilerinin 38 günlük direnişinin özü budur: ‘Yaşamak İçin...’” dedi.

İSİG, Agrobay’da işçilerin yaşadığı sorunları şöyle anlattı:

“Serada yaklaşık 500 işçi çalışıyor. İşçilerin yüzde 90’ı her yaştan kadınlar. Agrobay serasında kadın işçilere ağır işler yaptırılıyor. Sera jeotermal enerjiyle ısıtılıyor. Bazı zamanlar serada sıcaklık 60 dereceye kadar çıkabiliyor. İşçiler yoğun tarım kimyasallarına maruz kalıyor. Koruyucu ekipmanlar yetersiz. Serada yüksek tonlu hasatlar yapılıyor ve işçiler domatesleri asansörlerle topluyor. Bu araçlar eski ve doğru düzgün güvenlik önlemi yok. Ağır ve aynı işi sürekli yapmaktan kaynaklı fiziksel hastalıklar (örneğin fıtık) çok yaygın. Kimyasal maddelere maruz kalmalarından ötürü solunum rahatsızlıkları mevcut. Servisler eski, klimaları yok, kışın buz gibi, yazın cehennem gibi sıcaklıklarda işçilerin günde üç saatleri yolda geçiyor.”

“Tarımda örgütlenme seferberliği şart”

Bu koşullara itiraz eden işçilerin sendikal örgütlenmeye gittiği ve Tarım-Sen’e üye olduklarını, sonrasında işten çıkarmaların ve direnişin başladığını anımsatan İSİG, “Tarım işçileri, 12 yıldır tuttuğumuz raporlarda inşaat işçileri ile beraber en çok iş cinayetinde kaybettiğimiz ve temel işçi sağlığı ve iş güvenliği koşullarının bile uygulanmadığı bir alanda çalışıyorlar. Bir örgütlenme seferberliği de şart. Bu noktada bir kıvılcım olabilecek Tarım-Sen üyesi Agrobay işçilerinin direnişiyle dayanışmamızı güçlendirmek ve işkolundaki mücadeleye katkı sağlamak için hazırladığımız son on yılı kapsayan “Tarım İşkolu İş Cinayetleri Raporu”nu paylaşıyoruz” dedi.

İSİG’in raporuna göre, yıllar itibariyle tarım iş kolunda yaşanan iş cinayetleri sayısı şöyle:

2013 yılında 122 işçi, 2014 yılında 140 işçi, 2015 yılında 202 işçi, 2016 yılında 177 işçi, 2017 yılında 154 işçi, 2018 yılında 184 işçi, 2019 yılında 190 işçi, 2020 yılında 215 işçi, 2021 yılında 149 işçi, 2022 yılında 180 işçi ve 2023 yılının ilk sekiz ayında 90 işçi.

Tarım işçilerinin çok büyük çoğunluğunun sigortasız çalıştığını ve SGK İş Kazası İstatistikleri’nde yer almadığını vurgulayan İSİG’in raporuna göre, tarım işkolunda iş cinayetlerinin mesleklere göre dağılımı şöyle oldu:

847 mevsimlik tarım/tarla işçisi, 451 çoban/hayvan çiftliği işçisi, 416 orman işçisi ve 89 ücretli çalışan balıkçı hayatını kaybetti.

“İşçiler uygun olmayan koşullarda taşınıyor”

Rapora göre, en çok trafik/servis kazaları nedeniyle iş cinayetleri yaşanırken, bunu ezilme/göçük, zehirlenme/boğulma izledi.

“İşçiler kapalı kasa kamyonet, traktör römorku, eski ve kalabalık servisler gibi uygun olmayan koşullarda taşınmakta ve her yıl onlarca tarım işçisi yollara savrulmaktadır” denilen raporda, mevsimlik tarım işçilerinin çalışma ve sosyal hayatlarının iyileştirilmesi, ulaşımı gibi genelgeler çıkarılmasına rağmen devletin kendi yasalarına uymadığını belirtti.

Rapora göre, tarım işkolunda iş cinayetlerinin yaş gruplarına göre dağılımı ise şöyle oldu:

14 yaş ve altı 101 çocuk işçi,

15-17 yaş arası 134 çocuk/genç işçi,

18-24 yaş arası 252 işçi,

25-34 yaş arası 218 işçi,

35-49 yaş arası 446 işçi,

50-64 yaş arası 363 işçi,

65 yaş ve üstü 104 işçi,

Yaşını bilinmeyen 185 işçi hayatını kaybetti.

Çocuk işçi ölümü en çok tarımda

Raporda, “Sektörde çocuk işçilerin ölüm oranı tüm iş cinayetleri ortalamasının yaklaşık üç katıdır. Çocukların ücreti anne ve babalarından düşüktür. Yine çocuklar eğitim imkanına ulaşamamaktadır” denildi.

Sendikalılık oranı yüzde 28

Raporda, Çalışma Bakanlığı’nın açıkladığı 2023 yılı Temmuz ayı istatistiklerine göre işkolunda 192 bin işçinin çalıştığı ve yalnızca yüzde 28’inin sendika üyesi olduğu aktarılırken, “İlk olarak sigortasız çalıştırılan işçi sayısı resmi açıklamaların kat be kat üstündedir. İkinci olarak sendikalarda örgütlü olan işçiler de daha çok sürekli istihdam edilen orman işçileridir” denildi.

Raporda, tarım işkoluna dair öneriler şöyle sıralandı:

1- Köylüleri “mevsimlik” ve “gezici” işçiliğe zorlayan koşulların ortadan kaldırılması hedeflenmelidir. Bu noktada tarımda neo-liberal politikaların uygulanmasına son verilmelidir. Köyler yerleşime ve üretime uygun bir biçimde yeniden yapılandırılmalıdır. Ekolojiye ve gıda güvenliğine öncelik veren köklü bir Tarım Reformu yapılmalıdır.

2- Mevsimlik tarım işçilerinin temel haklardan (ücret, çalışma saati, sosyal güvence, sendikal örgütlenme) yararlanmalarını sağlayacak kapsamlı bir yasal düzenleme yapılmalı, dayıbaşılık kaldırılmalı ve halihazırda çıkarılmış yönetmeliklerin hayata geçirilmesi sağlanmalıdır.

3- Mevsimlik tarım işçilerine yönelik izole etme, aşağılama (örneğin fişleme) ve şiddet politikalarının önüne geçecek idari ve toplumsal tedbirler alınmalıdır.

4- Tarım işçilerinin çalıştıkları yerlerde başta sağlık ve eğitim olmak üzere hizmetlere ulaşımı için tedbirler alınmalıdır.

5- Çocukların eğitime ulaşmaları, sağlıklarının korunması en başta gelen sorundur. Kamusal bir politika oluşturulmalıdır. Periyodik olarak genel sağlık taramaları yapılmalı ve sağlık hizmetlerinden yararlanmaları ücretsiz olmalıdır.

6- Kadınların çalışma dışında üzerlerinde olan çocuk bakımı ve ev işleri için yerleşim alanlarında kreş, ortak mutfaklar ve çamaşırhaneler oluşturulmalıdır. Kadın sağlığına dönük çalışmalar yapılmalıdır.

7- Tarım işçileri için sağlıklı (temiz su, banyo ve lavabo vb.) ve sosyalleşme imkanı sağlayan barınma alanları oluşturulmalıdır.

8- Tarım işçilerinin çalıştıkları alanlara ulaşımı, uygun araçlarla ve güvenli bir şekilde yapılmalıdır. (Kısa Dalga)

Gündem