Kulis: "Abdulhamit Gül, dört günde iki kez istifasını sunmuş, rahatsızlık İstanbul seçimlerine kadar uzanıyor"

Kulis: "Abdulhamit Gül, dört günde iki kez istifasını sunmuş, rahatsızlık İstanbul seçimlerine kadar uzanıyor"
Gazeteci İsmail Saymaz, Abdulhamit Gül'ün dört gün içinde iki kere istifasını sunduğunu yazarken, Saymaz'a konuşan AKP'li bir yetkili sürecin İstanbul seçimlerine kadar uzandığını söyledi.

Halk TV yazarı İsmail Saymaz, eski Adalet Bakanı Abdulhamit Gül'ün istifasını 4 günde 2 kez sunduğunu yazdı. Saymaz'ın yazısına göre Abdulhamit Gülgörevden affının kabulünden dört gün önce, 25 Ocak Salı sabahı Beştepe'deydi. Saymaz, Cumhurbaşkanlığı'nda kritik görüşmeyi ve sonrasındaki gelişmeleri yazısında özetle şöyle aktardı:

"Beştepe kaynaklarından aldığım bilgiye göre gizli tutulan bu zirveye Gül'ün yanı sıra Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve iki bakanlığın bürokratları ile MİT Başkanı Hakan Fidan katıldı. Toplantıda Avrupa Konseyi'nin yakından ilgilendiği, başta Osman Kavala olmak üzere siyasi davalarda nasıl bir politika belirleneceği konuşuldu. Gül, tutuksuz yargılamaları savundu her zamanki gibi.

Ne olduysa, nasıl bir tartışma yaşandıysa...

Gül, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a istifa etmek istediğini açıkladı. Erdoğan da "Olur mu öyle şey!" diye reddetti. Ancak bir kere vazo kırılmıştı. İki gün sonra... Gül, 27 Ocak Perşembe günü istifasını yazıya döktü ve ardından Beştepe'ye gönderdi.

MOBESE KONUŞMASI

Ertesi gün. Gül'ün resmi programında '28 Ocak Veri Koruma Günü' vardı. Adalet Bakanı sıfatıyla katılacağı son tören olacaktı. Ne var ki, bu gerçeği Gül'den başka bilen yoktu.

Adalet Bakanlığının Youtube hesabında paylaşılan konuşmasında Gül'ün metin dışına çıktığı görülüyor. Veri madenciliğinden söz ederken konudan saparak, şunları söylüyor:

"Hukuk devletinde haysiyet cellatlığı, itibar suikastı olmaz. Hukuk asla izin vermez, veremez, vermemelidir. Dijital kumpaslarla insanların hayatını tarumar eden, insanlara kumpas kuran FETÖ'cü zihniyetin asla unutulmaması gereken bir mücadele alanı olduğunu hatırlatmak isteriz. Bu FETÖ'vari anlayış ve uygulamaların gerçekleştirilmemesi yönünde tedbir alınması en esaslı görevlerden biridir. 'Geçmişte oldu, şimdi de olsa ne olur' diye bir şey kimsenin aklından geçemez. Hukuk izin vermez. Geçmişte acı örneklerini hep birlikte yaşadık."

Bu cümleler İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun MOBESE kayıtlarının sızdırılmasına yönelikti. İsim vermeden İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'yu eleştirmişti.

Toplantı biterken... Gül'ün ekibi bakanlıktan ayrılık hazırlıklarına başladı.

Erdoğan, MOBESE eleştirisinin etkisiyle mi, bilinmez, dört gün önce sözlü istifasını geri çevirdiği Gül'ün dilekçesini aynı gün kabul etti.

29 Ocak Cumartesi sabahı saat 01.35'te Resmi Gazete yayınlandığında Türkiye, Gül'ün 'affını' istediğini, yerine Bekir Bozdağ'ın getirildiğini öğrendi.

Bir yargı bürokratı, Gül'ün istifası için "Saman alevi gibi bir haftada şekillenmedi. Bir sürecin sonunda geldi" diyor.

İSTANBUL SEÇİMİNE KADAR UZANIYOR

(...) Telefonun ucundaki AK Partili yetkili "Gül'ün uzun süredir rahatsızlıkları vardı" dedi.

Sordum:

"Ne zamandan beri?"

"İstanbul seçiminin tekrarlanmasına kadar uzanıyor" diye karşılık verdi.

AK Partili yetkili kavganın başlangıcını detaylarıyla anlatıyor: "Gül, seçimlerin yenilenmesini istemiyor. Berat Albayrak ile atışma oluyor. Berat bey mutlaka yenilenmesi gerektiğini söylüyor. Ağır laflar kullanıyor. O dönemki İl Başkanı Bayram Şenocak, Gül'ü kastederek, 'Bize hiç yardımcı olmuyor' diyor. Seçim kurulu başkanlarının üzerinde baskı oluşturulmasını kastediyor. Gül de 'Önce kendinize bakın, 700 sandık görevlisini değiştirdiniz. Yeni gelenler partiyi ve sahayı tanımıyor' diyor. O zaman hedefe koydular. Sabah gazetesinde aleyhinde yazı yazdılar. Bugüne kadar geldi."

AK Partili yetkili, Gül'ün bürokraside de engellendiğini ifade ediyor. Hak-Yol'cuların ve İstanbul Grubu'nun Cumhurbaşkanını etkileyerek, isteklerini elde ettiğini kaydediyor. "Gül'ün verdiği isimler HSK'ya atanmadı. Bazı başsavcılar Gül'den bağımsız hareket etti. Gül, bakanlık yapamaz hale geldi" diyor.

AK Partili yetkili, Erdoğan'ı kuşatan çevresinin Gül'ü karaladığını ileri sürerek, şöyle devam ediyor:

"Örneğin, bir karar çıkıyor. Bizimkiler 'Bakan nerede?' diye sosyal medyada yaygara koparıyor. Cumhurbaşkanımıza 'Şu karar çıktı, bakan ilgilenmedi' diyorlar. Cumhurbaşkanımız nezdinde Gül'ü hırpaladılar. O da son dönemde Gül'e soğuk davranıyordu. Eskiden evladı gibi sever, laf kondurmazdı. Ama artık görüşmüyordu. Gül de bunalmıştı. Beş altı ay önce 'Görevden alsalar iyi olur' tarzında şeyler demişti."

AK Partili yetkiliye göre Gül'ün MOBESE kayıtlarını kasteden sözleri bardağı taşıran damla olmuş olabilir. "Cumhurbaşkanı'nın etraftaki ekip, bunu 'İmamoğlu'nu savundu' diye götürmüş olabilir. Onun da tepesi atmış olabilir. Zaten birikmiş bir durum vardı" diye vurguluyor.

AK Parti'de başka istifalar ya da 'affedilmeler' olabilir mi?

Olabilir.

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Kasapoğlu'nun görevlerinden alınabileceği, yerlerine eski siyasetçilerin atanabileceği belirtiliyor."


YAZININ TAMAMI

Gündem