İsmail Saymaz yazdı: "Hak Yol'cu Danıştay üyesi, Yargıtay üyesinin kadrolaşma iddialarına ne yanıt verdi?"

İsmail Saymaz yazdı: "Hak Yol'cu Danıştay üyesi, Yargıtay üyesinin kadrolaşma iddialarına ne yanıt verdi?"
halktv.com.tr yazarı İsmail Saymaz, Nakşibendi Tarikatı'nın İskenderpaşa Kolu'na bağlı Hak-Yol Vakfı'ndan yetişen bir Danıştay üyesinin kendisine gönderdiği mesajı ve sorularına verdiği yanıtları kaleme aldı.

Gazeteci İsmail Saymaz, halktv.com.tr'deki yazısında, Nakşibendi Tarikatı'nın İskenderpaşa Kolu'na bağlı Hak-Yol Vakfı'ndan yetişen bir Danıştay üyesinin kendisine geçen hafta mesaj gönderdiğini yazdı. Saymaz, mesajda  "Sorun ne, biliyor musunuz? Yargıdaki hırsız, utanmaz, arsız, borsacı başsavcı, savcı ve hakimlere tolerans gösterilmesi. İçim kan ağlıyor" denildiğini aktardı.
Saymaz, "
Mesajın geldiği gün, 19 Ekim'de, köşemde Yargıtay üyesi bir hakimin iddialarına yer vermiştim. O Yargıtay üyesi, Hak-Yol'cuların yargıda egemenlik kurduğunu, Hakimler ve Savcılar Kurulu ile Danıştay'ı kontrolleri altına aldığını, Adalet Bakanlığı ve Yargıtay'da etkin olduklarını ve üyelerinin 1000'e ulaştığını iddia ediyordu" dedi. Saymaz, Danıştay üyesiyle yaşadığı diyaloğu da şöyle aktardı:

"
(...) Hak-Yol'cu Danıştay üyesi bu iddialara şiddetle itiraz etti. "Yargıtay üyelerinin haremlik selamlık toplantı yapacaklarını aklınız alıyor mu?" diye sordu. FETÖ'yü hatırlatarak, "Neden olmasın?" dedim. "Aynı heyette yan yana oturduğun üyeyle haremlik selamlık yapacağız öyle mi?" diye karşılık verdi.

Sordum: - Tarikat ve cemaatlerin kendi WhatsApp gruplarını kurduğu doğru mu? "Kesinlikle yalan!" dedi.

Ardından ekledi: "Sosyaldemokratlar, ülkücüler ve muhafazakarların ayrı WhatsApp grupları olabilir." Böyle bir gruplaşmanın da yanlış olduğunu ifade ettim.

Danıştay üyesi, İskenderpaşa'nın Şeyhi Mahmut Esat Coşan'ın 2001'deki ölümünden sonra Hak-Yol Vakfı'nın öğrenci etkinliği kalmadığını savundu.

"Bazılarının FETÖ ile mücadeleden anladığı bütün muhafazakarlarla mücadele. Siz TÜGVA'nın evinde kalanlara 10 yıl sonra örgüt muamelesi mi yapacaksınız?"

Danıştay üyesi, Hak-Yol adına kimsenin devletten koltuk istemediğini, tarikatın merkezinin olmadığını ifade etti. Yargıdaki Hak-Yol örgütlenmesine dair iddialara yanıt vermek istedi.

"Mevcut yüksek yargının kahir ekseriyeti 15 Temmuz'dan sonra milli güvenliğe karşı tehdit oluşturacak her tür oluşumla aidiyet, irtibat ya da iltisaklı kişilerin yargıdan temizlenmesinde titizlikle mücadele veren muhafazakâr, milliyetçi ve sosyaldemokratların destek verdiği Yargıda Birlik Platformu arasından 2014'te oluşan HSYK üyelerince seçilmiştir. Bir tarikat ya da yapının egemenliğinden bahsetmek mesnetsiz bir iftira olduğu gibi bu kişilere haksızlıktır.

İskenderpaşa'ya ilişkin "yargıyı ele geçirme" ve "FETÖ'cüleri koruma" şeklindeki haksız isnatlar ise Ekrem Dumanlı'nın 2014 yılındaki "Kim bu Hak-Yol'cular" söylemini hatırlatıyor.

FETÖ kumpaslarına karşı duran, kumpası gerçekleştirenlere karşı etkin soruşturmalar yürüten, 15 Temmuz'a yiğitçe duruş sergileyen, Yargıda Birlik Platformu kurucu kadrosunun önde gelen muhafazakâr isimlerinden olan bu kişilere FETÖ benzetmesi iftiradır.

Eski Genelkurmay İstihbarat Dairesi Başkanı Korgeneral İsmail Hakkı Pekin'in ifade ettiği üzere İskenderpaşa entellektüel birikimiyle FETÖ gibi taşeron örgütlerin önüne geçebilecekken, kaza gibi bir suikast neticesinde liderinin 2001'de vefat ettiği ve 28 Şubat'tan sonra Hak-Yol Vakfı'nın tüm şubelerinin kapandığı unutulmamalıdır.

Yargıtay, Danıştay ve HSK'nın ele geçirildiği ifadesinin bilgi, belge ve araştırmaya dayanmadan, meçhul bir Yargıtay üyesinin asılsız beyanları ile verilmesi mesnetsizdir.

FETÖ karşıtı YARSAV’a sızarak başkanını seçimle devirenler şüphesiz ki İskenderpaşa ve Menzil’e gönül bağı olanların içine sızarak renklenebilirler. Bu sızma ihtimalini ifade etmek yerine topyekün hedefe koyarak, milli güvenliğe tehdit görerek, "FETÖ gibi mücadele edilmeli" demek dindar insanları derinden yaralamıştır.

FETÖ ile mücadele adı altında bu iki gruptan hareketle tüm dini gruplara yönelik bu sorunlu bakış açısı, FETÖ ile mücadeleye onulmaz zararlar verecektir.

Bunlar FETÖ sözcülerinin söylemine hizmet edecek gayri milli, iyi niyetten uzak ve talihsiz açıklamalardır.

Meçhul (!) Yargıtay üyesinin durduk yerde bu iddialarda bulunması ister istemez, acaba kendi hakkında rüşvet/borsa iddialar var da HSK'ca incelenmesi ve soruşturulmasının önüne mi geçmek için bu çıkışı yaptı sorusunu akla getiriyor."

YAZININ TAMAMI

Gündem