İşte AKUT gerçeği: Kayyım yok, kadınlar var!

İşte AKUT gerçeği:  Kayyım yok, kadınlar var!
Depremden sonra AKUT Derneği hakkında 'Kayyım atanmış, sahada yoktu" gibi iddialar ortaya atıldı. Oysa dernekte yıllardır gönüllü çalışan genç, tecrübeli ve yeni bir ekip, demokratik seçimle Aralık'ta işbaşına geldi AKUT Yönetim Kurulu Başkanı Yosun Akverdi ile Operasyon Bölümü Sorumlusu ve Acil Durum Yöneticisi Serhat Akbel’le konuştuk.

6 Şubat depremlerinde arama kurtarma faaliyetlerini kimin, nasıl yaptığı sorgulanırken AKUT derneği hakkında da türlü iddialar ortaya atıldı. Kâh AFAD’la karıştırıldı, kâh “derneğe kayyım atandı” şeklinde yanlış haberler yapıldı. AKUT’un kurucularından Nasuh Mahruki, yönetimden çoktan ayrılmıştı. Fakat medyaya verdiği demeçlerde, dernekten ayrılışının kişisel boyutu öne çıktı. Bu da kamuoyunda “AKUT AKP’li oldu” algısına yol açtı.

Oysa AKUT, arama kurtarma çalışmalarını sadece depremlerde değil, her afette sürdürüyor. Gönüllük ilkesiyle çalışan AKUT üyeleri, depremin olduğu gün, bölgeye gitti ve haftalarca sahada çalıştı. Bölgede bulunan AKUT gönüllülerinin hayatını kaybettiği bile gözlerden kaçtı. Medya, depremdeki arama kurtarmada AKUT’un ne yaptığını da işleyişini ve yönetimini öğrenme zahmetine girmedi.

AKUT’a henüz iki ay önce yönetim kurulu başkanı seçilen Yosun Akverdi’yle temas kurmak için bekledim, zira medyaya kendini anlatmaktan çok daha önemli işleri vardı. Tam buluşacakken Hatay depremleriyle tekrar kriz yönetimine geçtiler. Nihayet 7 Mart’ta sözleştik, AKUT’un Esentepe’deki küçük ofisin kapısını çaldım. Yönetim Kurulu Başkanı Yosun Akverdi ile Operasyon Bölümü Sorumlusu ve Acil DurumYöneticisi Serhat Akbel’le konuştuk. AKUT’la ilgili bilinmesi gerekenlere yer verdiğim bu söyleşinin devamında, AKUT’un depremdeki çalışmalarını, arama kurtarma eğitimlerini, nasıl gönüllü olunduğunu da anlatacağım.

Mehveş Evin: AKUTu yıllardır tanısak da kamuoyu, yeni bir yapısı ve yönetimi olduğunu bilmiyor. Dahası, Maraş depremlerinde bazı iddialar ortaya atıldı. Ne değişti?

ekran-resmi-2023-03-13-15-34-18.pngekran-resmi-2023-03-13-15-34-18.png

Yosun Akverdi: Her şeyden önce şunu söylemek isterim: Memleket olarak 6 Şubat depremlerinin ardından büyük bir acı yaşadık. Hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet diliyoruz ve yaralanan vatandaşlarımıza acil şifa diliyoruz. Çok üzücü bir süreçti…

AKUT’un kuruluş yılı 1996. Bir grup dağcı, afetlerde ve doğa koşullarında arama kurtarma faaliyetlerini yapmak gerektiğini gördü. Ceyhan depremi ve 99’daki İzmit depreminden sonra bunu daha profesyonel, daha uluslararası standartta yapmak üzere organize olundu. Bir grup gönüllü, AKUT’un başlangıcını oluşturdu. Zaman içinde farklı mesleklerden, alanlardan, bölgelerden gelenler bu derneğin çatısı altında bir araya geldi ve arama kurtarma çalışmalarını sürdürdü. Derneğimiz tarihi boyunca farklı aşamalardan geçti. Bugüne geldiğimizde 3 binin üzerinde gönüllüsü, 600 küsur asıl üyesi (seçme hakkına sahip) olan bir derneğiz. Türkiye'deki tüm dernekler gibi genel kurulu, denetleme, disiplin kurulları var. Demokratik yöntemlerle seçiliyor, görevlendirmeler yapılıyor.

Serhat Akbel: Türkiye’nin 30 bölgesinde arama kurtarma ekibi olan, üç binin üzerinde gönüllüsü olan, İstanbul genel merkezli bir derneğiz. Yeni tüzüğümüzle beraber AKUT’un yönetim kurulu da en fazla iki dönem seçilebilir. Yani böyle kurumlara yapışmış kalmış başkanı yok.

ekran-resmi-2023-03-13-15-34-35.png

Yeni yönetim olarak ne zaman göreve başladınız, nasıl seçildiniz?

SA: Yeni yönetim Aralık 2022’de göreve başladı ve Yosun başkan seçildi. En fazla altı yıl yönetim başkanlığı yapabilir, yedinci yıl aday dahi olamaz! Dolayısıyla demokratik bir kurumdan bahsediyoruz. Liderler yetiştiren, kendi içerisinde geliştiren bir kurum ve bunu yüzde 100 gönüllü yapıyoruz.

Kayyım atandı mı?

Nasuh Mahruki, AKUTun kurucularından. Deprem sonrasındaki bazı ifadeleri üzerineAKUTa kayyım atandı” haberleri çıktı. Bu bilgi doğru mu?

YA: Deprem sırasında yapılan bazı haberler bizi gerçekten üzdü. Halihazırda enkazın üzerinde çalıştığımız saatlerde, ikinci güne kadar orada olmadığımız ya da derneğe kayyım atandığı gibi haberler çıktı. Gönüllülerimizde derin yaralar açtı. Ve neden cevap vermediğimiz sorusu da geldi. O sırada asıl misyonumuz gereği, canlı insan kurtarmakla uğraşıyor olmamız gerektiği için dönüp bunlara cevap verme çabasına girmedik. Böyle bir önceliğimiz yok. Ancak şunu çok isterdik: Bilgi almak için bize ulaşmak zor değildi… 7/24 merkezimizde aktif çalışan, telefonlara bakan ekiplerimiz var. Bu haberleri yapan kişiler hiç aramadılar. Deprem sonrası hazırlanan operasyon raporlarımızı zaten BM’ye, AFAD’a, ilgili kurumlara sunacağız.

Sosyal medya hesaplarında, bölgeden paylaştığınız kurtarma fotoğraflarının altına bileburada yoktunuzdiye yazanlar olmuş.

YA: 6 Şubat günü 11.45’te ilk canlıya ulaştığımız bilgisini sosyal medya hesaplarımızda paylaştık. Yani ikinci gününe kadar sahada olmadığımız iddiası asılsız. Dediğim gibi bunlara cevap vermek gibi önceliğimiz yoktu. Ulusal ve uluslararası kanallara çıktık, ama bize depremle ilgili sorular yöneltilmesini bekliyorduk. Gerekli bilgilendirmeleri de yaptık. Bilerek bu iddialara öncelik vermedik.

ME: Çünkü ortada bir ölüm kalım meselesi vardı…

YA: Kesinlikle. Hepimiz sahaya koşarak gittik. Depremin 45’inci dakikasında Esentepe'deki merkezimizde acil durum yönetimi oluşturulmuştu. Bilgi toplamaya başlamıştık. Hakikaten bu haberler, gönüllülerimize yapılan büyük bir haksızlık.

ekran-resmi-2023-03-13-15-34-26.png

SA: Aslında iddiaların asılsız olmasının bir sebebi de şu... Maraş ve Gaziantep’teki gönüllülerimiz de depremzedeydi. Bir AKUT gönüllümüz, eşiyle birlikte depremde hayatını kaybetti. Arkadaşlarımızın aileleri hayatını kaybetti. Bu kadar stresli bir anda, hem afetzede olan ekip arkadaşlarınız var, hem bölge hakkında bilgi almaya çalışıyorsunuz. Bir yandan da 30 bölgeden ekiplerinizi sahaya ulaştırmaya çalışıyorsunuz. Önünüze bu iddialar geliyor, hem de çok iyi tanıdığınız insanlar tarafından. Ben operasyon sürecinin başındaydım, arkadaşlarım bile aradı “AKUT’a kayyım atanmış” diye! Burası bir sivil toplum kuruluşu. Kayyım atanmışlığı yok. Bu bir kişinin, zamanında yapmış olduğu bir röportajda mecazi olarak kullandığı bir cümleden çıkıp gelmiş, bir gazetecinin de çok önemli bilgiye ulaşmış gibi duyurduğu bir cümle.

İhbar hattımıza 16 bin küsur ihbar geldi

ME: Arama kurtarma için AFADdan onay almanız gerekiyor mu? AKUTa çok ihbar geldi mi?

SA: Depremde ihbar hattımıza 16 bin küsur ihbar geldi. Bir o kadar da sosyal medyadan... Sadece 16 tanesi gerçekti ve canlı kurtarma yapılabildi. Kirli bilgi akışı böyle bir şey. İlk andan itibaren devletin kurumlarıyla organize çalıştık. Kimseden onay almadık, onay da beklemedik. Sivil toplum kuruluşuyuz, hem ulusal hem uluslararası akreditasyonlarımız var. Böyle bir afet anında ne yapmamız gerektiğini biliriz. İzin, onay beklemek diye bir şey yok. Gideceğiniz bölgelerin planlamasını yaparsınız, devletin resmî kurumları ile iletişime geçersiniz. Kendi koordinasyonunuzda, organizasyon içerisinde gider arama kurtarma yaparsanız. Son canlı çalışması tamamlanana kadar, sonra derneğimize geri döneriz. Gerekirse, artçı olursa tekrar gideriz ki Maraş ve Antep’te zaten ekiplerimiz var.

ME: AKUTla ilgili tepkilerin sebebi, AFADa yöneltilen eleştiriler olabilir mi?

SA: Türkiye’deki bütün afet yönetimi koordinasyonu AFAD’ın sorumluluğunda. Yemek organizasyonu da çadırkent kurulması da. Bunun gibi 12 farklı görevi var. Biz bunlardan bir tanesinde, arama kurtarmada paydaşıyız. Uluslararası afet planlarında yapacağımız görevler, planlamalar, bölgeler belli. Her bölgedeki ekibimiz, AFAD il müdürlükleriyle organize çalışır. Yeri geldiğinde AFAD önceliklendirme yapar, biz o sıralamaya göre davranırız. Karayoluyla veya uçakla gideriz. Bütün bölgelerde bunu sağladık. Burada onay almaktan değil, koordineli çalışmaktan bahsediyoruz. Uluslararası ekipler için de yardım çağrısı 1.5 saat sonra yapıldı ki Dünya’daki örneklerine bakınca çok hızlı. Kahramanmaraş depremlerinin şiddeti ve etkilediği alan çok büyük olduğu için resmi olarak Türkiye'deki bileşenlerin iletişim noktası AFAD’tır. Online sistemi üzerinden çalışır…

ME: AFAD’ın iyi koordine olamadığı, pek çok yere gidemediği konuşuluyor. Böyle miydi?

ekran-resmi-2023-03-13-15-40-24.pngekran-resmi-2023-03-13-15-40-24.png

SA: Gerçekten çok büyük bir afet, çok büyük bir yıkım oldu. Dünyadaki bütün arama kurtarma ekiplerini getirseniz, en iyi koordinasyonu yapsanız yetişebileceğinizin sınırları var. Bu kadar yüksek sayıda enkaza eğitimli arama kurtarma personeli göndermek maalesef imkânsız. Aslında koordinasyondan öte bir problem var: Bizim afet yönetiminde artık tamamen risk yönetimine odaklanmamız gerekiyor. Kriz yönetimini çok yapan, hatta bu anlamda parmakla gösterilen bir ülkeyiz. Çok iyi arama kurtarma ekiplerimiz var. Ama bu övünülecek bir şey değil. Sürekli afetle, krizle baş başa kaldığımız için bu kadar iyi. Aslında yapılması gereken, afet öncesindeki yapılacak hazırlıkları ve risk yönetimine ihtiyacımız var. Yapı stoğunun yenilemesine çok ciddi ihtiyacımız var. Bir eğitim seferberliğine ihtiyacımız var. Binaları yıkılmayıp, eşyaları devrildiği için hayatını kaybeden insanlar var. Hala basit önlemleri almayı öğrenmemişiz, hala eşyaları sabitlemiyor, hala hasar görebilecek binalarda yaşıyoruz. Siz bu kısımda gerekenleri yaparsanız koordinasyonda bu kadar zorlanmaz ve bu kadar eksik kalmazsınız. Evet koordinasyonla ilgili eksikler var, ama en iyisi olsaydı da bu yine yetmeyecekti. Esas problem bu. Bu riski yönetmek ve azaltmak zorundayız. Binalar, nüfus, bununla baş edebilme şansınız yok. Bu bizim en büyük problemimiz. 10 şehrin büyük bir kısmı kullanılamaz hale gelmiş…

ME: Yosun, ne zaman AKUT gönüllüsü oldunuz? Başkan olmadan göreviniz neydi anlatır mısınız?

YA: 1999 depremini televizyonda izledim. Biraz da köpek eğitimi üzerine bilgili olduğum için, bir afette arama yapabilecek köpeklerin ne kadar faydalı olduğunu görerek AKUT’un kapısını çaldım. AKUT’ta da o dönem, bir arama köpeği ekibi oluşturma fikri konuşuluyormuş. Derneğe gönüllü olduktan sonra dünyaya, uluslararası kaynaklara bakıp tecrübeli kurumlara ulaşıp Türkiye'de bir arama köpeği yetiştirme sürecine katkı vermeye başladım. Operasyonlara katılma yetkisi olan personellerden (biz bu ekiplere “Operasyonel” deriz) oldum, ama daha yeni iş hayatına atılmıştım o dönemde. Bizleri sadece operasyon anında gönüllü gibi düşünmeyin. Bu teknik ve idari kadroya ulaşabilmek, birikimi oluşturmak için operasyonlar dışında da gündelik hayatımızdan zaman ayırıyoruz. Bu da ailelerimizden, iş hayatımızdan ödün vermek, bazen onları ihmal etmek demek. 20’li yaşlarımda bu işi öğrenmeye çalışırken her pazar sabah altıda kalkıp doğada ya da enkazda köpekleri yetiştirmeye gittim. Bu çalışmaları şu an hala bütün gönüllerimiz, yoğun tempo içinde yapıyoruz.

ME: Seçim sürecini biraz açar mısınız?

YA: Operasyonel personel olarak yetiştirildikten sonra acaba daha fazla ne yapabiliriz dedik. AKUT’ta olağanüstü genel kurul süreci başladı. Öncesinde aslında daha profesyonel bir anlayışla yönetmeyi konuşuyorduk. Yanlış anlaşılmasın, profesyonel bakış açısıyla gönüllü olarak yönetime nasıl katkıda bulunabiliriz diye bir ön çalışma yaptık. 25 Aralık’ta yönetime geldik. Üzerine bu afeti yaşadık. Yeni bir yönetim olmamızın dezavantajını yaşadığımız iddia edilemez çünkü hepimiz eski, tecrübeli gönüllüleriz. Afet anında AKUT acil durum yönetimine geçer. Acil Durum Yönetmindeki gönüllülerimiz operasyonu yönetir. Her birimiz de operasyon anında görevimiz neyse onu yaparız. Biz de Yönetim Kurulu olarak bu görevlerimizi yaptık.

ME: Kadın başkan sadece AKUTta değil pek çok kurum için bir ilk. Yönetim kurulunda başka kadınlar da var değil mi?

ekran-resmi-2023-03-13-15-34-50.png

YA: Yeni yönetim kurulunda üç kadın üyemiz var. Ayrıca disiplin ve denetim kurullarını da seçtik, her iki kurulun başında yine kadın üyelerimiz var. Kadın gönüllüler açısından böyle bir çoğulculuğa ulaştık. Bu AKUT için yeni bir şey, gurur duyuyoruz.

SA: İlk kez yönetim kurulu başkanı kadın, denetleme kurulu başkanı da. Disiplin kurulu da artık seçimle göreve geliyor. Üç önemli kurulun da yöneticisi kadın. Geçmişte ne yazık ki hiç kadın yönetim kurulu üyesi olmadığı dönemlerimiz oldu. Bugün Avrupa Birliği’ndeki ekipler arasında kadın popülasyon anlamında beşinci sıradayız AKUT olarak. Bizde görevlendirmelerde cinsiyete bakılmaz. Fiziksel gücünüz, mental gücünüz yeterliyse enkaz üzerinde kırıcı da kullanabilirsiniz içinde de çalışabilirsiniz ya da bir dağ kurtarma operasyonunda liderlik yapabilirsiniz. Bu tamamen sahadaki tecrübe ve fiziksel yeterliliklerinizle alakalıdır… Onun dışında operasyon süreci, gerçekten tecrübeli arkadaşlarımızla, çok uzun yıllardır bu sürecin içerisinde olan kişilerle yönetildi. Yönetim kurulu üyesi olmasanız da operasyon yönetebiliyorsunuz. Ayrıca AKUT’ta gönüllü olarak kalan tek kurucu üyemiz, 99 depreminde yönetici kadronun içerisinde olan Adam Memet Tanrısever, bu son depremde yardım için yurtdışından Türkiye'ye geldi. Bizim için çok önemli. AKUT dediğinizde hepimizin hocası olan kişi. Dolayısıyla AKUT’ta değişiklik oldu, bütün eski ekip gitti iddiası gerçeği yansıtmıyor.

ekran-resmi-2023-03-13-15-35-04.png

ME: Serhat, siz ne zamandır AKUTtasınız?

SA: 18 yıl oldu, 17 yaşında katıldım. Medeni Kanun’un izin verdiği ilk gün kaydoldum. Sonrasında her kademesinde görev aldım. Böyle tepeden inme görevlendirme yok. Yönetimdeki arkadaşların hepsinin ortalama 20 yıllık tecrübesi var. Zaten tecrübeli olmayıp böyle bir afetle karşılaşsanız çok ciddi sorunlar yaşanırdı.

YA: Önceki dönemlerde yönetim kurullarında görev alan arkadaşlarımız da 6 Şubat depremlerinin ardından operasyonda aktif görev aldılar. Bizim temasımız, geçmişten gelen birikimi öğrenmek ve ileriye taşımak için çok sıkı bir şekilde devam ediyor. Yönetimde bulunmaları veya bulunmamaları fark etmiyor, aynı gönüllülük felsefesiyle AKUT çatısının altında bir araya geldik.

ME: Türkiyede her konu kamplara bölündüğü için kurumlar da bundan payını alıyor. AKUT hakkında da böyle iddialar ortaya atıldı galiba.

YA: AKUT siyaset üstü bir kurum. Hepimizin bireysel görüşleri olabilir, ideolojilerimiz farklı olabilir, hayat tarzımız farklı olabilir… Ama AKUT kıyafetlerimize girdiğimiz anda bütünüz ve bu konular arkada kalır. Buna dikkat çekmek istiyoruz. Siyasi görüşlerimizle AKUT’u bir tutmayız.

Gündem