İTO başkanı da dövizi gündem getirdi: Enflasyonla paralel hareket etmeli

İTO başkanı da dövizi gündem getirdi: Enflasyonla paralel hareket etmeli
İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, döviz kurunun enflasyona paralel seyretmesi gerektiğini söyledi.

Seçimler öncesi hükümetin kararıyla döviz kuru baskılanırken, ihracatçı işlerinin düştüğünü belirterek kurun daha yüksek olması gerektiğini savunuyor. İş dünyası sıklıkla bu konuda talepte bulunuyor.

Benzer bir talep de İTO Başkanı Şekib Avdagiç'ten geldi.

Ekonomi gazetesine konuşan Avdagiç, "Bizim temel yaklaşımımız döviz kuru enflasyonla paralel hareket etmeli" dedi.

İTO başkanının açıklamasından öne çıkanlar şöyle:

* Ücret artışlarında iki referans var. Biri asgari ücretteki yüzde 56'lık, diğeri memur-emekli maaşlarına yapılan yüzde 30’luk artış. İşverenin bütün ücret skalasında yüzde 56’yı yürütebilmesi zor görünüyor. En düşük kademede yüzde 56'yla başlayan artışın, daha üst gelirde temposunu biraz daha düşürerek kademeli olarak yüzde 35 bandına geleceğini sanıyoruz.

EYT'de ocak ayı beklentisi

* EYT’nin bombası henüz düşmedi. Kanunun ocak sonunda çıkması bekleniyor. Düzenlemenin hem işveren hem de çalışanlar için birtakım handikapları olabilir. yaklaşık 1,5 milyon kişinin EYT’li olması bekleniyor. Emekli olanların belli kısmı kendi mevcut işyerlerinde çalışmaya devam edecek, belli bir kısmı da başka bir yerde iş bulup çalışacak. Ancak bir kısmı da ya iş bulamayacak ya da iş aramayacak. Bütün şartları sağlamasına rağmen emekli olmaktan çekinecek bir kesim de ortaya çıkacaktır.

'Enflasyonda ilk 3 ay çok önemli'

* Enflasyon için ilk çeyreği görmemiz lazım. Çünkü ilk 3 ayda asgari ücretten kaynaklı ücret artışlarının ve EYT’nin getireceği etkiyi göreceğiz. İlk çeyrekte enflasyonu yüzde 10’un altında yani tek hane ile geçirebilmemiz çok önemli. İlk çeyreği tek haneli enflasyonla makul bir şekilde geçirebilirsek, o zaman kalan üç çeyrek için daha ümitli olabiliriz. Ben bu konuda ümitsiz değilim

Döviz mesajı

* Türkiye 2003- 2007 yılları arasında çok kötü bir tecrübe yaşadı. O dönemde dolar 1.40’lardan 1.17’lere düştü. Türkiye’de birçok üretici ithalatçı oldu. Uluslararası piyasalardan çok rahat fon bulunuyordu, rahat sıcak para geliyordu. Öyle olunca bunu biz vatandaşlar olarak hissetmedik, sistem çalışmaya devam etti. Halbuki biz o dönem üreticimizi kollamak ve geliştirmek için adımlar atsaydık, bugün çok farklı yerlerde olabilirdik. Bizim temel yaklaşımımız döviz kuru enflasyonla paralel hareket etmeli. Türkiye’de enflasyon artışının bir sebebinin de Avrupa’daki bazı üreticilerin Türkiye’deki distribüsyon sistemleriyle el ele 'Türkiye’de piyasa kaldırıyor' diyerek daha yüksek fiyatlama yapmaları olabilir.

* İstanbul, 25 milyon turist ağırlasın diyoruz. Ama turistleri yatıracak yerimiz yok. Otellerimiz şu anda bile yüzde 97 dolulukta. 18 milyonu bile ağırlayamayız. Bunun için kiralanan on binlerce evi legal statüye kavuşturmalıyız. (Kısa Dalga)

Gündem