İyi Parti, HEDEP, CHP... Dört ayda kararlar değişir mi, taban ittifak kurar mı?

İyi Parti, HEDEP, CHP... Dört ayda kararlar değişir mi, taban ittifak kurar mı?
HEDEP, CHP ve İYİ Parti'nin seçim kararlarını Siyaset Bilimci Tanju Tosun ile değerlendirdi. Seçimlere dört ay var, Peki bu dört ayda yeni görüşmeler olur mu, masa yeniden kurulur mu?

Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde alınan sonuç, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi, İYİ Parti ve Cumhuriyet Halk Partisi'nin şapkasını önüne koyup tekrar düşünmesine ve tabanlarının fikrini yoklamasına neden oldu.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, kurultay sonrası partisiyle bir dizi görüşmeler yaptı ve İYİ Parti ile bazı illerde iş birliği yapmak istedi. İYİ Parti ise, iş birliği teklifini kabul etmedi. Meral Akşener'in partisinde şu an gerilim yaşanıyor...

HEDEP’in ise tabanı bir süredir “tek başına” seçimlere girmeyi istiyordu. Yoğun görüşmeler, sohbetler, toplantılar sonucunda HEDEP de 81 ilde varız dedi…

Seçimlere dört ay var, dengeler değişebilir, yeni pazarlıklar olacak mı ya da yukarıda iş birliği olmasa da tabanda ittifaklar kurulacak mı, İstanbul, Ankara gibi iller için masaya yeniden oturulur mu, önümüzdeki günlerde göreceğiz. Ancak bugünden nasıl bir tablo görünüyor?

Siyaset Bilimci Tanju Tosun, Kısa Dalga’nın sorularını yanıtladı.

whatsapp-image-2023-12-06-at-10-33-24.jpeg

Tanju Tosun, İYİ Parti seçmeninin bu seçim çevrelerinde CHP’ye azımsanmayacak ölçüde destek vereceğini düşünüyor.

İYİ Parti’nin CHP’nin iş birliği teklifini reddetmesinin ardından gözler CHP’ye çevrildi. Hem İYİ Parti’nin kararının CHP’de nasıl yankılandığı hem de CHP’nin bundan sonra atacağı adımlar Meclis kulislerinin merak edilen sorularıydı.

HEDEP 81 ilde kendi adayları ile seçimlere girme kararı aldı. İYİ Parti de iş birliğini reddetti. Bu durum CHP’yi zora sokacak diye tartışılıyor… İstanbul Ankara, Mersin gibi illerde, CHP’yi zor bir süreç mi bekliyor. Önümüzdeki dört ayda nasıl şekillenir siyaset arenası, iş birlikleri, ittifaklar…

HEDEP ve İYİ Parti’nin kendi adaylarıyla seçime girme kararı henüz netleşmiş değil takip ettiğim kadarıyla. Parti Meclisinde görüşüldükten sonra kararın netleşeceğini tahmin ediyorum. MYK’nın aldığı kararın parti meclisinde netleşmesi gerekiyor. Bu nedenle, HEDEP’in kararını beklemek gerekir diye düşünüyorum. İYİ Parti GİK’inden çıkan karar ise iş birliği kapılarının kapandığını gösteriyor. Bu durum tabii ki CHP’yi zora sokabilir. Çünkü, 14 Mayıs seçim sonuçları ışığında yaptığımız simülasyonlara göre CHP’nin de İYİP’in de bu koşullarda gerek belediye başkanlığı, gerekse belediye meclis üyeliklerinde sayısal olarak işbirliğine kıyasla kayıp yaşamaları olası. Önümüzdeki süreçte bu koşullar altında kurumsal işbirliği olmasa da, seçmen tabanında yapılacak stratejik tercihlerle kaybın en az olması yönünde muhalefetin arayışları olabilir. Böyle bir durumda CHP’nin diğer partilere kıyasla oy gücü daha büyük parti olması nedeniyle, özellikle büyük kentlerde kayıpları minimum düzeyde kalabilir. Hatta, 2019’da büyük kentlerde elde ettiği başarıya uzak olmayabilir. Tabii ki burada göstereceği adaylar çok önemli. Seçmende karşılığı olmayan yanlış adaylar tam tersi sonuçlar da üretebilir.

HEDEP, HDP sürecinde aday çıkarmadığı için, tabanından etkisiz kalmakla eleştirilmişti. Bu karar seçmeni partilerinde daha güçlü mü birleştirecek.

Kürt seçmenleriyle ilgili yapılan araştırmalarda bu seçmenlerin büyük çoğunluğunun kendi adaylarıyla seçime girilmesi taraftarı olduğu biliniyor. Bu anlamda çıkaracağı adaylar HEDEP’in seçmen tabanının güçlü olduğu yerlerde bu partiye belediye başkanlıklarını kazandırabilir. Fakat, özellikle batıda büyük kentlerde muhafazakar ve seküler Kürt seçmenlerin AKP ya da CHP adaylarını stratejik oy verme davranışıyla yönelmeleri gözden uzak tutulmamalı. Bu da tabii ki tabanda arka kapı işbirliği görüşmelerinde yapılacak pazarlıklarla ilgili olabilir. Özellikle meclis üyelikleri anlamında bu tür pazarlıkların olacağını ve HEDEP seçmeninin iktidar ve muhalefetin güçlü partilerine sınırlı ölçüde de olsa yönelebileceğini düşünüyorum.

'Seçmeni blok olarak alamaz'

İyi Parti Mansur Yavaş’ın karşısına aday çıkarır mı, zaten gerilimli olan İYİ Parti’de ve tabanda nasıl karşılanır…

İYİ Parti muhtemelen Mansur Yavaş’ın karşısına aday çıkaracaktır. Fakat çıkaracağı adaya İYİ Parti seçmeninin blok olarak yöneleceği kanaatinde değilim. Çünkü, Yavaş milliyetçi seçmende karşılığı olan bir aktör. Bu nedenle, özellikle milliyetçi seçmen Yavaş’a seçim kaybettiren seçmen olmak istemez muhtemelen. Kaldı ki Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde Yavaş’ı Cumhurbaşkanı Yardımcısı olarak konumlandıran parti lideri ve yönetiminin çok güçlü bir aday olmadığı takdirde adayları için seçmeni seferber edecek gerekçe üretmeleri de kolay değil.

Özgür Özel’in ‘eski dosttan düşman olmaz’ açıklaması, taban da iş birliğine davet olarak okundu. Katılır mısınız?

Özel’in düşüncesine kısmen katılıyorum. Türkiye’de siyasetin egemen kodları iktidar ve muhalefet karşıtlığı olduğunda “dost-düşman” imgeleri referansıyla işlese de, CHP ve İYİP arasında gerek parti üst yönetimleri, örgütsel yapıları, gerekse seçmen tabanlarında bu dikotomiye oturan bir kutuplaşma mevcut değil. Özellikle kıyı Batı illerinde siyasal değer yönelimleri anlamında iki parti seçmenlerinin benzerlikleri olduğu da dikkate alınırsa, İYİP seçmeni bu seçim çevrelerinde stratejik parti tercihiyle CHP’ye azımsanmayacak ölçüde destek verebilir.

Peki ya seçmen? Cumhurbaşkanı seçimlerin ardından siyasetten uzaklaşan bir seçmen var… Partilerin bu kararları almasının seçmende karşılığı ne olur?

İş birliği olasılıklarının kurumsal anlamda zayıflamış görülmesi seçmende duygusal anlamda olumsuz bir etki yaratma potansiyeline sahip olsa da, son tahlilde iktidar-muhalefet karşıtlığının yerel seçimlerde işleyeceğini, tabanda stratejik işbirlikleri üreteceğini, bunun da seçmenin belki de son kez siyasete geri dönmesine yol açacağını düşünüyorum. Fakat, bu seçimde de muhalefet partilerinin seçmenleri beklediklerini bulamazsa, seçim sonrası bu uzaklaşma ve yabancılaşmanın artma olasılığı yüksektir.

İYİ Parti’yi yeniden Cumhur İttifakı'na davet edebilirler

AKP sizce nasıl izliyor bu durumu, bir tedirginlik var mıdır iktidarda? Örneğin “Yeniden İstanbul” çağrısı var ama karşısında da güçlü bir aday var.

Muhalefet partileri arasında iş birliği olasılıklarının neredeyse tükenmesi AKP ve MHP için tabii ki avantajlı bir durum ortaya çıkardı. Muhtemelen yanıt aradıkları soru; “seçmen tabanda iş birliği yapar mı?” Bu soruya yanıt bulmak için düzenli anketlerle bunu ölçmeye çalışıyorlardır. Önümüzdeki günlerde ellerindeki bulgulara göre yeni strateji üretme yoluna gidebilir. Hatta, İYİ Parti’yi yeniden Cumhur İttifakına davet edebilirler. Tabii ki İstanbul’da seçim kazanmak AK Parti için çok önemli. Fakat karşılarında İmamoğlu gibi her kesime hitap edebilen güçlü bir aday var. Kanımca mesailerinde İmamoğlu’nu hangi adayla yenebiliriz sorusuna yanıt aramak önemli bir yer tutuyor. Şu ana kadar bir yanıt ise bulabilmiş değiller.

Gündem