İYİ Partili Yılmaz: 'Merkez Bankası olmayan paralarını satıyor, bunun sonu büyük bir krizle biter'

İYİ Partili Yılmaz: 'Merkez Bankası olmayan paralarını satıyor, bunun sonu büyük bir krizle biter'
İYİ Parti Ekonomi Politikaları Başkanı Bilge Yılmaz, “Merkez Bankası şeffaflaşmalı. Türkiye’nin şu an gittiği yol sürdürülebilir değil. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası olmayan paralarını satıyor. Yani sizin mevzuat olarak bankaya yatırdığınız parayı Merkez Bankası SWAP ile çekiyor ve harcıyor. Hızla düzeltilmezse bunun sonu büyük bir krizle biter” dedi.

İYİ Parti'nin İstanbul’da düzenlediği “İki Yaka İstanbul” programı kapsamında ekonomi ve kalkınmayla ilgili çözüm önerilerini paylaştı. İYİ Parti Ekonomi Politikaları Başkanı Bilge Yılmaz, “Türkiye'de 12 yıldır yanlış para politikaları uygulanıyor. Bunun son dönemde sadece dereceleri arttı. Son 12 on yıldır sürekli Türk lirası cinsinden mevduat azalıyor dolar, euro cinsinden mevduat artıyor. Yapılması gereken çok basit. Türkiye’de yetişmiş en iyi insanlara görev verip onların iş güvenliğini sağlayarak politikacılara boyun eğmeyen bir düzen sağlanmalı. Merkez Bankası şeffaflaşmalı. Türkiye’nin şu an gittiği yol sürdürülebilir değil. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası olmayan paralarını satıyor. Yani sizin mevzuat olarak bankaya yatırdığınız parayı Merkez Bankası SWAP ile çekiyor ve harcıyor. Hızla düzeltilmezse bunun sonu büyük bir krizle biter” dedi.

Ekonomi ağırlıklı önümüzdeki dönem altı program daha yapacak olan İYİ Parti kalkınma ve ekonomi çözüm önerilerini paylaşmak üzere saha çalışmalarından derlenen verileri paylaştı. Kartal Bülent Ecevit Kütür Merkezi’ndeki programa parti yöneticileri, partililer, iş insanları ve sivil toplum örgütleri (STK) temsilcileri katıldı. İYİ Parti İstanbul İl Başkanı Buğra Kavuncu, İYİ Parti Ekonomi Politikaları Başkanı Prof. Dr. Bilge Yılmaz ve İYİ Parti Kalkınma Politikaları Prof. Dr. Başkanı Ümit Özlale yaptıkları konuşmalarda yurttaşların durumu, ekonomi politikaları ve göreve geldiklerinde yapacakları ile ilgili bilgi verdi.

İlk sözü Buğra Kavuncu aldı ve program kapsamında amaçlananlar hakkında bilgi verdi. Kavuncu şunları söyledi:

"100 BİNİN ÜZERİNDE VATANDAŞIMIZA DOKUNDUK: Bugünkü toplantımızın amacı size mümkün olduğu kadar ekonomiyle ilgili, kalkınmayla ilgili çözüm önerilerimizi biz iktidara geldiğimizde Türkiye'yi nasıl toparlayacağımızı anlatmak. Sahada 60-170 bine yakın bir çalışma yaptık. ‘Anlat İstanbul’ dedik. Mümkün olduğu kadar İstanbulluları dinledik. Onun için projenin adı Anlat İstanbul. 100 binin üzerinde vatandaşımıza dokunduk. Duyduklarımızı da analiz ettik ve iki gerçekle karşılaştık. Tartışmasız vatandaşlar büyük zorluk çekiyorlar. Bizim de buna karşı geliştirdiğimiz çözüm önerilerimiz hem ekonomi başkanlığımızın duyulmadığını anlaşılmadığını gördük. Daha sonra Anlat İstanbul çalışmasını bitirdik. Akabinde bir 2 Yaka İstanbul isminde yeni bir proje başlattık. Bu projenin farkı şu. Dinlemeye devam edeceğiz ama dinlediğiyle beraber ürettiği çözümleri ve daha çok konuşan, daha çok seslendiren, daha çok anlatan bir bir yol haritası çizdik kendimize. Bugünkü panelimizin sizlerle bir araya gelmemizin sebebi de bu.

İlk yapılması gerekenin Merkez Bankası’nın güvenilirliğini arttırması olduğunu belirten İYİ Parti Ekonomi Politikaları Başkanı Bilge Yılmaz 18 Ağustos’ta 40 sayfa olarak yaptığı sunumun kısa bir özetini yaptı. Yılmaz şunları söyledi:

"TL CAZİP HALE GETİRİLMELİ: Türkiye'de 12 yıldır yanlış para politikaları uygulanıyor. Bunun son dönemde sadece dereceleri arttı. Son 12 on yıldır sürekli Türk lirası cinsinden mevduat azalıyor dolar, euro cinsinden mevduat artıyor. İlk önce doların artışını kontrol etmek ve enflasyonu durdurmak için kendi paranızı cazip hale getirmeniz lazım. Türk lirasından tasarruf yapanları ödüllendirmeniz lazım. Şu anki şartlarda mümkün değil. Çünkü enflasyon beklentisi arttı. Herkes enflasyonun çok artacağını düşünüyor ve kimse Türk lirasında tasarruf etmek istemiyor. Sürekli tüketimi öne alma baskısı oluşuyor. Onu engellemek için, eğer enflasyon beklentiniz yüzde 100 ise, faizi oralara çekmeniz lazım. Ama faizi oraya çekerseniz, Türkiye’de maalesef taş üstünde taş kalmaz.

MERKEZ BANKASI GÖREVİNİ YAPMIYOR: İlk yapılması gereken Merkez Bankası’nın güvenilirliğini arttırmak. Yapılması gereken de çok basit. Türkiye’de yetişmiş en iyi insanlara görev verip onların iş güvenliğini sağlayarak politikacılara boyun eğmeyen bir düzen sağlanmalı. Merkez Bankası şeffaflaşmalı. Merkez Bankası politikası ve enflasyon düşüreceğimiz beklentisini halka ve yatırımcılara anlatabilmemiz lazım. Merkez Bankası şeffaf bir şekilde asli görevine geri dönmeli.

TÜRKİYE’NİN ŞU AN GİTTİĞİ YOL SÜRDÜRÜLEBİLİR DEĞİL: Merkez Bankası görevini yapmıyor. 20 yıl önce yapıldığı gibi, tam teşekküllü enflasyon hedeflemesi programına geçilmeli. Türkiye’nin şu an gittiği yol sürdürülebilir değil. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası olmayan paralarını satıyor. Yani sizin mevzuat olarak bankaya yatırdığınız parayı Merkez Bankası SWAP ile çekiyor ve harcıyor. Bu sürdürülebilir değil. Hızla düzeltilmezse bunun sonu büyük bir krizle biter. Bankalarda ciddi problemler bizi bekliyor. Bankacılık sektörünü batmadan önce kurtarmak lazım. Bankalarda hızlı bir şekilde stres testleri yapılacak. Kimin neye ihtiyacı var tespit edeceğiz ve bankalar bundan sonra asli görevlerine dönecekler.

VARLIK FONU LAĞVEDİLECEK: İsrafın durdurulması, yeniden bütçemizin disiplin altına alınması lazım ki Türkiye tekrar yatırım yapılabilir bir hale gelsin. Bizim yeni bir kamu borç stratejisine ihtiyacımız var. Kademeli olarak bizim kendi para cinsimizden borçlanmamız lazım. Yabancı para cinsinden borçlanmak bir ülke için çok tehlikeli. Çünkü o parayı sizin basma yetkiniz yok, kontrol edemiyorsunuz. Varlık Fonu lağvedilecek. Aynı şekilde İşsizlik Fonu da asli görevine dönecek.”

Son olarak İYİ Parti Kalkınma Politikaları Başkanı Özlale konuştu.

Özlale şunları aktardı:

"TÜRKİYE’DE ŞU ANDA 7 MİLYON CİVARINDA YOKSUL ÇOCUK VAR: Ulusal Ebeveynlik Programı ile herkesi bir birey doğduğu andan itibaren onun haklarını öğretecek şekilde eğiteceğiz. Çocuklarımızın hepsini okul öncesi eğitimi zorunlu hale getirerek eğitimle tanıştıracağız. Türkiye’de şu anda 7 milyon civarında yoksul çocuk var. Türkiye’de Norveç’in nüfusu kadar yoksul çocuk var. Bu çocuklar beslenemedikleri için eğitimlerinde başarılı olamıyorlar. Hatta bazen dramatik tablolarla karşılaşıyoruz ki, çocuklarına cep harçlığı veremediği için okula gönderemeyen aileler var.

HİÇBİR ÇOCUĞUMUZ NE AÇ KALKACAK NE YATAĞA AÇ GİRECEK: İYİ Parti iktidara geldiğinde ilk projelerinden bir tanesi şu: Devlet okullarındaki 15 bin üstü çocuğa bedava kahvaltı ve öğlen yemeği. Hiçbir çocuğumuz ne aç kalkacak ne de yatağa aç girecek. Böyle olunca 1,9 milyon çocuk hastalanmıyor. Biz KYK borçlarının silinmesine karşıyız. Çünkü bu borcu devletten aldınız ve bu borcu ödeyeceksiniz. Ama para olarak ödemeyebilirsiniz. KYK borçlarını para olarak ödemek istemiyorsanız, bunun için paranız yoksa o zaman bir sosyal sorumluluk projesinde çalış.

GENÇLERİMİZİ TARİKATLARIN YURTLARINA TESLİM ETMEYECEĞİZ: Biz hiçbir gencimizi tarikatların, cemaatlerin yurtlarına teslim etmeyeceğiz. Her bir çocuğumuz üniversiteye gittiğinde modern yurtlarda kalacak. Çiftçi borçlarının faizlerini sileceğiz. Ana parayı 5 yıl vadeye bölüp kademelendireceğiz. Mazota, gübreye, tohuma, yeme destek sağlayacak. Çiftçi tarlasını sürmeden önce bu destekleri cebine koyacak ki çiftçimiz istediği gibi gübresini, tohumunu atabilsin.” (ANKA)

Ekonomi