İzmir'de deprem protestosu: Takdir-i ilahi değil, takdir-i siyasi

İzmir'de deprem protestosu: Takdir-i ilahi değil, takdir-i siyasi
Alsancak'ta bir araya gelen İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri, AKP hükümetini istifaya çağırdı.

İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri, Kahramanmaraş merkezli depremlerdeki can kayıpları ve depremler sonrası yaşananlar nedeniyle AKP hükümetini protesto etti.

Alsancak’taki Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde yapılan basın açıklamasında, “Deprem değil rantçı düzeniniz öldürüyor” pankartı açıldı, “Hükümet istifa”, “Gün gelecek, devran dönecek, AKP halka hesap verecek” sloganları atıldı.

KESK İzmir Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Veysel Beyazadam, yaptığı açıklamada, “İktidar, deprem öncesi ve sonrası yaptığı hatalarla yüzleşeceğine, dayanışma faaliyetinde bulunanlar başta olmak üzere önüne gelene parmak sallayarak halkın dayanışmasını engellemek için elinden geleni yaptı. Yardım ve destek çalışmalarının akışında hayati yeri ve değeri olan sosyal medyayı kapattı, yardım kamyonlarına el koydu, dayanışma koordinasyon merkezlerine kayyum atadı; gazetecileri, gönüllüleri ve adaletsiz, yetersiz yardımları eleştiren depremzedeleri gözaltına altına almaktan imtina bile etmedi. İktidarı eleştiren televizyonları, basını susturmaya giriştiler. İnsanlık tarihinde belki ilk kez, ihmal ve liyakatsizlikle afeti yönetemeyenlerin, ölülerini gömme ve yaşamı sürdürme telaşındaki insanlara küfredebildiğine şahit olduk" dedi.

İktidara "büyük bir hata içindesiniz" diye seslenen Beyazadam, şöyle konuştu:

"Söz konusu olan, milyonlarca insanımızın hayatı, toplumumuzun ve ülkemizin geleceğidir. Otorite ve kâr hırsınız geleceğimizi yok ediyor. Depremin 20. gününde deprem bölgesi çadır, hastane, tuvalet, su, elektrik ve temizlik ihtiyaçlarına çözüm arıyorsa felaket yönetiminizin kendisi bir felaket halini almış demektir. Felaket yönetimi demokratikleştirilmelidir. İletişim ve basın özgürlüğü üzerindeki kısıtlama ve tehditler kaldırılmalıdır. Yerel yönetimlerin ve tüm halkın etkin bir biçimde katıldığı, eşitlikçi ve dayanışmacı bir toplumsal seferberliğin önü açılmalıdır. Yeni yerleşim merkezlerinin oluşturulması ve inşasında, toplumun yararını önceleyen bilimsel ve demokratik bir karar süreci işletilmelidir. Bu sürece, konu ile ilgili tüm meslek örgütlerinin, demokratik kitle örgütlerinin ve felaketi yaşayan halkın temsilcileri ve görüşleri dahil edilmelidir. Kararlar mutlaka ilgili bütün bilimsel disiplinlerden bilim insanlarını içine alan bir bilim kurulunun denetiminde geçmelidir. Deprem nedeniyle yaşadığımız acılar, takdir-i ilahi değil, takdir-i siyasidir.” (ANKA)

Gündem