İzmir'de işçilerden 'Vergide adalet' çağrısı

İzmir'de işçilerden 'Vergide adalet' çağrısı
İşçilerin ödediği vergi ile patronların ödediği verginin eşit olduğunu belirten DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı, "Ücretlerden ve tükettiklerimizden değil, kârdan, faizden, ranttan daha fazla vergi alınan; az kazananın az, çok kazananın çok vergi ödediği bir vergi düzeni şarttır" dedi.

Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nun yeni yılda geçerli olacak asgari ücreti belirleyeceği toplantılar sürerken İzmir'de işçiler, "vergide adalet" istemiyle eylem yaptı.

Konak Sosyal Güvenlik Kurumu binası önünde toplanan DİSK üyesi işçiler, "İnsanca ücret, vergide adalet" yazılı pankart açtı.

İşçiler, "Gün gelecek, devran dönecek, AKP halka hesap verecek", "Vergide adalet istiyoruz", "Hükümet istifa" ve "Direne direne kazanacağız" sloganları attı.

Açıklama yapan DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı, yıllık enflasyon rakamlarını TÜİK'in yüzde 84, ENAG'ın ise yüzde 170 olarak açıkladığını hatırlatarak, şunları söyledi:

"Gıda enflasyonu, mutfaktaki yangını gözler önüne seriyor. İnsanlar; eti, sütü, peyniri bırakın bir kenara, sebzeye meyveye dahi ulaşamıyor artık. Bizlerin ekmeği küçülürken "Ülke büyüme rekoru kırıyor" diyenlerin cepleri doluyor. Fabrikalar, bankalar, işletmeler, kârlarına kâr katıyorlar. İşçilerin ücretleri artsa bile, vergi kesintisi o kadar yüksek ki yıl sonuna kadar işçinin eline geçen ücretin çoğu vergiye gidiyor. Çalışanların ocak ayında yüzde 15 vergi kesintisiyle başlayıp, nisan-mayıs aylarında yüzde 20, eylül-ekim aylarında yüzde 27’lik vergi dilimleriyle gelirlerinin büyük bölümü, vergi olarak devlete ödeniyor. Yani ocak ayında 637 TL vergi ödüyorsa bir çalışan, eylül ayında 2 bin 342 TL vergi ödüyordur. Çok kazanandan çok, az kazanandan az vergi alınması gerekirken Türkiye’de, "Verginin tabana yayılması" adı altında vergi yükü işçiye, emekçiye, yani ücretli çalışana yıkılmakta. Ücretlerin büyük bölümü vergi adı altında adaletsiz bir şekilde kesilerek çalışanların dilim dilim soyulmasına neden olmaktadır. Biz, DİSK olarak bugün, "Vergide adalet olmadan gelirde adalet olmaz" demek için alanlardayız ve bu soyguna "dur" diyerek vergi adaletsizliğine karşı alanlarda, meydanlarda taleplerimizle mücadelemizi büyütmeye devam edeceğiz.”

"İşçi ve patrondan alınan vergi aynı"

İşçilerin taleplerini de sıralayan Memiş Sarı, açıklamasını şöyle sürdürdü:

"Öncelikle işçilerin gelirlerinden ödedikleri verginin patronlarıyla eşit oranda olması adaletsizliktir. Vergi gelirleri içerisinde dolaylı vergilerin, yani tükettiklerimizden alınan vergilerin payının yüzde 70’e yaklaşması adaletsizliktir. Dolaylı vergilerde de en yoksul ve en zengin aynı oranda vergi verir. Böyle adalet olmaz. Daha da ötesi, yaşam mücadelesi veren işçilerin, sanki zenginleşmişler gibi yıl içerisinde daha yüksek oranda vergi vermeleri adaletsizliktir. Bununla birlikte, vergide adalet için yapılması gerekenler bellidir. Gelir vergisi oranı, ücretlilerde yüzde 10’a düşürülmelidir. Vergi tarife dilimleri en az asgari ücret veya yeniden değerleme oranında artırılmalıdır. İşverenlere uygulanan 5 puan SGK prim desteği çalışanlara da uygulanmalıdır. Çağdışı damga vergisi tümüyle kaldırılmalıdır. Özetle, ücretlerden ve tükettiklerimizden değil, kârdan, faizden, ranttan daha fazla vergi alınan; az kazananın az, çok kazananın çok vergi ödediği bir vergi düzeni şarttır." (ANKA)

Gündem