KADES uygulamasına Kürtçe eklenmesi için İçişleri Bakanlığı'na başvuru

KADES uygulamasına Kürtçe eklenmesi için İçişleri Bakanlığı'na başvuru
Diyarbakır Barosu, kadına ve çocuklara yönelik şiddetin hızlı bir şekilde kolluk güçlerine bildirilmesi ve engellemesi amacıyla kurulan Kadın Acil Destek Uygulaması (KADES)'in Kürtçe hizmet vermesi için İçişleri Bakanlığı'na başvurdu.


Diyarbakır Barosu Kadın Hakları Merkezi Üyesi Çiğdem Sevimli ve Diyarbakır Barosu Kürtçe Dil Komisyonu Üyesi Diyarbakır Üyesi Elif Birikli, İçişleri Bakanlığı'na Kadın Acil Destek Uygulaması'nın (KADES) Kürtçe hizmet vermesi için İçişleri Bakanlığı'na talepte bulundu. Kadın Acil Destek İhbar Sistemi'nde Türkçe, Arapça, Farsça, İngilizce Rusça ve Fransızca hizmet verilmesine rağmen Kürtçeye yer verilmemesi tepkilere neden olmuştu

Mezopotamya Ajansı'nın haberine göre . Başvuruda"Türkiye'de yaşayan milyonlarca yurttaşın anadili Kürtçe olduğu gibi Kürtçe dışında başka bir dil bilmeyen pek çok yurttaş da bulunmaktadır. Kadına yönelik şiddetin spesifik olarak ekonomik, sosyal, ırki, dini ve dili parametrelerle ortaya çıkmadığı aşikardır. Maalesef yeryüzünde her kadın bu şiddetin potansiyel mağduru konumundadır. Bu nedenle kadına yönelmiş şiddetin önlenmesi, şiddete maruz kalmış kadınların korunması maksadıyla oluşturulmuş bir uygulamanın, ülkede var olan konuşulan diller çerçevesinde hizmet vermesi gerekmektedir. Bu durum dezavantajlı gruplar arasında yer alan kadın kullandığı dil nedeniyle başkaca bir mağduriyet yaşanmaması için oldukça elzemdir" denildi.

Baronun Kürtçe Dil Komisyonu Üyesi Avukat Elif Birikli "Kadın ve çocuklar dezavantajlı gruplar arasında yer alıyor. 7 Mart'ta KADES'e Türkçeye ek olarak 5 dil daha eklendi, fakat bu dillerin arasında Kürtçe ve lehçeleri yer almadı. Bu da aslında dezavantajlı olan grupları başka bir mağduriyet konumuna getiriyor. Türkiye'de anadili Kürtçe olan milyonlarca insan yaşamakta ve Kürtçe dışında başka bir dille kendini anlatamayan, anlamayan binlerce insan yaşamakta. Şiddet dediğimiz mefhum sadece dile, ırka yönelmiş bir mefhum değil, kadın olmaktan gelen, herkesin potansiyel mağdur olabileceği bir alan bu yüzden de dil konusunda bir ayrımcılık yapılması temelde zaten hukuka aykırı. Dil konusunda böylesi bir tavır ve strateji sergilenmesi tarafımızca bu başvuruyu yapmayı gerekli kılmıştır" diye konuştu.

Gündem