Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu'na kapatma davası, nafaka ödemeyen AKP'linin başvurusuyla açılmış

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu'na kapatma davası, nafaka ödemeyen AKP'linin başvurusuyla açılmış
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu'na yönelik kapatma davasının arka planından, nafaka ödemediği için iki gün hapse giren Ahmet Eliaçık'ın şikayeti çıktı. Eliaçık'ın, üyesi olduğu AKP Kayseri İl Başkanlığı’nın nafakayı ödemesiyle serbest kalması sonrası derneği şikayet ettiği öğrenildi.

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu'nu hedef alan kapatma davasının, boşandığı eşine aylık 300 TL nafakayı ödemediği için iki gün cezaevinde kalan Ahmet Eliaçık isimli bir AKP’linin başvurusu üzerine açıldığı ortaya çıktı. Halktv.com.tr yazarı İsmail Saymaz, Eliaçık'ın İstanbul Valiliği Dernekler Müdürlüğü’ne yaptığı şikayet başvurusu üzerine kapatma davası açıldığını yazdı.

HAPSE GİRDİ, NAFAKAYI AKP İL BAŞKANLIĞI ÖDEDİ

Buna göre Eliaçık, boşandığı eşine 300 TL’lik nafakayı ödemediği için cezaevine girdi, iki gün sonra da üyesi olduğu AKP Kayseri İl Başkanlığı’nın nafakayı ödemesiyle serbest kaldı. Eliaçık, cezaevi önünden kadın derneklerini ve kadın haklarına yönelik düzenlemeleri hedef alan açıklamalar da yaptı.

'İNTİKAM YEMİNİ ETTİ'

"Eliaçık, o andan sonra, 'zulmün' sorumlusu olarak gördüğü İstanbul Sözleşmesi'ne ve kadın örgütlerine karşı savaş açtı" diyen Saymaz, şöyle devam etti: "Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Derneği'ni (KCDPD) kapattırmak için intikam yemini etti. Savcılığa, İçişleri Bakanlığı'na ve Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi'ne e-mail gönderdi. Tarih, Kasım 2016'ydı."

DİLEKÇESİNDE NE İDDİA ETTİ?

Buna göre, dilekçede şu iddialar yer alıyordu: "Aileyi yok sayan, kadını korumak için çaba içinde olduğunu söyleyen birçok dernek, kadın ve çocuklarımızı kullanarak menfaat elde etmekte, Türk aile yapısını parçalamak ve toplumu birbirine düşürmeyi amaçlamaktadır. Bunlardan biri de Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu'dur ve tutuklanan milletvekillerini savunmuştur.

Cumhurbaşkanımız ve hükümetimiz hakkında hakaret içeren söylemleri vardır. Kadını korumaktan ziyade terör suçuyla tutuklananları koruyup kollama çabasındadırlar.

OHAL kapsamında derhal kapatılmasını, faaliyetlerinin durdurulmasını, yöneticileri ve uzantılarının terör kapsamında tutuklanmalarını ve yargılanmalarını...

Aile mahkemeleri, hakimler, savcılar, Yargıtay'da üyeleri vardır.

FETÖ denen vatan hainleriyle işbirliği vardır.

Tabandan insanlar olarak bilmekteyiz.

Devletin bekası, gelecek nesillerin beladan muhafazası için gereğini yapılmasını..."

VALİLİK DERNEKLER MÜDÜRLÜĞÜ KAPATMA İSTEDİ

Saymaz'ın yazısına göre, İstanbul Valiliği Dernekler Müdürlüğü, Eliaçık'ı karşılıksız bırakmayarak, "Araştırma yapılmak üzere havale edilmiştir" diye yanıt verdi. Müdürlük 29 Mart 2018'de İstanbul Cumhuriyet Başavcılığı'na başvurarak, "amacının dışında faaliyet gösterdiği, kanuna ve ahlaka aykırı hale geldiğine dair kanaat" nedeniyle derneğin feshini istedi.

'SAVCILIK ANLAM VEREMEDİ'

Başsavcılığın bu duruma 'anlam veremediğini' belirten Saymaz, şöyle devam etti: "Çünkü Eliaçık'ın başvurusu ve isimsiz bir dilekçe ile birkaç tweet dışında kanıt yoktu. Tweetlerde HDP'li kadın milletvekillerinin tutuklanması, OHAL, Cumhuriyet gazetesine saldırı ve Erdoğan'ın "Yaşayacaksak adam gibi yaşayacağız, öleceksek de adam gibi..." sözü eleştirilmişti. Başsavcılık, "Bu kanaate ulaştıran somut olay ve olguların neler olduğu yazı içeriğinden anlaşılamıyor" dedi. Fesih talebinin somut olay ve olgulara dayalı olarak gönderilmesini istedi. Üç kez sordu."

DAVANAMEDE ELİAÇIK'A ATIF YAPILDI

Süreç içinde İstanbul Valiliği'nin 'derneğin ve yöneticilerinin terör örgütü ile irtibatlı olup olmadığı' hususunda İstanbul Emniyeti'ne başvurduğu ve sonuç olarak kapatma davası açıldığı belirtilirken, davanamede Eliaçık'a atıfta bulunularak, şu suçlama yöneltildi: "Muhtelif şikayet dilekçelerinde, derneğin kadın haklarını koruma kisvesi altında aile mefhumunu yok sayarak aile yapısını parçaladığı, kadın ve çocuklar üzerinden menfaat elde ettikleri, kaos yaratıp mağduriyetleri arttırmayı amaçladığı, Sebahat Tuncel, Gülten Kışanak gibi isimlerle birlikte terör faaliyetine katılan kadınları savunduğu..."

ELAÇIK NE DEDİ?

İsmail Saymaz, Eliaçık'la dün yaptığı görüşmeyi de şöyle aktardı:

Ne düşünüyorsunuz?

Kapanmasında çok fayda var. Kadın cinayetlerini önleme adı altında bunların yürüttüğü faaliyetlere dikkat ediyorsunuz herhalde.

Nelere tanık oldunuz?

Sosyal medyada yapmadıkları iş yok.

Mesela?

Birçok yerde gündem oluşturuyorlar gruplar halinde.

Sizi rahatsız eden ne oldu?

İstanbul Sözleşmesi'ni getirmeye çalışıyordular. Toplumsal cinsiyet eşitliğini savunan bir sözleşmedir ve erkeği kadından ayırmak zorunda bırakacaklar bunlar. Daha doğrusu geyliği savunacaklar.

O tarihte İstanbul Sözleşmesi yürürlükteydi. Bu dernek getirmiş değil.

Osman Kavala'nın kurduğu dernekler, kardeşim. İsmail bey, siz bu işleri bilen insanlarsınız.

Nafaka davasından ötürü mü bu şikayette bulundunuz?

Boşanma davamda cinsiyetçi yasalarla karşı karşıya kaldığımdan, haklı olan davamda haksız bulunduğumdan, çocuklarımın dahi hakkını savunamaz pozisyona getirildiğimden, insan olarak yeryüzünde zulme uğradığımdan dolayı...

İSMAİL SAYMAZ'IN YAZISININ TAMAMI

Gündem