'Kadının beyanı esastır' maddesi 'kanıtı esastır' olarak değişti mi?

'Kadının beyanı esastır' maddesi 'kanıtı esastır' olarak değişti mi?
25 Kasım Uluslararası Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü'nde, Cumhurbaşkanlığı genelgesiyle 'Kadının beyanı esastır' olarak kamoyunda bilinen yasa maddesinin 'Kadının kanıtı esastır' olarak değiştirildiği iddia edilmişti. Konuyu araştıran Teyit'in bilgilerine göre değişen bir şey yok.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla 25 Kasım'da, “Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele” konulu bir genelge Resmi Gazete’de yayınlandı.

Genelgenin yayınlanması sonrası, sosyal medyada, 6284 sayılı kanunda yer alan ve kamuoyunun “kadının beyanı esastır” olarak bildiği maddenin “kadının kanıtı esastır” olarak değiştiği iddia edildi.

Herhangi bir değişiklik yok

25 Kasım tarihi, 'Uluslararası Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü' olarak biliniyor.

Teyit'in yaptığı araştırmaya göre; 25 Kasım'da yayınlanan Cumhurbaşkanlığı genelgesinde de kadına yönelik şiddetin önlenmesi, çok yönlü ve bütüncül bir yaklaşımla atılması planları yer alıyor.

"Kadının beyanı esastır ilkesinin, kadının kanıtı esastır, olarak değiştiği" iddiasının kaynağı ise genelgedeki 6. madde.

Bu maddede, kadına yönelik şiddetle mücadele alanında kanıta dayalı politikaların geliştirilmesine temel oluşturacak ve uluslararası standartlarda istatistik üretilmesine imkan sağlayacak verilerin elde edilmesi için nüfus temelli saha araştırmalarının yapılacağından bahsediliyor.

genelge kanit iddiasi

6284 sayılı “Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun”un altıncı maddesinde ise, koruyucu tedbir kararının verilmesi için bir delil veya belge aranmayacağı belirtiliyor.

beyan 6284 belge

Bu anlamda, Cumhurbaşkanlığı genelgesiyle, 6284 sayılı kanunda bir değişiklik yapılmadı.

Öte yandan, hukuk düzenindeki normlar hiyerarşisine göre, kanunlar genelgelerden üstün konumda bulunuyor. Haliyle genelgeyle, 6284 sayılı kanunda bir değişiklik yapılması da mümkün değil.

Hukukçulara göre de, Cumhurbaşkanlığı genelgesinde yeni bir şey yok, uluslararası kurumlar tarafından önerilen veri toplama ve bu verilere dayalı politika geliştirmek amaçlanıyor.

6284 sayılı kanun ve İstanbul Sözleşmesi üzerindeki tartışma

Türkiye, 1 Temmuz 2021’de imzacısı olduğu İstanbul Sözleşmesi’nden resmi olarak çekilmişti. Türkiye’nin bu kararı kamuoyunda hala tartışılıyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ise, 25 Kasım’da Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü programında yaptığı konuşmasında, sözleşmeden çekilmenin herhangi bir olumsuz etkisi olmadığını öne sürdü. AKP’nin ittifak ortaklarından Yeniden Refah Partisi ve Hüda-Par'ın genel başkanları da, hem İstanbul Sözleşmesi’nin hem de 6284 sayılı kanunun tamamen kaldırılmasını istiyor.

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu, şiddet uygulayanlara uzaklaştırma, yakın koruma gibi birçok tedbirin alınabildiği 6284 sayılı kanunun etkin uygulanması halinde kadınları koruyabildiğini söylüyor. Ancak platformun 2023 yılı Ocak ayı verilerine göre, öldürülen kadınların yüzde 94’ünün 6284 koruma kararı olup olmadığı bilinmezken, yalnızca yüzde 3’ünün koruma kararı olduğu görülüyor.

Gündem