Karamollaoğlu'ndan AKP ile ittifak açıklaması: Başkanlık sistemini terk ediyoruz" demeden bir işe girilmez

Karamollaoğlu'ndan AKP ile ittifak açıklaması: Başkanlık sistemini terk ediyoruz" demeden bir işe girilmez
Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, AKP ile ittifak konusunda "Başkanlık sistemini terk ediyoruz" demeden bir işe girilmez. Zor da olsa biz kendi temel prensiplerimizden taviz vermeye yanaşmayız belli imkanlar tanınsa bile. İttifak meselesini detaylandırmak istediğimiz havayı doğurmaz" dedi.

Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, Halk TV Genel Yayın Yönetmeni Suat Toktaş'ın sorularını yanıtladı. Karamollaoğlu, gündemdeki konulara ilişkin özetle şu değerlendirmeleri yaptı: 

“Uzaya gitmek iki senede olmaz”

“Uzayla ilgili bir sürü kitap var. Bizim gençliğimizde onlar gündemdeydi. Uzay'a gitmek toplumda yeni bir hava oluşturmak için, "Biz ne kadar ileri bir hedef göstererek" söylenen bir söz. Üzülüyorum. Sadece ABD ve Rusya'nın Uzay'a insan gönderme imkanı var. Uzaya gitmek o kadar zor bir şey değil, paraya bağlı.

"Ben uzaya çıkacağım, ben güçlüyüm" diyecekseniz, o iş iki senede olmaz. İktidar güvenirliliğini kaybetti. Uzaya gidecek kişinin vücudunun bile uzay ortamına alışması için iki seneden fazla süre lazım. Bu iş yaklaşık 100 milyar dolara mal olur. İktidar kendisi mahcup olur.

Karnı doymuyor insanın, ben uzaya gideceğim. İş bulamıyor insan, uzaya gideceğim. Bu ne manaya gelir ki? Ben ilime karşı değilim.

Ben bunu tamamen seçim yatırımı o kadar görüyorum.

"Geçmişteki bütün diktatörler böyleydi"

Anayasayı değiştirme gücü elinde olmayan iktidar ben anayasayı değiştirmek istiyorum diyor. Adalet reformu diyecekler, adaleti çiğneyenler serbest bırakılacaklar. Toplum bir defa güvenini kaybetti mi bir daha toparlanmaz. Hitler de, Mussolini de öyleydi. Geçmişteki bütün diktatörler böyleydi. Ben bu dönem için söylüyorum.

Boğaziçi Üniversitesi

Rektörün acele bir terfi ile bir noktaya gelip, "Biz daha büyük işler yapacağız" demesi benim garibime gitti.

Üniversitelerde iktidara karşı tepki oluştuğunda bazı çevreler bunu fırsat bilip onu anarşik bir ortama sürükleme çabasına girebilirler. Buna izin verilmemesi icap eder. Bu demek değildir ki orada tepki gösteren öğrencilerin tümü suçludur. Yıkmaya, yakmaya, tecavüze yeltenmediği sürece insanlar fikirlerini rahatlıkla söyleyebilirler

Siz kendinize yakınlığına göre tayin yaparsanız bu iş çözülmez. Melih Bulu'nun çekilmesi ile çözüleceğine ben inanmıyorum.

Dindar nesil açıklaması

Sayın Cumhurbaşkanı "Dindar nesil" yetiştireceğiz diyor. Dindar kesim ne demek? İftira etmez, hakaret etmez. Yolsuzluğa karışmaz, rüşvet olmaz. Toplumda kendi gibi inanmayan, yaşamayan insanlarla iyi diyalog ile yaşamayı tercih eder. Adalete, liyakata önem verir. O söylenen dindarlık insanları dinden soğutuyor. Milli Görüş'ten geldikleri, Erbakan hocanın öğrencileri oldukları için... Kendilerini gibi düşünmeyen insanlardan kaç kişi "Allah razı olsun" diye gidip onlarla birlikte oldu. Tam tersi AK Parti'nin içi boşaldı. 

Laiklik meselesi

Bazı kavramlar var ki farklı tarif edilebiliyor. Laiklik tabiri de Fransa'dan gelen bir tabir. Laikliği tamamen dinsizlik olarak algılayanlar var. Geçmişte bazı dönemlerde laiklik dinsizlik gibi algılanınca, insanlara müdahale edilince tepki doğmuş. Fikir, düşünce, inanç özgürlüğü ise kimseye baskı yapamazsın. 

Yeni anayasa tartışması

Şu anda Türkiye, Türkiye'nin meselelerini olduğu gibi tartışacak konumda değil. Çünkü bir ortam gerektirir. İnanç bana göre tartışılmaz. Türkiye'nin ortamı buna müsait değil. Yine de bunun yolunu bulmaya çalışacağız.  "Yeni anayasa yapalım" çıkışını samimi bulmuyorum. Anayasaların çok daha kısa birkaç sayfalık temel ilkelerin yer aldığı bir metin.

Yeni baraj çalışmaları

Bunların hepsi dalavere. Seçimi alacak halk desteği olmamasına rağmen iktidarda nasıl kalırım işaretleri bunlar. Ben yüzde 7'lik barajları da uygun görmüyorum. Niye bir baraj konulsun?

Saadet Partisi, AKP ile ittifaka girecek mi?

"Başkanlık sistemini terk ediyoruz" demeden bir işe girilmez. Benim burada üzerinde durduğum noktalar çok net. Zor da olsa biz kendi temel prensiplerimizden taviz vermeye yanaşmayız belli imkanlar tanınsa bile. İttifak meselesini detaylandırmak istediğimiz havayı doğurmaz.
(Üçüncü ittifak) 

Bu olasılık her zaman var. Ben daha temel sorunların üzerinde durmayı, kutuplaşmayı son buldurmanın üzerinde durmamız gerek. Bir kutuplaşma, bir ittifak bunu kırmamalı. Birbirine taban tabana zıt fikirlere sahip olan insanlar bile meseleleri müzakere edebilmeliler, benim için önemli.

Erdoğan-Asiltürk görüşmesi

AK Parti zayıfladığını, oy kaybettiğini görüyor. Hakikaten AK Parti'de görev almış, 15 seneden fazla uzun süre çeşitli görevler yapmış arkadaşlar ayrıldılar.

Sayın Recep Tayyip Erdoğan AK Parti'den daha fazla teveccüh görüyor ama cumhurbaşkanı seçilmesine yetmiyor. İttifak olduğu zaman da Meclis'te çoğunluğu sağlayacak durumda değiller. Destek arıyor. Oğuzhan beyi de bu şekilde ziyaret etmeyi, acaba bir yakınlık kurabilir miyiz diye bir ihtiyaç olarak görmüşlerdirGörüşmeden önce Oğuzhan bey haber verdi. Görüşmenin ardından da bilgi verdi.

Demirtaş ve Kavala davaları

Adalet mülkün temelidir. Birilerini cezalandıracaksınız o cezalandırmayı gerektirecek olan hukuki delillerin olması lazım elinizde. Olmayınca adalet zedelenir. İnsanın uzun zaman tutuklu kalması endişe verici bir gelişmedir. Sistemin bozulduğunun da işaretidir. Türkiye'de en büyük problem adaletin siyasallaşması.

Gündem