Kılıçdaroğlu: Biz bir karar aldık, asla isim telaffuz edilmeyecek
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, T24'den Tolga Şardan ve Gökçer Tahincioğlu'nun gündeme dair sorularını yanıtladı. Kılıçdaroğlu, cumhurbaşkanı adaylığıyla ilgili açıklamayı altı liderin kararıyla yapacaklarını vurgularken aday olarak ismi gündeme gelen Mansur Yavaş'a ilişkin şu ifadeleri kullandı: "Şunu söylemek isterim, Mansur Bey değerli belediye başkanlarımızdan biridir. "Cumhurbaşkanlığı Seçimi" denildiğinde akla, aday olarak bir CHP’linin gelmesi, bizi memnun ediyor. Burada kırmızı çizgimiz 6’lı masadır. Adayımıza, Millet İttifakı’nın liderleri karar verecek.
Söyleşinin bir bölümü şöyle:
Et ve Süt Kurumu’na görüşme yapmaya gittiniz ama bürokratlar görüşmek istemedi. Daha önce de farklı kurumlara gittiğinizde sadece önünde açıklama yapma şansı bulmuştunuz. Bu durumun toplumda biraz da "Kemal beyi muhatap almıyorlar" gibi bir algıya yol açma ihtimali var mı?
Benim TÜİK’e gitmem, randevu istedik ama internet sitelerinde de herkes gelebilir diye yazıyor. Randevusuz da gidilebiliyor oraya. Gidiş nedenimiz, TÜİK enflasyon oranını düşük belirliyor. Aylıklar da düşük belirlenmiş oluyor. Onların hakkını savunmak, dikkat çekmek için gittik. Milli Eğitim Bakanlığı’na gittik. Buraya KPSS sınavına girmiş, dereceye giren, hakları yenen insanlar bize geldiler. Orada da randevu istedik. Bunu dillendirmek gerekiyor. Bunu dillendirecek en etkin yer haksızlığı yapan kurumun önüdür. Genel merkezde açıklasak ne olur? Toplumun bütün dikkati o kuruma yoğunlaşıyor. TÜİK’in önünde de bu yüzden açıklama yaptım, bakanlığın önünde de. Et ve Süt Kurumu’na ise çocuk hakları için, çocuğun yeterli beslenme hakkı için gittim. Bu evrensel hakkı koruması gereken kurum Et ve Süt Kurumu. Burada da ciddi sorunlar var. Süt geldi 15 liraya. Kıyma 100 liraya dayanacak. Asgari ücretli nasıl geçinecek, çocukları nasıl geçinecek? Bu kurumun genel müdürü KİT Komisyonu’na gider, hesap verir. Biz randevu istedik, bakanlıktan izin isteyin, bakan bey izin verirse gelir konuşuruz dediler. Biz de KİT Komisyonu’ndaki arkadaşlar, genel müdürü kabul etmeyecekler, bakan bey gelsin hesap versin diyecekler. Bunlar devleti bilmiyorlar, ben daha iyi tanıyorum. Onlar talimatla iş yapıyorlar. Burası bir KİT. Ben de SSK Genel Müdürlüğü yaptım. KİT Komisyonu’na gidersin, hesap verirsin. Sen genel müdür değilsin o zaman. Bizim anladığımız anlamda bürokrat değil aslında. Bozulmayı gösteriyor. Bu çalışmaların şöyle bir avantajı var. Bir kurumların ne kadar politik baskıya maruz kaldığını herkesin öğrenmesi.
İki bu kurumların görevlerini objektif yerine getirmemeleri. Saraydan aldıkları talimatla iş ve işlem yaptıkları. Rakamların da oradan belirlendiğini. Et ve Süt Kurumu’nda da siyasi otoritenin her türlü baskıyı yaptığını. Yapılan ayrıcalıklar, bu kurumlardan ödenen milyonlar. Kabul etseler ne olacak ki aynı şeyleri soracağım onlar da yapmadık diyecekler. Ben dışarıda zaten bunları söylüyorum.
Zafer Partisi, Cumhurbaşkanlığı’na Mansur Yavaş’ı aday gösterdi. Bu açıklamayı nasıl değerlendirdiniz? Bunlar ittifakta çatlak yaratmaya, CHP içinde karmaşa yaratmaya dönük hamleler mi yoksa gerçekten Yavaş’ın seçimi kazanabileceği düşünüldüğü için mi bu açıklama yapıldı size göre?
İttifakımıza yönelik bir hamle olduğunu düşünmüyorum. Kaldı ki öyle bile olsa, Millet İttifakı sağlam temeller üzerine, demokrasiyi inşa etmek üzere kurulmuş bir ittifaktır. Şunu söylemek isterim, Mansur Bey değerli belediye başkanlarımızdan biridir. "Cumhurbaşkanlığı Seçimi" denildiğinde akla, aday olarak bir CHP’linin gelmesi, bizi memnun ediyor. Burada kırmızı çizgimiz 6’lı masadır. Adayımıza, Millet İttifakı’nın liderleri karar verecek.
CHP içinde Ekrem İmamoğlu ya da Mansur Yavaş’ın adaylıkları ya da aday olmamaları bir çatlak yaratır mı? Siz her iki ismin görevlerinin başında olduklarını ve öyle kalması gerektiğini, belediye meclislerinde çoğunluğun AKP’de olması nedeniyle bu belediyelerin bırakılamayacağını söylemiştiniz. Bu görüşünüz sürüyor mu? Bu konudaki görüş ayrılıkları ittifakta bir çatlağa neden olur mu?
Biz altı lider şu kararı aldık. Altı liderin belirlediği aday, tüm partilerin adayı olacaktır. Beraber belirleyeceğiz. Daha da ötesini söyleyeyim; adayımız, halkın adayı olacaktır. Dolayısıyla bir çatlak olmayacaktır. Altı liderin ortaklaştığı aday niçin çatlak yaratsın? Belediye başkanlarımız görevlerinin başındalar zaten. Biz bir karar daha aldık. Asla isim telaffuz edilmeyecek, bu konuda soru geldiğinde cumhurbaşkanı adayımızın niteliklerini anlatacağız.
Ne zaman belirleyeceksiniz?
Yeri ve zamanı gelince belirleriz. Erdoğan daha adaylığını açıklamadı, niye bize ısrarla soruluyor.
Altı parti şu an hangi projeler üzerinde çalışıyor, bir sonraki toplantı ne zaman? Altı parti arasında ilerleyen dönemde yapısal görüş farklılıklarının doğabileceği değerlendiriliyor, böyle bir ihtimal görüyor musunuz, bu görüş ayrılıkları var mı?
Bir sonraki toplantıyı Demokrat Parti’nin evsahipliğinde, 24 Nisan’da gerçekleştireceğiz. Son toplantıda, Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’e geçişin teknik ve hukuki altyapısı üzerinde çalışacak bir komisyon kurduk. Ayrıca ikinci bir komisyon da seçim güvenliği üzerine olacak. 6 siyasi parti arasında, istişare ile Türkiye’de demokrasiyi inşa etme iradesi var.
Abone Ol
İyi gazetecilik posta kutunda!
Güncel haberler, haftalık ekonomi bülteni ve Pazar derginiz Plus’ı email olarak almak için abone olun.