Kılıçdaroğlu'na linç girişimi davasında 2. duruşma: Sanıklardan "Hiçbir şey hatırlamıyorum" savunması

Kılıçdaroğlu'na linç girişimi davasında 2. duruşma: Sanıklardan "Hiçbir şey hatırlamıyorum" savunması
Kılıçdaroğlu'na yönelik Çubuk'taki linç girişimi davasının ikinci duruşması Çubuk 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nde başladı. Sanık Engin Üce, “Yumruk savurma niyetim yoktu" derken Sanık Halis Daştan, “Hiçbir şey hatırlamıyorum, hiçbir şeye katılmadım” diye savunma yaptı.



Ankara'nın Çubuk ilçesinde şehit er Yener Kırıkçı'nın 21 Nisan 2019 tarihindeki cenaze töreninde CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu'na yönelik linç girişimine ilişkin Çubuk 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın ikinci duruşması yapıldı.  

Adliyeye girişte 3 polis kontrol noktası kuruldu. TBMM İdare Amiri Mehmet Göker, CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç, CHP Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek, CHP milletvekilleri ve parti yöneticileri duruşmayı takip ediyor.

Toplam 36 sanıktan 16’sı duruşma salonunda hazır bulundu. Yaşları 18’in altında olduğu için 10 çocuk için açılan dava ise ayrı görülüyor. Geçen hafta 21 sanık hakkında hazırlanan iddianame de bu mahkeme tarafından değerlendirilecek. Onun da kabul edilmesiyle birlikte toplam sanık sayısı, çocuklarla birlikte 67’ye yükselmiş olacak.

Özkoç: "Azmettirici Soylu"

Duruşmayı takip eden CHP heyeti adliye önünde açıklama yaptı. CHP Hukuk İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek , "Bağımsız ve tarafsız bir yargımız yok. Çünkü artık hukuk devleti değiliz. Ülkemizin asıl sorunu, yargının bağımsız ve tarafsız olmaması ve yargının siyasallaşması" dedi. 

CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç da şöyle konuştu: “Bu olayın en büyük azmettiricisi İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’dur. Süleyman Soylu, halkı kin ve nefret duygularıyla hareket etme dürtüsüyle teşvik eden konuşmalar yapmıştır. Şehitler bu ülkenin şehitleridir ve biz tavrımızı her yerde net olarak ortaya koyduk. Ancak Süleyman Soylu, bunu siyasete alet etmiştir ve toplumu ayrıştırmaya yöneltmiştir. 

Ellerinde iki tane makineli tüfekle basında, sosyal medyada, İçişleri Bakanı’na hitaben ‘vur de vuralım, öldür de öldürelim’ diyen kişi hakkında ne yapmıştır? Bu insanları kollayan, o insanlara linç girişimi yapan insanlara sahip çıkan, onları yaptıkları işten dolayı suçu öven bir tavır takınmıştır. Bu davadan çıkması gereken adalettir. Çünkü herkes yarın öbür gün söylediği bir fikirden dolayı sokak ortasında linç edilemeyeceğini hatta bunu İçişleri Bakanı yapsa dahi adaletin onun için de geçerli olduğunu herkesin görüyor olması gerekir."

"Hiç bir şey hatırlamıyorum"

Duruşmada, sanık Halis Daştan, Kılıçdaroğlu’nun sığındığı evden çıkmasını engelleyen grup içinde yer almadığını savundu. Mahkeme hakimi sanığın savcılık ifadesini okurken Kılıçdaroğlu’nun avukatı Celal Çelik usul yönünden “İlk sanığın ifadesi alınsın sonra beyanda bulunsun” diye itiraz etti. Mahkeme hakimi itirazı kabul etti. Daştan’ın olaya ilişkin beyanlarına devam edildi. Daştan, Kılıçdaroğlu’nun geldiği ana ilişkin “Hiçbir şey hatırlamıyorum, hiçbir şeye katılmadım, daha önceki ifadelerime katılıyorum” dedi.

Mahkeme hakimi, Daştan’ın ilk ifadesiyle çeliştiğini belirtti. Daştan, çelişki üzerine “Her ne kadar olayı hatırlamadığımı söylemişsem de soruşturma aşamasında verdiğim beyan doğrudur” diye konuştu. Daştan CHP aracına taş atmadığını söyledi. Daştan’a kamera kayıtları izlettirildi. Daştan, taş atan kahve rengi montlu kişinin kendisi olmadığını ileri sürdü.

Avukat Celal Çelik, Daştan’ın eylemlerine ilişkin görüntülerin dosyaya sunulacağını belirterek, “Taş atan kişi sanıktır. Mahkemede şahsın huzurdaki kişi olup olmadığına ilişkin gözlemin tutanağa geçmesini istiyorum” dedi. Çelik, mağdur Uzman Çavuş Aytuğ Kaan Gök’ün bayanlarında da Daştan’ın taş attığı bilgisinin yer aldığını hatırlattı.

"Kalabalığa karışmak zorunda kaldık"

Sanık Engin Üce, şehit cenazesinin olduğu gün Akkuzulu köyünde kaldığını ve işe gitmediğini söyleyerek, “Kalabalıkla beraber sürüklenip, bu olayların bize iftira şeklinde atıldığını hatırlıyorum. Biz bir şey yapmadık” dedi. Üce, cenaze namazından sonra kalabalığın arasına “karışmak zorunda kaldığını” anlatarak, “(Kılıçdaroğlu’nun) Geldiğini daha sonra yapılan yuhalamalardan anladım. Define giderken kalabalıkta sürüklendik ve kendisini orada gördüm” diye konuştu.

Üce, Kılıçdaroğlu’na bilerek yumruk atmadığını ifade ederek, “Kalabalıkta yumruk filan yok. Zaten iteleniyoruz. Sadece itelemeyle alakalı oraya karıştım” dedi.

Kamera kayıtları izlettirilince Kılıçdaroğlu’na yumruk savuran kişinin kendisi olduğunu kabul eden Üce, “Yumruk savurma niyetim yoktu. İteliyorlar. Olayı durdurmaya çalışıyorum, tamamen” diye kendini savundu. Üce, kendisinin öfke üzerine kolunu sallamadığını kaydederek, “Kurtulma amacıyla kolumu salladım” dedi. 

Avukatlar arasında gerginlik

Avukat Celal Çelik, sanık Üce’nin suçtan kurtulmaya yönelik savunma yaptığını belirterek, “Şahıs yumruğunu havaya kaldırmak üzere elini havaya kaldırıyor” diye vurguladı. Çelik, Üce’nin Kılıçdaroğlu’nun korumasının engellemesine rağmen yumruk atmakta ısrarcı olduğunu ifade etti.

Avukat Celal Çelik’in beyanları sırasında sanık avukatlarından Fatih Atalay’ın konuşması üzerine Çelik onu uyardı. Atalay’ın “Sen kimsin?” sözüne Çelik “Terbiyesiz” dedi. Atalay, mahkeme hakimine Çelik’in “Terbiyesiz” sözünün küfür olduğunu söyledi. Hakim ise her iki avukatı da sakinleştirdi.

Tartışmanın ardından konuşmasını sürdüren Celal Çelik, Üce’nin Kılıçdaroğlu’nun sığındığı evden çıkışını engellediğini ve “hürriyetten alı koyma” suçundan da ek savunma alınmasını istedi.

Üce, “Ben kalabalığı sakinleştirmeye çalışıyorum. Ya dersini çok çalışmamış ya da videoyu çok seyretmemiş” diye avukat Çelik’e itiraz etti.

Kılıçdaroğlu’na yönelik linç girişimine ilişkin Çubuk 2'nci Asliye Ceza Mahkemesi'nde açılanan davanın ilk duruşması 30 Kasım 2020’de yapıldı. Kılıçdaroğlu’na yumruk atan Osman Sarıgün “Unuttum, çok zaman geçti” demişti. Sanık Vahit Delibaş ise “ Kılıçdaroğlu’nu öldürmek isteseydik, zaten çıkamazdı. O kadar kalabalık vardı” diye kendisini savunmuştu.  Davada 6’sı kadın 36 sanık 1 yıl 8 ay 15 gün ile 28 yıl 10 ay arasında değişen hapis cezası istemi ile yargılanıyor.

Duruşma 21 Haziran'a ertelendi.

(ANKA)

 



Gündem