KLİMİK'ten Omicron uyarıları: "Kalabalık yılbaşı kutlamalarından uzak durun"

KLİMİK'ten Omicron uyarıları: "Kalabalık yılbaşı kutlamalarından uzak durun"
Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Derneği (KLİMİK) Omicron varyantına ilişkin bilgileri paylaşarak acil alınması gereken önlemleri sıraladı.

Omikron varyantı Avrupa ve ABD'yi kasıp kavururken Türkiye'de de vaka sayıları katlanarak artıyor. 24 saatte vaka sayısı 40 bine dayandı.
Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Derneği (KLİMİK) Omicron varyantına ilişkin bilgileri paylaşarak acil alınması gereken önlemleri sıraladı.

Omicronun Delta varyantından iki kat daha bulaşıcı olduğu belirtilen açıklama şöyle:

* Aşı ya da geçirilmiş infeksiyonlar yoluyla kazanılmış bağışıklığa karşı büyük ölçüde dirençlidir ve bu nedenle aşılı ya da geçirmiş kişilerde daha fazla semptomatik infeksiyona yol açmakta, buna karşılık hatırlatma dozları yapılanlarda %80’ler civarında aşı etkinliği sağlanabilmektedir.

* Geçirmiş kişilerde ve aşılılarda klinik açıdan daha hafif seyirli bir hastalığa neden olmaktadır.

* Omikron varyantı ülkemizde de hızlı bir yayılım dönemine geçmiş olup, kısa bir süre içerisinde vaka sayılarında keskin bir artış beklenmektedir.

AYNI ANDA ÇOK SAYIDA KİŞİ HASTALANACAK

Omikronun neden olduğu hastalık daha hafif seyirli bile olsa, çok sayıda kişinin aynı anda hastalanmasına yol açması nedeniyle şimdiye kadar gözlenin ötesinde hastalık yükü ve ölümlere yol açabileceği öngörülmektedir. Aynı şekilde sağlık çalışanlarının, hafif seyirli de olsa hastalanabilmesi nedeniyle hastanelerde işgücü konusunda da sorun yaşanabileceği düşünülmektedir.

TEDBİR ÖNERİLERİ


1.  Yaklaşan yeni yıl nedeniyle yapılacak tüm kalabalık kutlamalar iptal edilmeli, ev halkıyla yapılan veya en fazla 1-2 tam aşılı kişinin (tercihen aynı evde yaşayan) davet edildiği küçük kutlamalar tercih edilmelidir. Kutlamalar mümkün olduğunca kısa tutulmalı ve ortamın havalandırılmasına özen gösterilmelidir.

2.  Ev dışında yapılacak kutlamalarda, sayı mekanların kapasitesine uygun şekilde sınırlandırılmalı, maske kullanımı zorunlu olmalı, ayakta müşteri kabul edilmemelidir. Mekanın havalandırılması sağlanmalı ve hizmet süresi kısaltılmalıdır.

3.  Özellikle aşı tereddüdü yaşayan kişileri hedefleyen, çok daha etkili aşı kampanyaları düzenleyerek aşılanmamış kişilerin hızla aşılanmaları, birincil aşılanma takvimini tamamlamış kişilerin de hatırlatma dozlarını hızla olmaları sağlanmalıdır.

4.  Korunmasız halde olan çocuk ve gençlerin aşılanmaları öncelikle teşvik edilmelidir,

5.  Uygun aşılar sağlanarak, pek çok ülkede olduğu gibi ülkemizde de 5-11 yaş grubuna aşı seçeneği sunulmalıdır.

6.  Özellikle okul, bakım kurumları, hapishane, kışlalar gibi ortamlardaki kişilere (duyarlı gruplara) yönelik test kapasitesinin artırılarak vakaların zamanında tanımlanması sağlanmalı ve gerekli izolasyon önlemlerinin alınmasında gecikmeler engellenmelidir.

7.  DSÖ’nün de belirttiği gibi, pandemi koşullarında okulların açık tutulması en önemli önceliklerden biri olmalı ve bunun sağlanması için önlemler güçlendirilerek, daha etkili şekilde uygulanmalıdır; çocukların sosyal ve fiziksel gelişimlerinde yarattığı derin hasarlar nedeniyle okul kapatma, ancak en son önlem olarak düşünülmelidir.

8.  İzolasyon ve temaslı takibi sıkı bir şekilde kontrol edilmelidir.

9.  Toplumsal hareketliliğin azaltılmasına yönelik olarak:

- Büyük katılımlı toplantılar ya ertelenmeli ya da toplantıya katılacak olan kişilere aşılanma durumundan bağımsız olarak toplantı öncesindeki 48 saat içinde negatif PCR testi sonucu veya toplantı günü negatif hızlı antijen testi sonucu zorunluluğu getirilmelidir.

- Spor müsabakalarına sınırlı sayıda seyirci negatif test sonucu göstermek zorunluluğu ile kabul edilmelidir.

- Evden çalışma seçeneği teşvik edilmelidir.

-   Vatandaşlar gereksiz seyahat ve ziyaretlerden, kalabalık ve kapalı ortamlarda bulunmaktan kaçınmaları konusunda uyarılmalıdır.

- Yürürlükte olan önlemlerin uygulanması daha yakından takip ve kontrol edilmeli, toplu taşıma ve kapalı ortamlarda uygun şekilde maske kullanımı mutlaka sağlanmalıdır,

- Toplu taşıma yükünü azaltacak önlemler planlanmalı; mesai saatlerinde kurumlar arasında kaydırmalar yapılarak sabah ve akşam saatlerindeki yoğunluk azaltılmalı, yoğun saatlerde ek seferler ve ek vagonlar ile araçlardaki kalabalık azaltılmalı, toplu taşıma araçlarının havalandırılması (toplu taşımada kullanılan araçların trafiğin akışının durduğu dönemlerde kapılarının zaman zaman açılarak araçların havasının değiştirilmesi gibi önlemlerle) sağlanmalıdır.

- Omikron varyantının rutin olarak taranmasına yönelik PCR testleri yaygınlaştırılmalı ve tüm laboratuvarlar için temin edilebilir kılınmalıdır.

- Test ve tanı kapasitesinin yetersiz kalmaması için gerekli önlemler alınmalıdır: Tüm dünyada test gereksinimin çok artması ihtimaline karşı gerekli olan kit ve sarf malzemelerinin temininde karşılaşılabilecek darboğazlara karşı gerekli lojistik önlemler planlanmalıdır.

- Sınır kapılarında girişlerde yolculuk öncesi son 24 saat içerisinde yapılmış PCR testi zorunluluğu getirilmelidir.

- Artan olgu sayıları, izolasyon ve karantina uygulamaları nedeniyle kritik hizmetlerde (sağlık, güvenlik, arama-kurtarma, yangın söndürme vb.) iş gücü kaybı yaşanmaması için gereken önlemler alınmalıdır.

- Yurtdışı seyahatlerden dönenlerin ilk 3 gün karantinada kalmaları ve karantinanın 3. gününde alınacak PCR örneğinin negatif olması koşulu ile kaldırılması sağlanmalıdır.

Omikron varyantının toplumdaki yayılım hızı yakından izlenmeli, infeksiyon insidansına göre belirlenecek gerekli ek kısıtlama önlemlerinin zamanında alınması ve uygulanması sağlanmalıdır.

- Nezle veya diğer üst solunum yolu infeksiyonu semptomları olan kişilerin mümkün olan her durumda COVID-19 için test yaptırmaları, test yaptıramazlarsa bile işe veya okula gitmemeleri ve izinli sayılarak en az 5 gün evde kalabilmeleri sağlanmalı, bu konuda gerekecek idari düzenlemeler hızla gerçekleştirilmelidir.

Grip ve diğer solunum yolu infeksiyonlarında son haftalarda hem ülkemizde hem de dünyada görülen artışın da bu önlemlerin bazılarıyla azaltılabileceği akılda tutulmalıdır.

Omikron varyantının ülkemizde görülen vakalar içindeki oranının artmaya başlamasıyla birlikte vaka sayılarında ortaya çıkan artış, grip ve diğer solunum yolu infeksiyonlarındaki artışla birlikte değerlendirildiğinde, sağlık sisteminin tükenmemesi, çok sayıda ölüm gözlenmemesi için toplumun ve bütün kurum ve kuruluşların olabilecek en kötü senaryoya göre hazırlıklarını bir an önce tamamlamaları sağlanmalıdır.


Sağlık