Kongre analizleri: "Erdoğan seçmene umut verecek bir hedef ve vizyon gösteremedi"

Kongre analizleri: "Erdoğan seçmene umut verecek bir  hedef ve vizyon gösteremedi"
"Ekonomi, sağlık ve akut problemlere dair yeni bir şey söylemedi" "Vatandaşların neden güven duymaları gerektiğinin içi doldurulmadı" "Geçmişteki güzel işlerle gelecekte oy alınamaz" Uzmanlar, Erdoğan'ın kongre mesajlarını değerlendirdi




Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nde üç yılı geride bırakan ve hem cumhurbaşkanlığı hem de AKP genel başkanlığı görevini yürüten Recep Tayyip Erdoğan, AKP’nin 7.Olağan Kongresi’nde önümüzdeki döneme ilişkin stratejisinin ilk işaretlerini verdi.

Erdoğan, Covid-19 salgınının zirve yaptığı bir dönemde Ankara Spor Salonu’nu hıncahınç dolduran bir kalabalığa seslendi. Konuşmasına 15 Temmuz 2016’daki darbe girişiminin ardından MHP ile kurduğu Cumhur İttifakı’na övgüler düzerek  başlayan Erdoğan’ın, "Bizimle birlikte yürüdükleri için hem MHP’ye hem de Devlet Bahçeli’ye şükranlarımı sunuyorum" cümlesi dikkat çekti.

Erdoğan öte yandan seçimler için yine 2023’ü işaret ederek, söz konusu seçimlere Cumhur İttifakı’yla gideceğinin mesajını, "Türkiye’yi 2023 hedeflerine, 2053 vizyonuna Cumhur İttifakı’yla kavuşturacağız" ifadesiyle duyurdu. Sık sık "Cumhur İttfakı’nın devamlılığına" vurgu yapan Erdoğan’ın 19 yıllık AKP iktidarının Türkiye’de nasıl bir değişim yarattığını, "AKP iktidara geldiğinde her şeyiyle tel tel dökülen bir Türkiye vardı" sözleriyle anlatması dikkat çekti.

Merkez Bankası Naci Ağbal’ın görevden alınmasıyla para piyasalarında yaşanan dalgalanmanın gerçekleri yansıtmadığını öne süren Erdoğan, vatandaşlara "Döviz ve altınlarınızı çeşitli finans araçlarına yatırın" çağrısı yaptı.

Mevcut anayasanın geçerliliğini yitirdiğini, halk nasıl bir anayasa istiyorsa öyle bir anayasa yapacaklarını anlatan Erdoğan, Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesiyle başlayan tartışmaların çok da üzerinde durmadı. Sözleşmenin adından bile bahsetmeyen Erdoğan, "Kadın haklarını vicdan yerine kağıtlarda arayanlar var" sözleriyle kendisine "sözleşmeye geri dön" çağrısı yapanları ciddiye almadığının mesajını verdi.

Erdoğan, "Doğu’ya da, Batı’ya da küsecek lüksümüz yok. Dostlarımızın sayısını artıracağız" diyerek, dış politikada başlattığı normalleşme hareketini sürdüreceğini de vurgulamış oldu.

"2053 vizyonu ne demek"

Peki Erdoğan’ın bu mesajları seçmende nasıl karşılık bulacak? Kamuoyu araştırmacısı İbrahim Uslu, Erdoğan’ın kongre mesajlarını DW Türkçe’ye değerlendirirken, "Bu kongrenin 2023'e hazırlık, seçmeni ve teşkilatları coşturma, partiye güven ve sadakati artırma falan gibi bir hedefi gerçekleştirmesi mümkün değil. Zaten söylediği yeni bir şey yoktu, yeni bir vizyon ortaya koymadı. 2053 vizyonumuz gibi içeriği olmayan bir ifade kullandı" diyor.

Erdoğan’ın ekonomi, salgın yönetimi ve insan hakları gibi halkın temel problemlerine dair yeni hiçbir şey söylemediğini düşünen Uslu, vatandaşa "döviz ve altınları ekonomiye kazandırma" çağrısının da anlamsız olduğunu dile getiriyor. Uslu, "Yastık altındaki paraları, altınları ekonomiye döndürün mesajları yeni bir mesaj değil ve toplum bunu uygun koşullar olduğunda yapıyor. Çağrı yaptığınız zaman yapmıyor" mesajı veriyor.

İbrahim Uslu

Uslu’ya göre Erdoğan’ın bu mesajlarla seçmeni kazanması mümkün görünmüyor. Uslu, neden böyle düşündüğünü de, "Geçmişte yapılan güzel işler üzerinden gelecekte oy almak ya da vatandaş memnuniyeti yaratmak imkansız. Seçmenlerin, atmosferin bu kadar olumsuz olduğu bir dönemde, seçmene yarından umutlu olması için bir vizyon, bir hedef göstermeniz gerekiyor. Erdoğan bunu yapamadı" sözleriyle anlatıyor.

Erdoğan’ın İstanbul Sözleşmesi’ni anmadan sözleşmenin feshini savunması ise İbrahim Uslu’ya göre tam bir "seçim hesabı". Uslu, "Sözleşmeden çekilmek muhafazakar organize yapılara, tarikatlara, cemaatlere, vakıflara, derneklere verilmiş bir tavizdi. AKP’ye desteği artırmaya dönük bir adımdı. Kadınların korunması, korunmaması ya da aile yapısı üzerindeki etkisi gibi tartışmaların esas verilen tavizleri gizlemeye yönelik olduğu çok açık" değerlendirmesi yapıyor.

"Halkın gündemi konuşmada yoktu"

Sabancı Üniversitesi’nden siyaset bilimci Berk Esen de, Erdoğan’ın kongre mesajlarının "icraatın içinden" niteliğinden öteye geçemediğini düşünüyor. "Halkın gündemi konuşmada yoktu" diyen Esen, "Erdoğan, bir çeşit 12 Eylül’ün, bundan 40 sene önce Türkiye’ye getirdiği Türk-İslam sentezinin devamını ortaya koyan, milliyetçi-muhafazakar bir iktidar olduğunu anlattı" değerlendirmesi yapıyor.

Berk Esen

Artan döviz kurlarının, borsadaki hızlı düşüşlerin, enflasyonun, işsizliğin konuşmada gündem olmamasını eleştiren Esen, "Vatandaşlardan iktidarın ekonomi politikasına güven duymaları çağrısı yapıldı fakat neden bu güveni duymaları gerektiğinin de içi doldurulmadı. Bu çok ciddi bir zafiyet" diyor.

Esen ayrıca, Erdoğan’ın mesajlarının inandırıcı olmadığını belirterek, bu düşüncesini şöyle açıklıyor:

"İnsan hakları eylem planı açıklanıyor. 19 senedir hak ihlali sorunlarının neden çözülemediğine dair Erdoğan hiçbir savunma yapmıyor, hiçbir özeleştiri yapmıyor. HDP’ye kapatılma davası dahil son birkaç haftaki uygulamalar da hukuk sisteminin ne kadar politize, rejimin ne kadar otoriter bir çizgiye geldiğini gösteriyor."

Binali Yıldırım, Şamil Tayyar ve Türkiye güzeli Seda Sarıbaş

Kongrede tüzük değişikliği yapıldı, partinin en üst düzey karar organı olan 50 kişilik Merkez Karar Yönetim Kurulu’ndaki (MKYK) üye sayısı 75’e çıkarıldı. Genel başkanvekilliği sayısı ikiye çıkarıldı. Bu isimler; Numan Kurtulmuş ve Binali Yıldırım olarak belirlendi.

Mevcut MKYK üyelerinin 22'si yeni MKYK listesine giremezken, listeye 47 yeni isim girdi.

Liste dışı kalan isimler: Cevdet Yılmaz, Mahir Ünal, Hazine ve Maliye Bakanı olan Lütfi Elvan, Ahmet Aslan, Mustafa Ataş, Atila Kaya, Osman Nuri Gülaçar, Ahmet Tan

MKYK’nın yeni isimleri arasında eski başbakan Binali Yıldırım, Kürt sorununa eleştirel yaklaşımlarıyla hatırlanan eski Diyarbakır milletvekili Abdurrahman Kurt, eski Şanlıurfa milletvekili Mehmet Kasım Gülpınar ve eski Gaziantep milletvekili Şamil Tayyar dikkat çekti.

Partinin muhaliflerinden görülen yazar Ayşe Böhürler, İstanbul İl Başkanlığı’na yeniden aday gösterilmeyen Bayram Şenocak, eski Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, eski milletvekilleri Haluk İpek, Metin Külünk ve eski Adalet Bakanı Bekir Bozdağ da MKYK’nın yeni isimleri arasına girdi.

MKYK'ya girenler arasında Ermeni cemaatinden Sevan Sıvacıoğlu ile Alevi Dernekleri Federasyon sözcülüğü görevinde bulunan avukat Metin Tarhan da var. Erdoğan’ın kızı Sümeyye Erdoğan’ın kurucusu olduğu KADEM’den (Kadın ve Demokrasi Derneği) Derya Yanık, 2006 Türkiye güzeli Seda Sarıbaş ve İyi Parti’den AKP’ye geçen Tuğba Varol Çakal da AKP MKYK’sının yeni isimleri olarak listede kendine yer buldu.

 

Hilal Köylü / Ankara

© Deutsche Welle Türkçe

Gündem