Küba'daki özel sektör açılımı ne anlama geliyor?

Küba'daki özel sektör açılımı ne anlama geliyor?
Küba’nın, ekonomisinin büyük çoğunluğunu özel sektöre açması “sosyalist politikalardan dönüş” tartışması başlattı. Hedeflerden biri salgın nedeniyle turizm gelirleri düşen ülkede istihdam yaratmak, diğeri ise ABD yaptırımlarının kaldırılmasını sağlamak. Alınan kararların merkezi planlamaya dayalı sosyalist ekonomiye etkileri ise tartışılıyor. Yazar Erdemol "Küba'da 1976'dan beri özel sermaye var" başlıklı yazısında yaşananlara farklı bir bakış açısı getiriyor.

Koronavirüs salgını yüzünden azalan turizm gelirleri ve ABD’nin yaptırımları nedeniyle zor günler geçiren Küba’nın, ekonomisinin büyük çoğunluğunu özel sektöre açması “sosyalist politikalardan dönüş” tartışması başlattı.

BBC Türkçe’nin haberine göre, ekonomisi devlet kontrolünde olan Küba'da bu açılan şimdiye kadar hayata geçirilmiş en büyük ekonomik “reformlardan” biri.

Küba basınında hafta sonu çıkan haberlere göre özel işletmelere izin verilecek sektör sayısı 127'den 2 bine çıkarıldı. Devlet Başkanı Miguel Díaz-Canel hükümeti, sadece 124 sektörün devlet kontrolünde kalacağını açıkladı.

Küba'da ekonomi geçen yıl yüzde 11 daraldı, uzun zamandır ülke ekonomisinde duraklama görülüyor. Turizm sektörünün koronavirüsle zarar görmesi ve ABD'nin uyguladığı ekonomik yaptırımlarla zorda olan Küba'da para birimi peso birkaç hafta önce değer kaybı yaşamıştı.

ABD-Küba Ticaret ve Ekonomi Konseyi Başkanı John Kavulich, Küba'nın para biriminin serbest kalmasını sağlaması ve özel sektörü genişletmesi takdirinde Biden hükümetinin yaptırımları gözden geçirebileceğini söyledi.

“Düşmanları sevinmesin hemen”

Cumhuriyet yazarı Mustafa Kemal Erdemol ise özel sermayenin 1976'dan beri Küba ekonomisinde olduğunu belirterek şunları yazdı:

“Küba, turizmde, ihracatta, uluslararası ticaret sektörlerinde devlet denetimli piyasa ekonomisini uyguladı. Bu sosyal sisteme hayli yardımcı oldu. Kübalı işçilerin yaklaşık yüzde 20’si bu sektörlerde çalışıyor. Devlet işletmelerindeki işgücünün yüzde 40 kadarı da özel sektöre geçti. Bu bir gelir vergisi olanağı da yaratacak bir gelişme. Yabancı şirketlerin de serbestçe iş yapmaları için vergisiz özel bölge uygulamaları da gündeme gelebilir ülkede. Merkezi sosyalist planlamanın denetiminde elbette. Bu tür girişimlerin kamu sektörü için tamamlayıcı olduğu düşünülüyor Küba’da. 

Kendi kendine yetme konusunda dünyaya örnek olan sosyalist Küba bu konumunu korumak için kontrollü “özel girişime” onay vermekten çekinmedi. Bunu sadece zor durumda kaldığı için yapmadığını, başta Sovyetler Birliği olmak üzere sosyalist dünyadan destek aldığı “enternasyonal dayanışma” dönemlerinde de, yani 1976’da da yaptığını biliyoruz. Böyle yapması serbest piyasa ekonomisine inandığı anlamına gelmez. 

Üretimi teşvik etmek, üretim için koşullar yaratmak olarak anlaşılmalı bu. Önemli olan Küba’nın eğitimde, sağlıkta dünya çapındaki başarılarının devamı, halkına ücretsiz sunduğu hizmetlerin sürmesidir. Küba bunlar sürsün diye bu adımları, ama kontrollü bir biçimde, atıyor. Düşmanları sevinmesinler hemen.”

Dünya