'Lütfü Savaş döneminde sahte imza ile imar izni verilen 24 binanın tamamı çöktü' iddiası

Gazeteci Seyhan Avşar, CHP'nin Hatay Büyükşehir Belediye Başkan Adayı ve mevcut başkan Lütfü Savaş hakkında onlarca şikayet e dava dosyası olduğunu açıkladı. 2013 yılında Savaş AKP'liyken bir inşaat mühendisinin haberi olmadan pek çok inşaat ruhsatında imzasının olmasına dair Hatay Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunduğunu yazdı.

"Sahteciliğe imar suretiyle sebebiyet vermek" suçu

İnşaat mühendisi Anıl Kavukçu'nun Savaş hakkında da şikayetçi olduğunu ifade eden Avşar, "Suçlama, “Birden çok sahte imar ruhsatı tanzim etmek ve ettirmek”, “Sahteciliğe imar suretiyle sebebiyet vermek”, “imar kanununa aykırı yapının yapılmasına müsade etmek” gibi çeşitli suçlar yer aldı" dedi.

"24 binanın tamamı çöktü"

Soruşturma izni alamayan Savcılığın zorunlu olarak takipsizlik kararı verdiğini ifade eden Avşar, "Ruhsatlarla ilgili şikayette sadece 1 kişi hapis cezası aldı. Peki sonra ne mi oldu? Sahte ruhsatların düzenlendiği 24 binanın tamamı çöktü. İçinde bini aşkın insana o binalar mezar oldu" bilgisini verdi.

"Lütfü Savaş'ın halkın vicdanında aklanması mümkün değil"

Avşar'ın söz konusu paylaşımı şöyle:

"Sevgili takipçilerim, Seçimlere sayılı günler kaldı. Bu süreçte en çok tartışılan isim CHP’nin Hatay adayı Lütfü Savaş’tı. Kendisini tanımıyorum. Asla bir önyargım ya da husumetim olamaz. Ancak Hatay’ın yerle bir olmasında sorumluluğu olduğunu dosyalardan okuyorum. Şimdi size AKP’den belediye başkanıyken kendisi hakkında yürütülen ve daha önce hiç yazılmamış bir dosyayı yazacağım. Sene 2013… İnşaat mühendisi olan Anıl Kavukçu imza atmadığı halde pek çok inşaat ruhsatında imzasının olduğunu farketti. Konuya ilişkin Hatay Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu."

"Soruşturma açıldı. Yapılan incelemeler sonucu 24 tane inşaat ruhsatında Anıl Kavukçu’nun yerine imza atıldığı tespit edildi. Kavukçu aynı anda o dönemde AKP’li olan Lütfü Savaş’ın yönettiği Antakya Belediyesi’ne de başvurarak konunun araştırılmasını istedi. Bunu yapmasının bir nedeni vardı. Çünkü o dönem inşaat ruhsatı çıkabilmesi için belediyenin şifreli bir sistemine girilmesi gerekiyordu. Kavukçu’nun başvurusunun arasından belediyenin o dönemdeki imar müdürü ve imardan sorumlu belediye başkan yardımcısı Kavukçu’nun avukatı ile temasa geçti."

"Şikayetten vazgeçilmesi istendi. Ancak Kavukçu şikayetten vazgeçmedi. Kavukçu belediyenin de işin içinde olduğunu düşünerek yeni bir suç duyurusu daha yaptı. Bu şikayet dilekçesinin en başında Lütfü Savaş ve yapı denetim firmaları yer alıyordu."

"Suçlama, “Birden çok sahte imar ruhsatı tanzim etmek ve ettirmek”, “Sahteciliğe imar suretiyle sebebiyet vermek”, “imar kanununa aykırı yapının yapılmasına müsade etmek” gibi çeşitli suçlar yer aldı. Bu suç duyurusu o dönem İçişleri Bakanlığı tarafından işleme konulmadı. Savaş hakkında soruşturma izni verilmedi. Soruşturma izni alamayan Savcılık zorunlu olarak takipsizlik kararı verdi. Ruhsatlarla ilgili şikayette sadece 1 kişi hapis cezası aldı."

"Peki sonra ne mi oldu? Sahte ruhsatların düzenlendiği 24 binanın tamamı çöktü. İçinde bini aşkın insana o binalar mezar oldu. Şimdi siz söyleyin etkin bir soruşturma yapılıp, o binalar mühürlenip yıkılsaydı binlerce insana mezar olur muydu? Savaş hakkında bunun gibi onlarca şikayet, onlarca dava dosyası var. Yine aklanır mı, yine kurtulur mu bilmem. Ancak halkın vicdanında aklanması mümkün değil. Son olarak hiçbir siyasetçi akrabam, dostum, arkadaşım ya da hasmım değil, olamaz da. Ancak ortada gerçekliği anlatan bir dosya vardı ve bunu anlatmak, kamuoyuna duyurmak boynumun borcu." (Kısa Dalga)