Mahkemeden Akbelen'e iyi haber çıkmadı: 'Yürütmeyi durdurma' talebine 3. ret

Mahkemeden Akbelen'e iyi haber çıkmadı: 'Yürütmeyi durdurma' talebine 3. ret
Akbelen'deki ağaç kesimini durdurmaya yönelik başvuruyu üçüncü kez reddden mahkeme kararında, dosyanın incelenmesi sonucunda yürütmeyi durdurma talebinin, ilgili kanunda öngörülen şartların birlikte gerçekleşmediği ileri sürüldü.

Muğla'nın Milas ilçesindeki Akbelen Ormanı'nda açılmak istenen kömür madeni nedeniyle 24 Temmuz günü başlayan ağaç kesimi sonrasında bölge halkının avukatları, yapılan işlemin geri dönüşü olmayan doğa tahribatına neden olacağı gerekçesiyle Muğla 1'inci İdare Mahkemesi'ne üçüncü kez yürütmeyi durdurma başvurusunda bulundu.

Ancak mahkeme, bu başvuruyu bir kez daha reddetti. Mahkeme kararında, dosyanın incelenmesi sonucunda yürütmeyi durdurma talebinin, ilgili kanunda öngörülen şartların birlikte gerçekleşmediği gerekçesiyle üçüncü kez reddedildiği belirtildi.

Sendika ve Bakanlık "ret" istedi

Gazete Duvar'dan Cihan Bıçakçıoğlu'nun haberine göre, Türkiye Maden İşçileri Sendikası ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı da mahkemeden yürütmeyi durdurma talebinin reddedilmesini istedi. Sendika, kesim işlemine dair bilgilendirme yazısının usule ilişkin olduğunu ve bu nedenle dava konusu edilemeyeceğini belirtirken, bakanlık ise linyit rezervlerinin ekonomiye kazandırılması ve enerji üretiminde kaynak çeşitliliğinin artırılması amacıyla yapılan maden işletmesinin hukuka uygun olduğunu savundu.

Bölge halkının avukatı İsmail Hakkı Atal, mahkeme kararını eleştirerek, Türkiye'deki yargının güvenilmez olduğunu ve hukukun üstünlüğünün sağlanamadığını ifade etti. Ayrıca, şirketin elektrik üretimine yönelik sunduğu görüşün de gerçeklerle uyumlu olmadığını belirterek, alternatif enerji kaynaklarının kullanımının daha verimli ve çevre dostu olduğunu dile getirdi.

Limak etkisi...

Atal, Türkiye'de adalet sisteminin güvenilmez olduğunu ve halkın çıkmazsa kararların oluşmadığını belirtti. Limak şirketinin etkisi altında olduklarından dolayı mahkeme kararının gerekçesiz olduğunu ifade eden Atal, anayasa, uluslararası sözleşmeler ve yönetmeliklerin doğa koruma yanında olduğunu, ancak mahkemelerin gerekçesiz kararlar yazarak anayasal suç işlediğini dile getirdi.

Atal, Türkiye'de yasaların sadece kağıt üzerinde olduğunu ve mahkemelerin sadece görünüşte yargılama yaptığını ifade etti.

Bakanlık ve Maden İş'in savunduğu görüşü de eleştiren Atal, bu görüşlerin dezenformasyon olduğunu belirtti. Atal, şirketin güneş enerjisi tarlası kurarak anlık olarak 10 kat daha fazla elektrik enerjisi üretebileceğini ancak bunun görmezden gelindiğini söyledi. (Kısa Dalga)

Gündem