Mahkemenin indirim gerekçesi: Sadakat!

Mahkemenin indirim gerekçesi: Sadakat!
Adana'nın Çukurova ilçesinde 20 yıldır dini nikahla yaşadığı Hülya Güllüce'yi tabanca ile vurarak öldüren 63 yaşındaki tutuklu sanık Abdullah Kaya müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Mahkeme kadının 'sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığını' öne sürerek , "haksız tahrik" indirimi uyguladı ve cezayı 18 yıla indirdi.

Hülya Güllüce, 4 Ekim 2020'de tabanca ile başından ve vücudunun çeşitli yerlerinden vurularak katledildi. Güllüce'nin dini nikahla beraber yaşadığı inşaat ustası Abdullah Kaya kısa süre sonra cinayette kullandığı tabanca ile polise gidip teslim oldu. Kaya'nın emniyetteki ifadesinde; eşinin bir süredir kendisini aldattığından şüphelendiğini öne sürdü.

Kaya hakkında "kasten öldürme" suçundan müebbet hapis cezası istemiyle Adana 4'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı. Güllüce'nin ablası Gülay D. ise "Kız kardeşim 2 yıldır kocası ile ilişkisinin bittiğini ve ayrılmak istediğini fakat sanığın bunu kabul etmediğini anlatıyordu. Sanık kardeşimi ve bizleri öldürmekle tehdit etmiş. Ayrıca kardeşim bir kişi ile aralarında ciddi bir ilişki olduğu anlatıyordu" dedi.

Mahkeme heyeti, tutuklu sanık Kaya'yı "kasten öldürme" suçundan müebbet hapis cezasına çarptırdı. Heyet, Kaya ile dini nikahlı olan Güllüce'nin Ç.D. ile ilişki yaşayarak sadakat yükümlülüğe aykırı davrandığını belirterek, "haksız tahrik" indirimi uygulayıp, sanığın hapis cezasını 18 yıla indirdi.

Adana 4'üncü Ağır Ceza Mahkemesi, "haksız tahrik" indirimini neden uyguladığını gerekçeli kararında şöyle anlattı:

"Sanık suç tarihinde başka birisiyle resmi evliyse de maktulenin sanığın evli olduğunu bildiği halde sanıkla imam nikahıyla evlendiği, annesi olan tanık Arife ve ablası olan tanık Gülay'ın polis merkezinde verdikleri ifadelerinden anlaşılmıştır.

Bu şekilde evlendiği tarihten beri sanıkla karı-koca olarak birlikte yaşadıkları, her türlü ihtiyacının sanık tarafından karşılandığı, bu şekilde aralarında sadakat yükümlülüğü oluştuğu, eşi olarak gördüğü maktulenin tanık Ç.D. ile ilişkisi ve davranışları sanığın üzerinde hiddet etkisi oluşturduğu, sanığın bu hiddet veya elemin etkisi altında kalarak, öldürme fiilini gerçekleştirdiği anlaşıldığından sanığın lehine uygulanarak cezasından asgari oranda indirim yapılması gerektiği vicdani kanaate varılmıştır."

'Sanık cinayeti adım adım tasarlamış'

Hülya Güllüce'nin ailesinin avukatı Oya Tekin, karara itiraz ederek şunlanrı söyledi:

"Dosyanın sevk maddesi, "kasten öldürme" suçundandı. 2 yıl önce biten bir ilişki var. Hülya, ayrılmak istediğini defalarca söylüyor. Sanık, bunu bir türlü kabul etmiyor. Hatta sanığın beyanında geçtiği gibi yataklar dahi ayrılmış. İlişkisi olduğunu da karşı tarafa söylüyor. Hülya'yı ölümle tehdit ediyor. "Ya benimsin ya da kara toprağın" düşüncesiyle işlenmiş bir cinayet. Ayrıca cinayette "tasarlama" da vardı. Sanık cinayeti adım adım tasarlamış. Mahkemede bunu öne sürdük. Fakat tasarlama dikkate alınmadığı gibi bir de haksız tahrik hükümleri uygulandı. Kızının odasının kapısını cinayet öncesi telle bağlaması, mutfakta silahı saklaması tasarlamaya yönelik hareketler. Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası çıkması gerekiyordu. Karar istinafa gitti, sürecin takipçisi olacağız."

Hülya Güllüce'nin annesi Arife Güllüce de sanığın en ağır cezayı almasını istediğini belirterek, "Bu kararı hiç beklemiyordum. Kızım ondan hep korktu. Çocuğu için bırakıp, gidemedi. O kişi cezaevinde sürünsün ve çıkmasın istiyorum. Kızımın acısı, içimizden çıkmıyor" diye konuştu. (DHA)

Gündem