Manisa pavyonlarında çalıştırılan, istismar edilen kız çocukları
Didem’in hikayesini dün “Bir çocuğun karartılan hayatı” başlığı ile kamuoyuna duyurduk.
Devlet koruması altındayken İzmir Çiğli’de kaybolan 14 yaşındaki Didem dün de bulunamadı. İzmir Çiğli çocuk yurdu yetkilileri anne Hümeyra’yı arayarak güvenlik güçlerinin Didem’i arama çalışmalarını sürdüğü bilgisini aktarmakla yetindi. Didem 13 gündür kayıp.
Anne Hümeyra tedirgin, kızının can güvenliğinden kaygılı: “Kızım on iki yaşındayken iki kişinin tecavüzüne uğradı. Devlet, çocuğum sözde ‘kötülüklerden’ korumak için benden aldı. Ama kızım Manisa Çocuk Esirgeme Kurumu yurdunda kalırken uyuşturucu maddeye alıştırıldı. Manisa’da da pavyonda çalıştırılmış. Devletin korumasındayken hastane kontrolünden getirilirken resmi araçtan kaçtı. Çocuğum bağımlılık tedavisi görüyor, kızım arka koltukta oturuyormuş. Neden arka kapı kilitli değildi. Üzerinde para, kimlik, cep telefonu yoktu. Çiğli’de kırmızı ışıkta aracın kapısını açarak koşmuş ve görevliler bulamamış. Peki MOBESE kayıtları yok mu? Üzerinde kimlik, para olmayan bir çocuk ne yapabilir. Eğer anında İzmir Çiğli Emniyeti’ne haber verildiyse mutlaka bulunurdu. Devlet çocuğumu koruyamadı. Çocuk yurduna alındığı günden sonra hayatı alt üst oldu. Kafamda, yanıtını bulamadığım sorular var.”
“Yurttaki çocukların yarıdan fazlası kayıp"
Anne Hümeyra’nın iddiasına göre Manisa Çocuk Yuvası’nda kalan kızların yarıdan fazlası kayıp. Kızının Manisa Çocuk Yurdu’nda kaldığı ve yine kayıp olduğu Eylül ayında (8 Eylül) Manisa il Sosyal Hizmetler Müdürü ile görüştüğünü anlatan anne Hümeyra, “Müdür bey bana Manisa’daki sorunun kent içinde ve çevresinde yer alan altmış beşe yakın pavyon/gece kulübü olduğunu, pavyonlar kapatılmadığı sürece Manisa’da sorunların devam edeceğini söyledi” diyor.
Hümeyra, kızının kayıp olduğu dönemde Manisa’da bir kamu kuruluşunda çalışan Mira kod adıyla bilinen kadının, kızı Didem’in baygın halde gönderdiği özel fotoğraflarını Manisa İl Sosyal Hizmetler Müdürü ile görüşmesinde aktardığını belirtirken “Müdür Bey, 13 Eylül tarihinde beni arayarak kızımın özel fotoğraflarını kendisine de iletmemi istedi. Ben de gönderdim. Valilik ve Emniyet ile tekrar görüşeceğini söyledi. Fakat kızım yine sokakta bulundu” bilgisini veriyor.
DİDEM’İN İDDİASI: POLİS E. ABİ, KALDIĞIM EVE GELİYOR BENİ KUCAĞINA OTURTTUYORDU
Anne Hümeyra, Manisa Emniyet Müdürlüğü Çocuk Büro’da görevli polis E.’nin, kızını evinde tutan Mira isimli kadın ile yakın ilişkilerinin olduğunu söyledi. Hümeyra, “Kızım bir gün bana Mira ablanın evine polis E. Abi de geliyordu. Ben polis E.abinin kucağına oturuyordum. Saçlarımı bıyık yapıyordu. Birlikte cigara (esrar) içiyorduk” dediğini de anlattı.
Garson Cafer anlatıyor: Yurttan çıkarılan kızlar maddeye alıştırılıp pavyona getiriliyor
Kısa bir süre öncesine kadar Manisa’da pavyonlarda çalışan, ekonomik kriz nedeniyle ailesiyle kentten ayrılan Cafer* isimli eski garson sorularımızı yanıtlamayı kabul etti. Cafer’in aktardığına göre Manisa Çocuk Yuvası’ndan kız çocukları ile yerel halktan bazı kişiler önce sosyal medya uygulaması üzerinden temas kuruyor. Yuvadan çıktıklarında bu kişiler ile yüz yüzü görüşüyor, sosyalleşiyor. Yuvada yönetim tarafından kimi zaman fiziksel şiddete varan sert yöntemlerle karşılaşan çocuklar, güvenlerini kazanan bu kişilerin yanına gitmek üzere yuvadan ayrılıyor. Çocuklar, önce maddeye alıştırılıyor. Bu aracı kişiler daha sonra Manisa’daki pavyon sahiplerine kız çocuklarını belirli ücret karşılığında teslim ediyor. Çocuk maddeye bağımlısıdır barınmaları pavyon sahipleri tarafından sağlanıyor. Bu çocukların ellerine para da verilmez. Yani diğer profesyonel çalışanlar gibi günlük ücret almazlar. Dağıtmamaları, yoksunluk çekmemeleri, saldırgan olmamaları için maddeleri sürekli verilir. Cafer’in iddiasına göre Manisa pavyonlarına başka kentlerden de müşteriler geliyor. Müdavimler hangi pavyonda yurttan çıkan çocuklar bulunduğunu biliyor.
Çocuklar tüm gün madde etkisindeler
Cafer’e “Yurtta kalan çocuğun anne ya da babası hayattaysa ve çocuğun peşine düşerse çocuğunun pavyonda olduğu bilgisine ulaşabilir mi?” sorusunu yöneltiyoruz. Şu yanıtını veriyor: “Çok zor. Çocukların telefonları alınır. Dışarı ile iletişimleri yoktur. Öyle dik başlılık falan yapamazlar. Zaten halleri de yoktur. Tüm gün uyurlar. Gece çıkarlar masalara. Zaten bilen geliyor. Kaldıkları yer pavyonun yakınındadır. Kırsaldaki pavyonlarda avluda bir odada kalırlar.”
Güvenlik güçlerinin bilgisi, kontrolü yok mu?
Cafer, Manisa’da uzun yıllar farklı pavyonlarda garsonluk yapmış. Özellikle ilçelerde jandarma denetimindeki bölgelerde denetim, kimlik kontrollerinin yapıldığını söylüyor. “Zaten, pavyona bir kadın geldiğinde patronlar ilgili yerlere kadının kimlik bilgilerini verir. Bu zorunluluk. Bunu yapıyorlar. Çocukları çalıştıran pavyonların özel odaları vardır. Olur da baskın olursa diye çocukların geçirilecekleri koridor oluyor. Denetim yapılıyor ama öyle baskın gibi olmaz pek.”
Cafer’in “Çocuklar zaten madde bağımlısı oluyor. Pavyon sahipleri maddelerini temin ediyor” sözlerini anımsatıp, “Emniyet güçleri narkotik polisleri bu mekanlarda uyuşturucu madde bulundurulduğu istihbaratını alması çok mu zor?” sorusunu yanıtlamasını istediğimizde “bilemem” demekle yetiniyor.
Abone Ol
İyi gazetecilik posta kutunda!
Güncel haberler, haftalık ekonomi bülteni ve Pazar derginiz Plus’ı email olarak almak için abone olun.